Aday belirlemede ön seçim şart!

CHP’de yıllardır siyaset yapan Ali İhsan Özdemir bir partili gözüyle Sarıyer’deki CHP’yi analiz etti. Sarıyer Manşet’in sorularını yanıtlayan Özdemir, Sarıyer’de 15 yıl sonra belediyeyi kazanan CHP’nin fotoğrafını çekti. 4,5 yıllık CHP’li belediyenin performansını da değerlendiren Özdemir, CHP’nin Sarıyer’i yeniden kazanabilmesi için de çok önemli tespitlerde bulunarak, aday belirlemede ön seçimin öncelikli tercih olması gerektiğini söyledi.

1973'de Sarıyer'de doğdum. 1993'de üniversiteye kayıt yaptırdığımda vergi mükellefiydim. 1998'de başladığım profesyonel iş hayatımı 2004'de üst düzey yöneticiyken noktalayarak, kendi firmalarımı kurdum. Bunlardan biri Türkiye için yeni bir iş modeliyle faaliyetlerine başladı. Başlarda biraz sıkıntılıydı; artık yasa ve yönetmeliklerle tanımlanmış 7-8 bin çalışanlı bir işkolu. 19 yıl önce sınıf arkadaşımla evlendim, iki oğlumuz var.
 

SHP-CHP birleşmesinden sonra oyumuz hep CHP’nin oldu. Başka partilere gitmedik, oy vermedik. Ancak aktif siyaset kararı 2002 genel seçimlerinden sonra alındı. O seçimden çıkan iktidarın kurucu felsefeyle çatışacağını, onun yarattığı değerlerle çok geniş açı yapacağını biliyordum...
 

Sosyal demokrat belediyecilik ciddi mesafe kat etti. Bakınız Aziz Bey'in İzmir'e kattıkları, Yılmaz Bey'in Eskişehir’deki imar dehası... Daha saymak lazımsa Beşiktaş, Kadıköy, Şişli... Sadece Sarıyer seçmeni değil 2009 seçimlerinde kazanılan diğer ilçelerdeki seçmen de tercihlerini CHP'nin belediyeciliğine güvenerek yaptı. Seçim kazanmak oldukça güzel bir duygu tabi.
 

Hayatım yoğun iş temposu ve seyahatlerle geçiyordu doğrusu. Bu yılın başında firma yönetimini yeniden dizayn ettik. Yönetici arkadaşlarım neredeyse tüm işlerimi üstlendi. Bu arada partinin tüm organizasyonlarına dahil olmaya çalıştım. Şimdi farklı. Ben ve arkadaşlarım Sarıyer'e katkı yapmak için artık tam zamanlı mesaiyle hazırız.

Genel olarak başarılı buluyorum. Her şey tamam mı derseniz cevabım hayır olur. Kaldı ki, her şey tamam olduğunda gelişme durur. Bu bilimsel akla aykırı bir defa. Eksikler ikmal edilir. Yorulmuş kadrolar olabilir, insandan bahsediyoruz sonuçta. Yerlerine başka arkadaşlar ikame olabilir. Bunlar her kurumda karşılaşılan muvakkat hallerdir. 

Bakın Sarıyer'de çok zengin bir insan kaynağımız var. Belki Sarıyer'e odaklanmış ama ülkeyi ve dünyayı kavrayabilen üreten, vizyoner partililer var. Çalışma arkadaşları ile ilgili tercihleri ve yönetme metotları tabiatıyla sayın başkanın tasarrufundadır. Sarıyer dinamikleri ve parti kamuoyu bunları saygı ve parti disiplini çerçevesinde takip ediyor ve değerlendiriyor.

Yarışlı bir kongreyle kendisine ve yönetimdeki arkadaşlarına yetki verildi. Görev süresi boyunca kendisine yardımcı olmak dışında ben ve arkadaşlarımın ya da partimin başka bir gündemi yoktur. Çalışmalarına muhalefet edilmesi ise tabidir. Muhalefetsiz demokrasi düşünülemez. Bununla beraber Sarıyer’deki muhalefet mekanizmasını çok düzeyli buluyorum. Bu gerekli ve memnuniyet verici.

CHP önümüzdeki dönemde de Sarıyer'e hizmet ediyor olacak. Ben bu konuda son derece rahat ve iyimserim. Vakti geldiğinde ortaya çıkan eğilim parti kurullarında karara bağlanır. O karardan çıkan aday mutlaka kazanacak aday olur. Kişiler değil CHP önemlidir. Bu konuda parti dışında ilave görüş belirtmem söz konusu değil.  

Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ön seçim taahhüdünde bir değişiklik olmadığını biliyorum. Sadece ben değil neredeyse tüm partililer ön seçimi olmazsa olmaz görüyor. Bugüne kadar eğilim yoklaması yöntemiyle adaylar belirlendi. Bu yöntem tüm parti kamuoyunu temsil edemeyebiliyor. Üyesinden yöneticilerine kadar herkesin görüşlerinin ifade bulabildiği en sağlıklı yöntem önseçimdir. Önseçimle belirlenecek aday hepimizin işin kolaylaştırır ve izlenecek en doğru yol olacaktır. Ve böyle olacağına inanıyorum.