Sarıyer’in Asbaşkanı Ali Genç’ten önemli açıklamalar
Sarıyer Spor Kulübü’nde Mali İşlerden Sorumlu Asbaşkan Ali Genç ile Sarıyer’in mevcut durumunu ve yarınları hakkında konuştuk. Sarıyer sevgisiyle bilinen Ali Genç, son dönem Kulüp Başkanı Saffet Akkoyun’a yönelik eleştirilere ve Sarıyer’in yarınları hakkında önemli cevaplar verdi.
Sarıyer Spor Kulübü’nün durumunu bir yönetici olarak nasıl görüyorsunuz?
Sarıyer Spor Kulübü'nde 1985’li yıllardan sonra gerçekten bir geriye dönüş söz konusu idi. Ta ki Saffet Başkan’ın göreve gelmesine kadar. Saffet Bey 3 dönemdir kulüp başkanlığı yapıyor. Kulübe imkanları ölçeğinde vermesi gereken her şeyi veremeye çalışan iyi niyetli bir başkan. Dolayısıyla burada eleştirilebilecek çok da nokta yok.
Dışarıdan baktığınızda Saffet Akkoyun’un yönetim şeklini nasıl buluyorsunuz?
Ben Sarıyer’in son 15 yılına baktığımda en iyi dönemin Saffet Akkoyun dönemi olduğunu görüyorum. Taşın altına elini sokmadan dışarıdan konuşarak maddi-manevi her şeyi ortaya koyan insanlara çamur atmak da doğru değil. Son 15 seneye baktığımızda Saffet Akkoyun’a böyle bir yaklaşımda bulunmak da insafsızlık olur. Gönül ister ki; iyi niyetli davranan böyle bir başkana diğer tüm kurum ve kuruluşlar da destek versin. "Biz her şeyi biliyoruz, en iyisini yapıyoruz" demiyoruz muhakkak eksikliklerimiz de vardır bunu da zaten kendimiz söylüyoruz.
Son dönemde yerel basında bazı eleştiriler okuyoruz buna ne diyeceksiniz?
Bugün bu başkan ve yönetimi vardır yarın kongre olur değişir. Dışarıdan, hariçten konuşmak yerine çok iddialı olan biri var ise projelerini ortaya koyarak seçilir ve Sarıyer’e hizmet eder. Yazılı ya da görsel basında bu tarz yaklaşımlarda bulunan Sarıyerliler, bir sıkıntıları varsa yönetim kuruluna gelerek görüşlerini gönül rahatlığıyla bildirebilirler. Medeni bir şekilde dinleriz eleştirilerini de dikkate alırız. Gerisi doğru değil.
Peki, yönetim olarak özeleştiride bulunuyor musunuz?
Tabi ki bulunuyoruz. Saffet Akkoyun’un eksik tarafı yok mudur? Tabii ki vardır. Bu eksiklikler sadece şahsının değil, kulüpçülük bir ekip işidir. Mesela ilk yapılması gereken şey altyapının bir düzene sokulmasıdır. Bunu konuşuyoruz. Bir yerde temel yoksa ne kadar gayret verilirse verilsin buradan çok yüksek bir başarı ortaya konamaz. Bu konuyla ilgili geçmişte birçok arkadaşın çalışmalarını da gördüm. Bu da bir imkân meselesi. Diğer başkanlarla mukayese ettiğimizde Saffet Başkan hepsinden daha fazla kulübe yarar sağlamış durumda.
Mesela nasıl bir altyapı istiyorsunuz?
Temel olmadan başarı olmaz. Geçici bir başarıdan ziyade altyapısı güçlü başarıyı da sürekli hale getirebilecek bir kulüp oluşturmak hedef olmalı. Mesela; Sarıyer, oyuncularının yarısını kendi alt yapısından kazanması lazım. Alt kademede birçok branşta başarısızlık var. Bu konuda ciddi bir şekilde dizayn çalışması yapılması lazım. Altyapı hocalarımız çok değerli. Yıllardan beri hocalık yapıyorlar. Bu hocalarımızdan kulüp olarak bir talebimiz olmalı. "Bu sene altyapıdan A takıma futbolcu veremiyorsanız benim sizinle çalışmamız doğru değil" denebilmesi lazım. Son dönemlerde yönetim kurulu olarak her toplantıda Saffet Başkan’da altyapıyı gündemde tutulacağını belirtti bu sevindirici bir gelişme.
