'AKP’ye işgüzarlık yaptı'
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in “Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yollarına gül dökecek” haberi köşe yazarları tarafından polemik konusu oldu. AK Parti’ye yakınlığı ile bilinen Sabah Gazetesi’nin köşe yazarı Sevilay Yükselir, Şükrü Genç’i savunurken, CHP’ye yakınlığı ile bilinen Gercekgündem.com’un Genel Yayın Yönetmeni Barış Yarkadaş ise Şükrü Genç’i ve Sevilay Yükselir’i sert bir dille eleştirdiği köşesinde, “Şükrü Genç, ne yazık ki; herkesin değil, hiç kimsenin başkanı olmuştur! Şükrü Genç, AKP’nin gözüne girebilmek için işgüzarlık yapmıştır!” dedi.
Şükrü Genç’e Derbent’teki gecekonducuları hatırlatan Barış Yarkadaş ayrıca tüm pankartları arkadaşının oğlunun şirketine yaptırdığını, CHP örgütünü dışladığını belirterek, “CHP İlçe Başkanı Mehmet Deniz’e randevu dahi vermeyen, örgütten gelen hiçbir ricayı yerine getirmeyen Genç, Başbakan Erdoğan’a havalanındaki abartılı saygı ve hürmetini, CHP emekçilerine de gösterecek mi? Genç “herkesin başkanı” olmak istiyorsa, önce kendisinden randevu isteyen ilçe başkanına, sonra örgüt emekçilerine kapılarını sonuna kadar açacak… Önce, Derbent halkına verdiği sözleri tutacak, sonra Gül’ün yollarına gül dökecek!” dedi.
İşte Barış Yarkadaş’ın çok çarpıcı köşe yazısı
Başka işin mi kalmadı Sevilay!
Malatyalı hemşehrisi Ahmet Çalık’ın devlet desteğiyle alınan gazetesindeki köşesini her hafta üç kez bana ve dostum Gürsel Tekin'e ayıran Yükselir, bugün de sırf beni eleştirebilmek adına CHP’li Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’i savunmaya kalkışmış… Mızrağı çuvala sığdıramadığı için de dönmüş dolaşmış, işi yine Gürsel Tekin’e bağlamış… Bizim sitede geçen gün çıkan “Başka işin mi kalmadı Şükrü Genç!” başlıklı haberi, Gürsel Tekin’in yaptırdığını iddia etmiş.
Tabii yine elinde kanıt, bilgi ve duyum dahi olmadan…
Sevilay Yükselir gazeteciliği işte budur!
Şimdi Sabah Gazetesi’nin çok değerli okuyucularına ve Genel Yayın Yönetmeni Sayın Erdal Şafak'a sesleniyorum: Değerli Sabah Gazetesi okurları, Sayın Şafak, bugün elinize aldığınız gazetenizde, Sevilay Yükselir’in lokantacı dostlarının ricası üzerine CHP’li Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’i savunmaya çalıştığı köşe yazısındaki tüm yorumlar sadece ve sadece fanteziden ibarettir…
Sevilay Yükselir, CHP’li Genç’in, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün zaman zaman kaldığı Huber Köşkü’nün önüne “gül döktürmesi”ni eleştiren haberimizi CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in isteği üzerine kaleme aldığımızı yazıyor.
Bakın; Sevilay Yükselir bilgi sahibi olmadan yazmaya alıştığı için, yine gerçekliği olmayan şeyleri aktarıyor. Bu yüzden, size salı sabahı yaptığımız haber toplantısını anlatacağım…
Salı sabahı, her gün olduğu gibi, Başak Günsever, Yasemin Ayaz ve Esra Ulu’yla haber toplantısı yapmaya başladık. Toplantı sürerken, gözüm bir yandan da Anadolu Ajansı’ndaydı. ”Son Dakika” haberlerini atlamamak için ajansı kontrol ederken, biz gazetecilerin deyimiyle, ajansa bir “haber düştü.” Haberde, Huber Köşkü’nün temizliği için 40 kişinin işe alındığı, bu kişilerin çevre düzenlemesi yapacağı, ayrıca 3 sulama aracı ile 2 çöp arabasının köşkte hizmet vereceği yazıyordu.
Haberi okurken, içimden geçen ilk duyguyu “Yuh be, bu ne israf” diye ifade ettim. Haberin alt satırlarına doğru indikçe, şaşkınlığım daha da arttı. Çünkü; okuduklarım daha da ilginçleşmeye başlamıştı. Haberde, Cumhurbaşkanı Gül’ün geçeceği yolların “gülle donatılacağı” gibi ifadeler vardı. Üstelik bunlar bizzat Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in ağzından ifade ediliyordu.
Haberi okumayı sürdürürken, o anda bilgileri editör arkadaşlarımla da paylaştım. Arkadaşlarıma da “Bu haberi sürmanşet yapalım, başlığa da (Başka işin gücün yok mu Şükrü Başkan!)” yazalım dedim.
