Bizi hafife alanlar, pişman olacak
ÖMER CANIBEYAZ / SARIYER MANŞET GAZETESİ İMTİYAZ SAHİBİ
Manşet’i hafife alanlar, pişman olacak!
Neymiş efendim?
Sarıyer’de gazetecilik üç-beş kuruşa bakarmış…
Kulak çekmeyle, sırt sıvazlanmayla tüm kapılar açılırmış…
Yerel gazete sahipleri birbirleriyle çekişmekten dönen tezgâhları takip edemezlermiş…
‘Aslan kardeşim’, ‘Süpersin sen’ gazlamalarıyla birlikte bir Alo ile yoklar var edilip, varlar yok edilirmiş…
Yağcılar gerçek gazeteci, küçük dağları kendilerinin yarattığını zannedenleri eleştirenler ise tüüü kaka ilan edilirmiş…
Biat etmeyenler zamanla kaybolup gidermiş…
Miş, mış, muş!...
Hadi oradan… Geçin artık bunları!
Online haber siteleriyle binlerce Sarıyerliye ulaşan…
İnternette sunduğu multimedya içerikle Sarıyer’de bir ilki gerçekleştiren…
Haberleri ulusal medyada ses getiren ve büyük yayın kuruşları tarafından takip edilen…
Önce reklamdan ziyade önce haber prensibiyle farkını gün geçtikçe hissettiren…
Yakında start verilecek olan projeleriyle Sarıyerliye yakışır yepyeni hizmetleri hayata geçirecek olan…
Ve gücünü sadece gerçek Sarıyerlilerden alan SARIYER MANŞET GRUBU’na sıradanlaşmış mantaliteyle bakanların pişman olacağından şüphemiz olmadan yolumuza yılmadan, sapmadan, yanaşmadan, kararlılıkla yürüyoruz ve yürümeye de devam edeceğiz.
MÜJDE! Muazzam dava sonuçlandı
Malumunuz bizim ‘muazzam stadın’ mimarı yine dört ayak üstüne düştü. İstanbul’dan Bursa’ya gönderilmesini hazmedemeyen Taşpınar açtığı davayı kazandı tekrar İstanbul İl Spor Müdürlüğü’ne dönme hakkı kazandı.
Açıkçası benim gibi tüm Sarıyerlilerin de bu olaya pek şaşırdığını zannetmiyorum. Eee neden şaşıralım ki? Balcı’nın tarifiyle eski başkan GÜLEN ADAM son seçimlerinde aday gösterilmemenin şokuna girmeden Büyükşehir Belediyesi’ne getirilerek ödüllendirilmedi mi? Ödüllendirildi. Diyeceğim o ki Sarıyerliler artık bu olaylara alıştı, normal karşılıyor.
Demek ki neymiş! Belli noktalara gelmek için illa da toplum veya üstlerin tarafından takdir edilecek muazzam işler yapmak belirli bir kriter olarak kabul görmüyormuş. Ne yapacakmışız? Sokaklarında çocukluğumuz da gençliğimiz de yaşlılığımız da geçse, sorumlu olduğumuz bölgeye belirli standartlarla hizmet götürmek mecburiyetimiz de olsa halkı pek şımartmayacakmışız. İşimizin hakkını verip iki gün alkışlanmaktansa, 2 yıl küfür yemeyi tercih edip o doğrultuda çalışacakmışız
Kimileri bunu profesyonelce yapıp merdivenleri hızla çıkıp, alt basamakta kalanlara nanik yapıyor. Biz galiba devamlı, kafamız yukarıda nanik görmeye hep muhatap olacağız.
Ben de artık malum insan GÜLEN ADAM’ın yanında POMPACILIK hayalleri kuran Mustafa Balcı gibi, patates tarlasını andıran çim sahaları sulama timinde yer almayı hedef listemin en tepesine yerleştireyim…