"Altyapı ile ilgili kötü algıyı yıkmamız lazım"
Eski dönemlerde oluşan bir algı var mesela; “Biz ne kadar emek verirsek verelim altyapıdan üstyapıya oyuncu çıkaramıyoruz” veya “Sarıyer’de torpiliniz yoksa iyi oynasanız dahi A takıma girme şansınız yok” algıları var. Bu çok kötü bir intiba. Bunun da düzeltilmesi lazım. Kimseyi suçlama niyetinde değilim, vatandaşın söylediğini ben aktarıyorum.
"Herkes Sarıyer'in etrafında kenetlenebilmeli"
Deplasmanlara gittiğimizde il veya ilçe protokolü takımlarını maçlarına gelerek destekliyor. Ama maalesef bunu Sarıyer'de göremiyoruz. Maalesef işe farklı boyutlardan bakılıyor. Siyaset sporun içine girmemeli. Sarıyer’de yaşayan herkes, her makam sahibi; siyasi veya dünya görüşü ne olursa olsun herkes Sarıyer Spor Kulübü’nün etrafında kenetlenebilmeli. Sarıyerliyim diyen herkes bir şekilde bu kulübe maddi olmasa bile manevi olarak yardım etmek zorundadır.
Sarıyer’de tesis eksikliği yaşarken, Galatasaray’a Sarıyer’de tesis yerleri verilmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Parti ayırt etmeden söylüyorum Sarıyer’deki siyasetçiler bu durumdan utansınlar. Sarıyer’in değerlerini başka kulüpler gelip Sarıyer’de sahiplenebiliyorlar, ama Sarıyer’de çok konuşanların hiçbir şey yapmadığı da böylece ortaya çıkıyor. Sarıyer’in tesisleri yeterli değildir. Sarıyer’de tesis yapılabilecek çok önemli noktalar vardır. Siyasilere buradan mesajım olsun; hepsi bizim dostlarımız. Zaman zaman da kendilerine bunu ifade ediyorum. Bu işe siyaseten bakılmaz. Sarıyer’de siyaset yapanlar parti gözetmeksizin Sarıyer’e sahip çıkmalıdırlar.
"Sarıyer'de tesis yapılacak yerler var"
Sarıyer’de iyi bir komplekse ihtiyaç var. Mesela; Sarıyer Stadı’ndaki mevcut yerde altı otopark olarak üstü de kompleks şekilde bir tesis yapılabilir. Hem gelir getirir hem de Sarıyer’in trafik ve otopark sorununa çözüm getirir. Diğer bir yer ise; Hacıosman’daki Boğaziçi İmar Müdürlüğü’nün yanında İBB tarafından park projesi düşünülen alanda bir kısım proje dışı bırakılarak; Sarıyer Spor Kulübü’ne tahsis edilebilir. Bizim şöyle bir şansımız da var. Sayın Cumhurbaşkanımız Sarıyer’e çok yakın; Sarıyer’i gerçekten seven ve Sarıyer’in köklü ailelerinden AK Parti İlçe Başkanımız Salih Bayraktar’ın da akrabalık münasebeti nezdinde görüşülerek; nasıl Kasımpaşa ve Başakşehir’in tesisleri TOKİ tarafından yapıldıysa aynı talepte bizde bulunabiliriz.
"Başkanların arasını bozanlar var"
Kulüp Başkanı Saffet Akkoyun ile Belediye Başkanı Şükrü Genç arasında konuşulduğu gibi bir soğukluk var mı?