Kadın editörlerimiz, “Çok lakayt olur, daha ciddi bir şey yazalım” diyerek itiraz etti. Hatta bir arkadaşımız, “Büyütmeye gerek var mı, sonra Şükrü Genç senin de arkadaşın” dedi. Buna, “Arkadaşım olabilir ama, yaptığı tam bir işgüzarlık” karşılığını verdim.
Haber üzerine süren tartışmamız, Şükrü Genç’in işgüzarlığını ‘’sürmanşet” yapma kararıyla sona erdi. Haberin üst başlığına “Başka işin mi kalmadı Şükrü Genç!” ara başlığına ise “CHP’nin işgüzar belediyesi” yazma kararı aldık. Toplantı bitiminde de aldığımız kararı uygulayarak, CHP’li Şükrü Genç’in işgüzarlığını sürmanşete taşıdık. Haber, günün en çok okunanları kısmına girdi, CHP çevrelerinde büyük tartışma yarattı. Bizim haberi büyütmemiz üzerine, Habertürk, Milliyet, Hürriyet ve Vatan’ın siteleri de bu ilginç gelişmeyi fark ederek manşetine taşıdı.
Sevilay Yükselir ise, Gürsel Tekin paranoyasına tutulduğu için, editör arkadaşlarımızla yaptığımız bu toplantıyı yok sayıyor. Bunun yerine “Haberi Gürsel Tekin yaptırdı” diyor. Hem bize, hem de kadın editörlerimizin aklına, zekasına, kişiliğine ve mesleki birikimine hakaret ediyor. Paranoya ne yazık ki; insanın gözlerini kör ediyor! Sevilay Yükselir, şimdi bu körleşmeyi yaşıyor.
Gürsel Tekin’in kendisini aramaması, telefonlarına cevap vermemesi, randevu taleplerini karşılıksız bırakması, görüşmemesi, Yükselir’de Gürsel Tekin'e yönelik kin yaratıyor. Çalıştığı gazete ve TV’nin sahiplerinin AKP’li olması ise, Yükselir’in işini kolaylaştırıyor. Köşesini, CHP’li Tekin’i sözde eleştirilere ayırarak, bir taşla iki kuş vuruyor. Hem program yaptığı Beyaz TV’nin Sahibi Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’ten, hem de AKP’ci Çalık’tan “Aferin” alıyor. Böylece, şişkin maaşını önümüzdeki aylar için de garantiliyor… Olan ise gazeteciliğe oluyor… AKP’yi TEK BİR KEZ DAHİ ELEŞTİREMEYEN Sevilay Yükselir, “CHP’ye savaş açan yandaş medya”nın elemanı olarak misyonunu yerine getiriyor. Sıkıştığı anda ise “Alevi kimliği”ni piyasaya sürerek, CHP içindeki Alevi inancına sahip yurttaşları ikna etmeye çalışıyor.
Sevilay kişisel kin ve duygusuyla hareket ettiği ve AKP’ye karşı “görev”ini layıkıyla yerine getirebilmek için, salvolarına bundan sonra da devam edecek. Köşesini bir süre “Enver Aysever’i SKY Türk’ten Gürsel Tekin ile Barış Yarkadaş attırdı” yalanına ayıran Yükselir, bunun tutmadığını gördüğü için, yeni yalanlara sarılacak.
Bunun bir örneğini ve işaretini bugün yine köşesinde vermiş. Sevilay hep aynı taktiği uyguluyor… “Duydum, bana gelen bilgi…” diyerek, meselenin arkasından dolanıyor. Örneğin, Enver Aysever SKY Türk'ten ayrılmasına ilişkin hiçbir şekilde RESMİ BİR AÇIKLAMA YAPMAZKEN, kamuoyunun önüne çıkıp “Beni Gürsel Tekin ile Barış Yarkadaş SKY Türk’ten attırdı” demezken, ne ilginçtir ki; Sevilay Yükselir durumdan vazife çıkarıyor.
Şimdi Sevilay’a soralım: Sevilay, bana ve Gürsel Tekin’e iftira attın… Aysever’i bizim işten çıkarttırdığımızı söyledin! Peki bir gün olsun, Enver Aysever’in ağzından bu cümleyi niye yazmadın?
Ya da; Enver Aysever bu iddiasını CUMARTESİ GECESİ Bakırköy Sheraton Otel’de karşılaştığı Gürsel Tekin’e niye dillendirmedi! Niye “Beni işten attırdın” demedi? Niye Tekin’in yakasına yapışıp hesap sormadı? Bunun yerine tam tersi bir tavır gösterdi! (Aysever’i tanıyanlar ne demek istediğimi anlamışlardır.)
