Örnek projede ağaç taşıma işlemleri başladı

Beraberinde dünyadaki en büyük ağaç taşıma makinelerinden biri olan ve dünyada sadece 2 adet bulunan Optimal 3000 ve  Optimal 2500 adlı makineleri de Türkiye’ye getiren OPİTZ, 21 kişilik bir ekiple çalışıyor.

 

Zekeriyaköy’de yapılacak Köy Projesi için İstanbul’da çalışmalara başlayan Alman ağaç taşıma şirketi OPİTZ,  ilk etapta 239 ağacın transplantasyon işlemini 17 Ocak tarihine kadar tamamlayacak.

 

Türkiye’deki çalışmanın başında bulunan Francesco Maria Maccazzola, taşınacak ağaçlarla arazi içinde küçük koruluklar oluşturacaklarını söylüyor.

 

Maccazzola, 40 yıllık deneyimi ile bugüne kadar dünya üzerinde 3 milyon ağacın taşımasını gerçekleştiren OPİTZ’in 2006 Torino Kış Olimpiyatları için 2600'den fazla ağaç taşıdığını belirtiyor.

 

Türkiye’ye getirilen Optimal 3.000, şu an dünya üzerindeki en büyük ağaç transplantasyon makinelerinden biri. 3x3 metre çapında kök büyüklüğü hazırlayabilen makine 6,5 m3 hacminde toprak alabilen küresel bıçakları, alçak dalların dahi budama yapılmadan taşınmasına olanak sağlıyor. Optimal 3.000 ile standart olarak 30 cm çapında (yaklaşık 130 cm çevre genişliğinde) ağaçlar rahatlıkla taşınabiliyor. Ağaç türüne göre (örneğin palmiye) bu rakam 160 hatta 200 cm’ye ulaşabiliyor. 

 

Optimal 2.500 ise 3,5 m3 toprak kaldırabiliyor ve  1,60 metre derinlikte çalışabiliyor. Ağacın kök toprağı, makinenin formu sayesinde dağılmadan muhafaza ediliyor ve transplantasyon işlemi kök uçlarına zarar verilmeden yapılıyor. 

Felsefelerinin ağaçları kurtarmak olduğunu söyleyen Francesco Maria Maccazola, nakledilmesi zor görünen çok büyük ağaçlara bile hiç zarar verilmeden taşınabildiğini belirtiyor.

 

Siyahkalem’in KÖY Projesi’nde taşınan ağaçlarla ilgili olarak transplantasyon işleminden sonra ilk bir yıl ağaçların bakımını OPİTZ olarak kendilerinin gerçekleştireceğini açıklayan Maccazola, ikinci yıl ise bakım konusunda firmaya danışmanlık yapacaklarını bildiriyor.

Ağaçların taşındıkları yerlerde sağlıklı bir biçimde yaşamlarını sürdürmeleri için öncelikle köklerine zarar vermeden dışındaki toprağıyla kaldırıp nakledilmesi gerektiğini ifade eden Maccazola, ağaçların yeni yerlerine tıpkı vazoya konulmuş çiçekler gibi yerleştirildiğini açıklıyor.

 

Maccazola, “Ağaçların yeni yerinde hayatına devam edebilmesi için ona destek olmak gerekiyor. Ağacın etrafında dairesel bir rehabilitasyon ortamı yaratıyoruz. Bu alanın amacı ağacın yeni kökler yakalayabilmesine yardım etmek. Rehabilitasyon alanına ağacı güçlendirmek için vitaminler koyuyoruz. Kullandığımız ilaçlar kökün uç kısmının güçlenmesini sağlıyor. Taşıdığımız ağacın yeni yerinde de tıpkı eski yerinde olduğu gibi aynı yöne bakmasına özen gösteriyoruz. Gövde renginin değişmemesi, yanmaması ve çatlamaması için ağacı yut bezi ya da palmiyeyle sarıyoruz. Bir de ilkbaharda endoterapi denilen bakım sonrası güçlendirici çalışmalar yapıyoruz. Taşıdığımız ağaçların bakım sonrası kontrolleri de bizim sorumluluğumuzda. Ağaç taşımak ciddi iştir ve unutmayın ağaçlar geleceğimizdir” diyor.

 

Ağaç transplantasyonu, bir ağacın bulunduğu yerden uygun bir şekilde çıkarılıp, başka bir yere nakledilmesi ve yeni yaşam alanlarında konuya özel zirai bilgi ve teknolojilerle yaşamına devam etmesinin sağlanması olarak tanımlanabilir.

 

Günümüzde ağaç yetiştirme tekniği ve teknolojideki gelişmelere paralel olarak çok büyük ağaçların nakli de mümkün hale gelmiş ve ağaç transplantasyon uygulamaları gelişmiş ülke kentlerinde giderek yaygınlaşan bir uygulamaya dönüşmüştür. Bu da özellikle çevre ve yeşil alan düzenleme çalışmalarında büyük önem taşımaktadır. Zira ağaç transplantasyonu sayesinde çok kısa süre içinde büyük bitkilerle kaplı yeşil alanlar tesis edilebilmekte, böylece uzun yıllar bekleme zorunluluğu ortadan kalkmaktadır.