İkisi de Sarıyer’e faydalı olmak için uğraş veren insanlar. Şükrü Genç’in yapısıyla Saffet Akkoyun’un kişilik yapıları aşağı yukarı aynı. İkisininde çok duygusal yapıları var. Yönetici olduğumdan bu yana kulüp ile belediye arasındaki ilişkinin iyi olması noktasında çok dikkatli oldum. Ama şunu da çok net gördüm; her iki başkanada çok yakın olanlar, her iki tarafa da gidip arayı bulmak yerine arayı daha da açmak için ne gerekiyorsa yapanlar var. Başkanların da bu kişilerden sıyrılması lazım. “Getiren köpek aynı zamanda götürür de” bu sözü her yerde söylüyorum. Bu tek taraflı bir durum değil, her iki başkan da bu hususa dikkat etmelidir, böyle bir ortama fırsat vermemelidir. Amaç Sarıyer’e hizmettir. Saffet Başkanın, Şükrü Başkan’a kişisel olarak karşı bir duruşu olabileceğini hiç zannetmiyorum keza Şükrü Başkanın da Saffet Başkan’a karşı. Geçmişte ufak tefek kırılganlıklar da varsa bunları silip önümüze bakmak gerekiyor aksi herkese, en çok da Sarıyer’e zarar verir.
Ligdeki son duruma baktığınızda Sarıyer’in durumu nasıl görüyorsunuz?
Eksiklerimiz var ama rakiplerimizle kıyasladığımızda iyi bir takım kurduk. Biz maalesef golleri hep son dakikalarda yiyoruz. Skoru korumak adına mı böyle bir hata yapılıyor bilemiyorum ama golü bulduktan sonra kapanmak yerine farkı açmaya konsantre olunması gerekiyor diye düşünüyorum. Ligi iyi bir yerde tamamlamak istiyoruz. Bugün iyi oyuncularımızı lig bitmeden elimizde tutmak gerekiyor. Takımı muhafaza ederek yeni sezonda çok değil birkaç takviyeyle hazırlanmak gerekiyor.
Sarıyer taraftarının takıma olan desteğini nasıl buluyorsunuz?
Bizim seyircimizin iyi ve kaliteli olduğunu düşünüyorum. Zaman zaman sıkıntılar olabiliyor tabi. Özellikle şeref tribününde bulunan arkadaşların çok dikkatli olması gerekiyor. Misafir takımın yöneticilerinin olduğu yerde yapılan kötü sözler Sarıyer’in centilmenliğine yakışmaz. Kötü sözün kimseye bir faydası yok, kulübün ceza almasından başka bir sonuç doğurmuyor.
"Hakem atamalarında Sarıyer'e kesinlikle bir artniyet uygulanıyor"
Son olarak birde hakemlerden yana bir sorun yaşıyoruz, bir yönetici olarak neler söyleyeceksiniz?
Hakemler konusunda TFF’nin Sarıyer’e karşı bir önyargısı olduğunu düşünüyorum. Herkes haddini hududunu bilecek. Sarıyer’e bugün sahip çıkmayanlar yarın bunun da hesabını vermek zorunda kalır. Hiç kimse bir makamda ebedi olarak kalmaz. Deplasmana gidiyoruz, gittiğimiz ile en yakın hakemler atanıyor, kendi sahamızda rakip takımın bulunduğu il veya o ile yakın hakemler atanıyor. Kişisel olarak söylüyorum ki; hakem atamalarında Sarıyer’e kesinlikle bir artniyet uygulanıyor. Bir el Sarıyer’in başarısını bu noktada engelliyor. Ben isim zikretmiyorum ama bu böyle devam ederse; sivil toplum dernek başkanı olarak TFF’yi ve bu kişileri de ifşa edeceğim. Sarıyer sahipsiz değil, hiç kimse de Sarıyer’den büyük değil. Sarıyer’in havasını soluyan, suyunu içenler kulübüne sahip çıkmak zorundadır. Sayılmayan gollerimiz, verilmeyen penaltılarımız, haksız uzatmalara birçok kez şahit olduk. Bunlara sığındığım düşünülmesin, şahit olduklarımızı görenler gerçekten feryat edecektir.