Sevilay hep böyle yapıyor… Duyumları ve fantezilerini gerçekmiş gibi yansıtıyor. Konunun muhatabı Aysever, SKY Türk'te çalışırken, Kanaltürk’le “daha yüksek maaş”a anlaştığı için işine son verilmiştir. Yükselir, buna rağmen, “Aysever'i Gürsel Tekin işten attırdı” diye yazıyor. Sebep olarak da benimle Aysever’in Beyaz TV’deki tartışmamızı gösteriyor. Aysever ise, buna rağmen, kamuoyuna çıkıp tek kelime etmiyor.
Ve ne ilginçtir ki; Nazlı Ilıcak gibi bir kalem bile bu rüzgardan etkilenerek, “Aysever’i Gürsel Tekin mi işten attırdı?” diye yazıyor. Aysever’in “daha çok para verdikleri için Fethullahçı Kanaltürk’e geçmesi” bile CHP’ye saldırı gerekçesi haline getiriliyor.
Sevilay, bugünkü yazısında da aynı taktiği uygulamış... Şükrü Genç’le ilgili haberimizi okuduktan sonra CHP’li başkanı aramış… LOKANTACI DOSTLARININ RİCASI ÜZERİNE ARADIĞI Şükrü Genç çok üzgünmüş ve canı çok sıkkınmış…
Vah vah vah…
Şükrü Genç, “Partisinden gelen bu saldırıların arkasında kimin olduğu”nu biliyormuş!
Biliyorsa niye açıklamıyor, biliyorsa Sevilay niye yazmıyor!
Şükrü Genç, o kadar üzgünmüş ki; Sevilay Yükselir’den sadece bir şey rica etmiş… O da tek bir cümleymiş. CHP’li Genç şöyle konuşmuş: “Ben hizmette particilik yapmam. Abdullah Gül herkesin cumhurbaşkanıdır. Şükrü Genç de bütün Sarıyerlilerin başkanı!”
Genç’in sözlerini okuyunca, gözlerim yaşardı!
Genç’in hizmet aşkının kabardığını görünce, aklıma Derbent’teki gecekonducular geldi. Genç acaba oraların da başkanı değil mi? Yoksa Derbent Sarıyer sınırlarından çıkarılıp Beşiktaş’a mı bağlandı?
Başbakan Erdoğan’ın Sarıyer’e her gelişinde “Hoşgeldiniz Sayın Başbakanım” diye belediye bütçesinden arkadaşının oğlunun şirketine yaptırılan pankartları astıran Genç, acaba CHP örgütünün başkanı olduğunu da bir gün hatırlayacak mı?
CHP İlçe Başkanı Mehmet Deniz’e randevu dahi vermeyen, örgütten gelen hiçbir ricayı yerine getirmeyen Genç, Başbakan Erdoğan’a havalanındaki abartılı saygı ve hürmetini, CHP emekçilerine de gösterecek mi? Genç “herkesin başkanı” olmak istiyorsa, önce kendisinden randevu isteyen ilçe başkanına, sonra örgüt emekçilerine kapılarını sonuna kadar açacak… Önce, Derbent halkına verdiği sözleri tutacak, sonra Gül’ün yollarına gül dökecek!
Şükrü Genç, ne yazık ki; herkesin değil, hiç kimsenin başkanı olmuştur!
Şükrü Genç, AKP’nin gözüne girebilmek için işgüzarlık yapmıştır!
Huber Köşkü’nün imar ve iskanının problemli olduğunu bilmesine rağmen, burayla ilgili herhangi bir işlem yaptırmayarak, Gül’ün himayesine girmeye çalışmıştır.
Şükrü Genç’i savunmak ise, AKP’nin sıkı destekçisi Sevilay Yükselir’e kalmıştır! Bu bile, Şükrü Genç’in hangi duruma düştüğünün en açık göstergesidir…
Bu bağlamda, Gerçek Gündem’in olay yaratan “Başka işin mi kalmadı Şükrü Genç!” başlığı durum tespiti açısından başarılı bir gazetecilik örneğidir… Şükrü
Genç’in başkan seçilmesinden bu yana, İSTANBUL SAYFAMIZDA yaptığı etkinlikleri anlatan ve hiçbir eleştiri içermeyen 700 haberi veren Gerçek Gündem, yeri geldiğinde kamu adına soru sorma hakkını kullanmıştır. Ancak bunu anlayabilmek için, “gazeteci” olmak gerekir…
CHP’yi desteklediğim halde, CHP’yi eleştirmemi bir türlü algılayamayan Sevilay Yükselir’in sorunu da budur… AKP’ci Sevilay, biat kültürüne adapte olduğu için “eleştirinin” de “talimatla” yapıldığını sanmakta, bu yüzden de komik duruma düşmektedir…
Bu yüzden, Şükrü Genç için atılan başlığın, Sevilay’a da uyarlanması gerekir: “İşine bak Sevilay, başka işin mi kalmadı?”