Baykal geldi değişim başladı
Değiştiriyoruz!
Neyi değiştiriyoruz onu anlatmaya çalışayım. Ne oldu da birden değişim sürecine girdik. Henüz yeni bir başlangıç ve yeni bir yönetimle kazanılan bir seçim sonucunda nasıl olur da yönetim değişir onu anlatayım.
Mevcut yönetimin kadro değişikliğini anlarım. Başarısızlığı kanıtlanmış olunan bir belediyeyi seçim sonucu kazanmak, eski kadronun yerine yenilikçi bir anlayışla ve siyasi olarak değişikliğe gitmeyi çok doğru bulurum. Yeni Belediye Başkanı kendi kadrosunu kurar ve çalışmalara başlar. Buraya kadar her şey güzel... Fakat başarısızlığı devam eden ve herhangi bir çalışma yapılamayan, açıklanan ve söz verilen projelerin hiç bir başlangıç noktası dahi oluşturulmamış fikirlerin. Uygulamada veya görev alındığında birden bire sorunlarla karşılaşılması ve buna hazırlıklı olunmaması sizce değişimi gerektirir mi?
Tabi ki değişimi gerektirir.
Değişirken acaba Başkan tutucu ve Katolik sol siyaset anlayışından nasıl vazgeçer de değişime razı olur? Nasıl değişim olacak? Bir anlasak! Kadrolarını bire bir tanıdığımız dostlarımız ve arkadaşlarımızdan oluşan insanların kendileri değişime hazır mı?
“Başkan Katolik sol siyasi anlayışın sevecen ve güler yüzlü kısmında, topluma zarar veren gelişmeler neticesinde ciddi kararlar alırken, değişimci ve yerel yönetim konularında uzman, bunun okullarını okumuş ve asıl siyasi kadrolarını sadece değişim için değil, yenilikçi ve Sosyal Demokrat Belediyecilik anlayışının analizini yaparak ulusal çapta tezler sunan mevcut kadro içinde olmayan, her zaman Sarıyer siyasetinin ön planında bulunan ve belirleyici gücü bulunan insanları ince eleyip sık dokuyarak kendi atama ve seçme yetkileri olunan bir görevde bu doğal seçimi doğru ve bilinçli olarak yapmaz ve görev vermez. Bunu içime sindiremiyorum.”
Bizler, değişimi de değiştireceğiz bunu iyi biliyorum.
Sayın BAYKAL Sarıyer’e geldi. Ne konuşuldu. Merakla beklemeye başladım. Sarıyer’in sorunları mı? Kelkit‘in sorunlarımı konuşuldu? Bunları tartışmaya açmak lazım. Birinci öncelikli olarak ilçemiz kazanımları Başkan ve Eş Başkan ile sunum yapılırken altı ayda çok başarılı çalışmalar yaptınız, tüm gücünüzle erken, baskın seçime hazır olun mu demiştir? Sanmıyorum.
Sadrazam Kılıç Ali Paşa ve Ak Şemsettin Nurettin Paşa’nın torunları için fikrini sormuş mudur?
Sayın Belediye Başkanı acaba “Ben kadro deşikliğine gidiyorum; seçimi kazandık ama arkadaşlarımız gerekli çalışmalarda başarı gösteremediler veya beni topluma karşı gereken ölçüde savunamadılar ve ön plana çıkamadım. Bu vesile ile bir kan değişikliği yapıyorum Sayın Genel Başkanım sizlerde onaylarsanız bu iş bitmiş olacak” mı diyecek sanıyorsunuz? Yanılıyorsunuz.
Diyelim ki siz haklısınız. Söyledi ve aynen BAYKAL da cevap vermeyi sever sanırım. “Sizler bilirsiniz.” Kendi usulünden gereği sorar.
Bence şöyle der:
- ‘Görev dağılımı yaparken neden bu Kadar Katolik bir anlayış sergiliyorsun.’
- ‘Hayır Başkanım ne mümkün!’
- Baykal: ‘Ben biliyorum.’
