AK Parti'de Mustafa Tosun aday olacak mı?

 

AK Parti Sarıyer ilçe kongresi yaklaşırken, ismi ilçe başkanlığı için geçen Mustafa Tosun’la kongre sürecini, yaklaşan genel seçimleri ve Sarıyer’in en önemli sorunlarından biri olan kentsel dönüşümü konuştuk. Sarıyer Manşet‘in sorularına açık şekilde cevaplar veren AK Partili Tosun, adaylığı ile ilgili de net konuştu.

 

Hayırlısı ile 14 Aralık 2014 günü ilçe kongremiz yapılacak. Bizim partimizde kongreler bir bayram havasında gerçekleşir. Ülkesine, yaşadığı bölgeye ve gönül verdiği partisine hizmet etmek arzusunda olan gönüldaşlarımızın birlik ve beraberlik içerisinde icra ettikleri bir yenilenme hareketidir.

 

 

Şu an ilçe başkanlığımızı yürüten Sayın Salih Bayraktar ve yönetimi yaklaşık bu görevi 5 aydır yürütmektedirler. Tabi bu zaman aralığı özellikle yeni kurulan bir yönetim için kısa bir süredir. İyi niyetli ve gayretli çalışmaları görmekteyiz. 12 yıldır içinde bulunduğum teşkilattaki birçok arkadaşımın, benim ilçe başkanlığına aday olmam yönündeki isteklerinin ve arzularının olduğunu biliyorum. Bunun için hepsine teşekkür ederim. Ancak, siyasete bakış açım gereği makamlar benim için hiç önemli olmamıştır. Yeni Türkiye inşasında hizmet etmek için bir makamda bulunmanın hiçbir önemi yoktur bence. Verilen her görevi makamıma veya unvanıma bakmadan elimden geldiğince yerine getirmeye çalıştım. Şu an her zamankinden çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var.

Önümüzdeki süreçte de Sayın Salih Bayraktar’ın başkanlığında yenilenen yönetimle teşkilatın yoluna devam etmesinin doğru olacağını düşünüyorum. Bu nedenle ilçe başkanlığı adaylığı gibi bir düşüncem yok. Dediğim gibi kongremiz bayram havasında gerçekleşecek ve bende elimden geldiğince bu hizmete devam edeceğim.

 

Sanmıyorum. Daha öncede söylediğim gibi 5 ay zaten yeni bir yönetim için, bir ilçe başkanı için çok kısa bir süre. Varsa dahi bu tür konuları oturur kendi içimizde çözeriz. Siyasi ahlakımız bunu gerektirir.
 

İlçe başkanları için kongre öncesi delege listesi, yerel seçimler öncesi belediye meclis üyeleri tespiti ve yönetim kurullarının tespiti her zaman zor ve sıkıntılı geçmektedir. Biz büyük bir aileyiz. Delege listesinin doğal üyeleri vardır. Yönetim kurulu üyeleri, kurucular ve meclis üyeleri gibi. Diğer delegeliklerin benim kanaatimce teşkilatların yükünü çeken mahalle başkanları ve yönetimlerine verilmesi gerektiğidir. Bir karşılık beklemeden emek veren bu arkadaşlarımıza delegeliklerin verilerek onurlandırılmaları gereklidir.
 

Yaklaşık 7 ay sonra genel seçimler var. Bu süreçte Türkiye’nin en önemli 2 konusu var. Birincisi çözüm süreci, ikincisi yeni anayasa. Son 30 yılın en büyük problemi kısa sürede ve kolayca çözülemeyecektir tabi. Ancak irade güçlü olarak çözülmesi yönündedir. Büyük reformlara imza atan parti ve hükümetimizin bu konuda da başarılı olacağından hiç şüphem yoktur. Zor ve meşakkatli olsa da bu sorun inşallah Yeni Türkiye’nin gündeminden çözülmüş olarak düşecektir. İkinci konu yeni anayasa. Çürük temel üzerine sağlam bina olmaz. Aklı başında yerinde her vatandaşımız bu anayasa ile modern ve çağdaş yaşam standartlarına ulaşamayacağımızı düşünmektedir. Yeni anayasanın nasıl yapılacağını herkes bilmektedir. Bunun için mecliste mutabakat veya meclis çoğunluğu bulunması gerekmektedir. Mutabakat tabiî ki önemlidir. Ancak malum muhalefet partilerimiz yapılan her olumlu icraatta olduğu gibi bu konuda da hükümetimiz ile mutabakat yapmaya yanaşmamaktadırlar. Tabiri caizse kırk dereden su getirilmesi istenmektedir. Bu durumda anayasa değişikliği için gerekli olan meclis çoğunluğuna ulaşılması gerekmektedir. Yine teşkilatlara büyük görev düşecek ve bu büyük icraatı da gerçekleştirebilmek için yollara düşüp vatandaşa samimiyetle bu konular anlatılarak tek başına AK Parti’nin başarısına ortak olacaklardır.
 

Ailemiz en kutsal değerimizdir. Onlarla mutlu ve sağlıklı yaşamak hepimizin arzusudur. Bu yaşamı kendi konutlarında evlerinde yaşayanların mutluluğu bir kat daha fazladır. Akşama kadar insanlar çalışıyor, akşam evine ailesine mutlu yuvasına kavuşmak istiyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde KİPTAŞ aracılığı ile daha sonra hükümetlerimizin TOKİ aracılığı ile özellikle dar gelirli vatandaşlarımızın konut sahibi olmaları için yapılan büyük çalışmalar ortadadır. Nihai amaç devlet desteği ile dar gelirlilerin konut sahibi olmasıdır.

Aynı zamanda yıllardır özellikle büyükşehirlerimizin çarpık şehirleşmesi ortadadır. Ülkemizin deprem coğrafyasında olduğu da düşünüldüğünde bu çarpık şehirleşme ile hem çağdaş yaşamdan uzak hem de deprem tehlikesi ile her an Allah göstermesin bir felaketle karşı karşıya yaşamak durumundayız. Düşünün; bir hükümet hem dar gelirli vatandaşlarını ev sahibi yapmak için çabalıyor hem de yapılmış ancak çağdaş standartlarda olmayan evleri de devlet desteği ile yenilemek istiyor. Sosyal devlet olmanın gereğini sonunu kadar yapıyor. Birçok yerde vatandaşlarımız bu hizmetten yararlanıyor. Ancak Sarıyer’de henüz başlanılamadı. Samimiyetle bu konu şeffaf ve etraflıca vatandaşa anlatılmalı ve muhalefetin yaptığı korku politikası çürütülmelidir.