Sarıyer'deki otobüs faciasında flaş gelişme!
Yayınlanma:
Güncelleme:
Sarıyer'de 2 ay önce İstanbul Otobüs A.Ş’ye bağlı halk otobüsüyle yaptığı trafik kazasında otobüs şoförü için 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi.
Sarıyer'de 2 ay önce İstanbul Otobüs A.Ş’ye bağlı halk otobüsüyle yaptığı trafik kazasında 2 kadının ölümüne, 8 kişinin de yaralanmasına neden olan şoför Fikret Gülbahar (61) hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. İddianamede tutuklu şoför Gülbahar’ın "Bilinçli taksirler birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istendi.
Sarıyer kazasında sıcak gelişme
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Gürsel Akpınar tarafından hazırlanan 4 sayfalık iddianamede Fikret Gülbahar ’şüpheli’ sıfatıyla yer aldı. Şoför Gülbahar’ın İstanbul Otobüs A.Ş.’ye bağlı olarak çalışan 34 KB 0101 plakalı 2013 model ’Erguvan’ şehir içi yolcu taşıma otobüsü ile Tarabyaüstü-Kabataş seferini yapmak üzere saat 14.30’da ilk duraktan boş olarak hareket ettiği anlatılan iddianamede, Gülbahar’ın saat 14.32’de ikinci duraktan yolcu aldığı, saat 14.38’de sonraki durakta bir yolcu daha aldığı, saat 14.40’da Kireçburnu Araba Yolu Caddesi İsmar Market önüne geldiğinde araçlara ve yayalara çarptığı anlatıldı.
2 KİŞİ ÖLDÜ, 8 KİŞİ YARALANDI
İddianamede, meydana gelen kaza sonucunda kaldırımda yürüyen Gülferiye Düzgün (48) ve Sevim Paralı (59) ’nın öldüğü ve 8 kişinin yaralandığı kaydedildi.
"ARAÇ GAZA GELDİ, ŞAHA KALKTI"
İddianamede, şüpheli Gülbahar’ın savcılık ifadesinde, bilmediği bir şekilde aracın gaza gelerek kendiliğinden şaha kalktığı, kontrolden çıktığı, ön camlar parçalandığından dolayı görüş hakimiyetini kaybettiği, sonrada araçlara ve insanlara çarptığını, yol kenarındaki ağaca çarparak durduğunu söylediği ifade edildi.
"İSTANBUL OTOBÜS A.Ş.’NİN GÖREVLİLERİ GEREKLİ VE YETERLİ DENETİMİ YAPMADIKLARI ANLAŞILMAKTADIR"
"İstanbul Otobüs A.Ş.’nin kendisine bağlı olarak çalışan Erguvan şehiriçi yolcu taşıma otobüslerinin kurallara uygun olarak halka hizmet etmesinin sağlamaya yönelik denetim, gözetim, yetki ve sorumluluğu bulunmaktadır" denilen iddianamede, kaza yapan otobüsün ön yolu ve şoför mahalini göstermesi gereken kameraların 4 Ocak 2015 tarihinde kazanın olduğu 23 Şubat 2015 tarihine kadar 1,5 aydan daha fazla süre kör noktayı gösterdiği halde İstanbul Otobüs A.Ş.’nin görevlilerinin gerekli ve yeterli denetimi yapmadıkları, toplu taşımada kullanılan araçtaki şehiriçi trafik güvenliği için etkili bir mekanizma olan bu eksikliği gidermediklerinin anlaşıldığı ifade edildi.
BİLİRKİŞİ: GAZ PEDALINDA HERHANGİ BİR ARIZA TESPİT EDİLMEDİ
İddianamede 23 Mart 2015 günü 3 bilirkişinin hazırladığı rapora da değinildi. Aracın muayene eksiği bulunmadığı ve periyodik bakımının yapıldığı ifade edilen raporda şu ifadelere yer verildi: "Teknik üstünlükleri anlatılan aracın normal freninin yanında roterdar freni, imdatlı fren körüğü, motordan aktarma organlarına güç iletilmesini engelleyen ’N’ (boş) butonu ve emniyet mandalını kaldırmak suretiyle faal hale gelen elektrik devresini kesip motoru durduran sistemin bulunduğu, bu özelliklerin tamamının araçta faal olduğu, yapılan fiziki ve teknik incelemelerde gaz pedalında herhangi bir arızanın tespit edilmediği, aracın yol ve yolcu güvenliği için gerekli bir çok modern ve teknolojik donanımla mücehhez olduğu, ancak kaza sırasında faal olduğu tespit edilen bu teknik donanımın kullanımına başvurulmadığı, otobüsün birden gaz yediği ve hızlandığı frenlerinin tutmadığı gibi bir kusurunun bulunmadığı..."
TANIK: OTOBÜS BİR ANDA HIZLANDI
İddianamede otobüse ilk binen yolcu olan müşteki -tanık Mehmet A.’nın ifadesinin alındığı ifade edildi. İddianameye göre Alkan olay gününü şöyle anlattı: "Otobüse ilk ben bindim. Sonraki durakta bir yolcu daha bindi. Otobüs iki durak gittikten sonra Arabayolu Caddesi’ne döner dönmez bir anda otobüs şoförünün kızgın bir tavırla küfür mü, hakaret mi olduğunu anlamadığım bir cümle kurarak bağırdı. Otobüs bir anda hızlandı. Yokuş yukarı araçlara çarparak hızla ilerledi, duvara ve direğe çarparak durdu."
"ŞOFÖR ÖFKELENDİ, GAZA BASTI"
Şüpheli Gülbahar yönetimindeki araç ile giderken anlaşılmayan bir nedenle öfkelenerek küfür içeren bir cümleyle gaza bastığı öne sürülen iddianamede, daha sonra hızlanan aracın kontrolünü kaybettiği , bir kısmı çarptığı araç içerisinde bulunan, bir kısım kaldırımda yürümekte olan müşteki- mağdurlara çarparak iki kişinin ölümüne, diğerlerinin yaralanmasına yol açtığı ifade edildi.
22,5 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
"Bilinçli taksirler birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 3 yıldan 22,5 yıla kadar hapsi istenen şüpheli Gülbahar, iddianamenin kabul edilmesi halinde Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkacak.
KABATAŞ’TA DA KAZA OLMUŞTU
Kabataş’ta, 1 Ağustos 2014’te kullandığı halk otobüsü ile vapur iskelesine girerek 9 kişinin yaralanmasına neden olduğu öne sürülen 55 yaşındaki şoför Eyüp Er hakkında "Taksirler birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 6 aydan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı. Üniversite öğrencisi Kübra Dere’nin (20) bacağının kesilmesine neden olan kazada verilen bilirkişi raporunda Eyüp Er’in asli derecede kusurlu olduğu, kazada başka kimsenin kusur ve ihlalinin bulunmadığı belirtilmişti.
Bu haber toplam 4122 defa okunmuştur