Nurten Ertul romanı Elveda Kapadokya ikinci baskısını yaptı
Kapadokya bölgesinde yaşayan ve Karamanlılar diye anılan Hıristiyan topluluğun hüzünlü öyküsünün anlatıldığı roman, aynı zamanda bölgenin sosyal tarihini de gözler önüne seriyor.
Nurten Ertul’un uzun yıllara dayanan araştırmalarının neticesinde belgesel teknikle hazırladığı roman; Lozan Anlaşması’na göre Türkiye ile Yunanistan arasında 1923 yılında gerçekleştirilen nüfus mübadelesine tabi tutulan Karamanlılar ya da Türkofonlar olarak da anılan Anadolu kökenli ana dili Türkçe olan Hıristiyanlar ile İslâmiyeti tercih eden Kapadokyalıların hayatlarını gözler önüne seriyor.
Yakın zamana değin Türkiye’de bilinmeyen; Yunanistan’da bilinen ve bellek çalışmalarıyla unutturulmayan bir konu Karamanlılar. Elveda Kapadokya romanı Türkiye’de çağdaş yazarlar tarafından ele alınan ilk roman olma özelliğine sahip. Geniş bir zaman dilimine yayılarak çok farklı coğrafyalarda ve ülkelerde geçen romanın konusu kısaca şu şekilde:
“Feodal yapı ile modern hayatın getirdiği bireysel ilişkiler arasında sıkışıp kalan genç bir kadının kimlik arayışı. Günümüzde hızla bireyselleşen günümüz insanı, aynı zamanda her geçen gün geçmişinden ve köklerinden uzaklaşmaktadır. Köklerinden uzaklaştıkça da yalnızlığı ve güçsüzlüğü katlanarak büyümektedir. Bu duygu karmaşası içinde arayışa giren genç kadın, Kapadokya’da köklerine ulaşıyor. Burada Karamanlı diye tabir edilen, ana dili Türkçe olan Türkofon ya da Anadolulu Hıristiyanlarla buluşuyor. Kimlik arayışı ile bir köke ait olma duygusunun ağır bastığı romanda konular, zengin tarihi atmosferin yanı sıra Türkiye’den Yunanistan’a uzanan geniş bir coğrafyada anlatılıyor. Aynı zamanda Kapadokya insanının geçmişten bugünlere uzanan psikolojisinin kökleri de gözler önüne seriliyor.”