- Belediye Başkanı, ‘Bir hatamız varsa hemen düzeltelim efendim’ der. Ceketini ilikler ve karşısına geçer. Aslında olumlu bir haber ve bir atama veya bir ileriki zamanda gelecek için bir adım atabilmek ve gelecekte siyasete Büyük Millet Meclisinde devam etmek için kapı aralamak isteyeceğinden, ‘Emriniz olur efendim’ diyecektir. Ama emir alamaz. Bu durumu Sarıyer’in böreği bile kurtaramaz.
“Seçilen aslında seçildiği şart ve şekilleri bilmektedir.”
“Aday adaylığı olacak olanda aslında aynı koşullarda ayak oyunları oynamaktadır!“ Başkan yerel yönetimde etrafındaki yağcılardan, ceket taşıyanlardan kurtulamamış ve çevresini görememektedir, Sadrazam Kılıç Ali Paşa ve Akşemsettin Nurettin Paşa’nın torunları kimi desteklediğini -destek mi aslında köstek mi olduğunu çözemediğinden olacak- Sayın BAYKAL’ın mesajını bile yanlış anlayacaktır.
** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **** ** ** **
Gündem Başkan yardımcılarından üç tanesinin değişeceğidir. Kaçınılmazdır. Operasyon farklı bir şekilde yönetilmektedir. Karar verilmiş ve değişecek insanlar belli olmuştur sanırım. Tahminimce Sayın Şinasi YALÇIN, Metin KAVUK ve Sayın Millet Vekili oğlumuzdur sanıyorum saygılarına sığınarak. Sayın BAYKAL bunu sormaz merak etmeyin hiç umurunda bile değildir.
Bizi ilgilendiren bir başka gelişme daha söz konusudur. Nasıl olur da aynı mahalleden birlikte görev yapmak için müdür çıkar. Pardon, yanlış anladınız herhalde. Atom parçalanmış “GS” problemi çözülememiştir… Bunu ileriki zamanda yazacağım.
Mesela... Görev dağılımı yapılır. Bazı mahalleler verimlidir, sadece MÜDÜR çıkar. Ve hepsi aynı mahalleden çıkar bu farklı bir özelliktir. Mesela bazı mahallelerden sadece alt yapı çalışanları çıkar. Karşılıksız olarak işe alınırlar. Bazı mahallelerden ise sadece yeni kayıt yapılmış delegeler çıkar. Bakınız oluşuma. Mesela. Hangi mahalle ne kadar belediyeye bu dönemde personel yetiştirmiş. O zaman anlarsınız.
Biz renkli insanlardan oluşuruz. DEĞİŞİMİ DAHİ KENDİ İÇİNDE DEĞİŞTİRİRİZ. Bunu yaparken değişenler dahi nasıl değiştiğini anlamazlar. Çağdaş ve ilerici insanlar olarak global dünyanın hantal yapısından tamamen uzaklaşmış, tüm gelişmelere entegre olmuş ve bilimin keşfedilmiş KOPYALAMA sistemini bilakis uygulayan bir oluşumuz.
Bizler GÜNEŞ GİBİ DOĞARIZ. Hisar’da oturur, Zekeriyaköy’den delege oluruz. Emirgan da oturur, Garipçe’den seçiliriz. Kadıköy’de yaşarız, Demirciköy’de ahkâm keseriz. Seçilir miyiz? Nasıl olsa seçen bulunur diyerek ses dahi çıkarmayız.
Bazıları delege peşinde koşsun. Hatta Başkan adaylık yarışlarına girsin, hepsi hikaye. Bizler bu seçimde öyle biz çalışma yaptık ki bazı mahallelerden MÜDÜR yetiştirdik. Diğerinden alt yapı hizmetleri, bazılarından sağlık. Bazılarından ise çok Başkan yetiştirdik. Hata daha ileri gideyim, Başkanı istifa ettirip yerine geçecek beklemeye aldığımız adam dahi yetiştirdik.
DEĞİŞİMİN DAHİ DEĞİŞEBİLECEĞİNİ DÜŞÜNÜRKEN IŞINLANIYORUZ HABERİNİZ BİLE YOK.
“Değişmeyen sadece biziz. Bizler hiç bir zaman değişmedik.”