Film gibi 18 uygulaması
İstinye’de yapılan İmar Kanunun 18.madde uygulaması ile ilgili plan çalışmaları filmleri aratmıyor. Sarıyer Manşet Gazetesi bu film gibi uygulamanın tüm boyutlarını yerinde araştırdı.
İstinye Balabandere cad. Taşocakları Mevkii, 59 pafta 388 ada, 14, 31, 32, 33, 50, 51 ve 52 No’lu parsellerde yapılan 18 uygulamaları Sarıyer Belediyesi tarafından vatandaştan gizli yapılınca olanlar oldu. Burada yaklaşık 50 yıldır oturan mahalle sakinleri bir sabah uyandığında, belediye tarafından çizilen planlar üzerinde evlerine ortak birilerini buldular. Evlerini kaybetme korkusu içine giren 3 vatandaş üzüntü nedeniyle hayatını kaybetti. ANAP döneminde başlayan ve AK Parti döneminde de devam eden bu uygulamanın iptali için Mahalle sakinleri iptal davası açtı. 5 yıldır devam eden dava bazı parsellerde mahalle sakinlerinin lehine sonuçlandı. Ancak bazı parseller için devam ediyor.
Vatandaştan gizli yapıldı
İlk palanların Sedat Özsoy’un Belediye Başkanlığı döneminde çizildiğini daha sonra Yusuf Tülün döneminde devam ettirildiğini belirten mahalle sakinleri olayı şöyle anlattılar, “Bize mahallenize imar çıkacak ve evleriniz değer kazanacak denildi. Belediye bizden gizli yaptı. Daha sonra öğrendik ki yapılan planlarda bazı rantçıların dışında tüm mahalle mağdur olmuş. Mevcut yollar, cami alanı ve park alanı yok sayılarak belli kişilerin arazilerine göre ayarlanmış. 3 katlı binanın ortasında yol geçiyor. İlk önce itiraz dilekçesi verdik. Dilekçeyi veren bazı vatandaşlar bu rantçılar tarafından ikna edilmeye çalışıldı.”
Belediye muhatap olmadı
Defalarca belediyeye gittiklerini ancak muhatap bulamadıklarını söylen mahalle sakinleri, belediyeden çok bu araziler üzerinde projeleri olan kişilerle muhatap bırakılmışlar. Mahalle sakinleri, “Belediyede bu konuyla ilgili toplantı olacak diye haber verildi. Bizde kalkıp gittik. Gittiğimizde ne belediye başkanı nede başkan yardımcılarını bulduk. Sadece karşımıza kendilerine özel palanlar çıkartılan kişiler çıktı. Bizi ikna etmeye çalıştılar. Biz davacı olacağımızı söyleyince de, ‘siz bir avukat tutarsanız, biz 100 avukat tuatarız’ dediler. Bizde dava açtık” dediler.
Tülün, ‘Cahillerle muhatap olmam’ demiş
Meclis toplantısı sırasında dönemin Belediye Başkanı Yusuf Tülün ile görüştüklerini söyleyen mahalle sakinleri, “Tülün bize; ‘Ben cahillerle muhatap olmam gidin hakkınızı arayabiliyorsanız dava açın’ dediğini belirttiler.
Burada yaşanın bedeli ağır olur
İmardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Ali Usta’nın “Burada yaşamanın bedeli ağır olur’ dediğini söyleyen mahalle sakinlerinin ‘Plan çizilirken neye dikkat ettiniz?’ sorusu üzerine ise “Yaşayanların ve evlerinizin benim için hiçbir değeri yok. Bana denizin ortasından bir yerin de vergisini verseniz de alırım” dediği iddia edildi.
Planlar kişiye özel çizilmiş
Toplamda 450 dönümlük arazide yaklaşık yüzlerce ev var. Burası ilk olarak Nebil Hayfavi adından bir şahıs tarafından üstündekilere satılıyor. Ve belediyenin yaptığı ilk planlarda bu isim herkese ortak gösteriliyor. Daha sonra yapılan değişikliklerde bu isim yerine Nail Şen ve Ağzen Kayacı herkese ortak gösteriliyor. Ancak mahalle sakinleri bu kişileri de tanımıyor. Olay Bununla da sınırlı değil. Planların çizilmesinde etkin oldukları iddia edilen kişilere ait arazilerin etrafı açılarak burada yaşayanlar getirilip başka bir yere veriliyor. Örneğin; Bekir Çıkmaz isimli vatandaşın evi ilk planlarda Akdağ’lar’ın arazisinin yanında ve bu arazinin Akdağ’lar tarafından satın alındığı söyleniyor. Ancak ikinci planda Bekir Çıkmaz’ın ismi farklı bir bölgede gösterilmiş. Vatandaşlar da bu konuda, “Madem satıldıysa, neden başka bir yerde gösteriliyor. Bundan şunu anlıyoruz bu uygulama halk için değil, belli kişilerin çıkarı için yapılmış” dediler.