Geçtiğimiz günlerde Sarıyer Belediyesi tarafından bastırılmış bir kitapçık geçti elime, kitapçık dediğime bakmayın maşallahı var, 1. sınıf malzeme, her halde belediyemiz yüz binlerce ytllik vergi borçlarını ödemiş arta kalan parayla da bu kitaplardan 1000 lercesini hatta belki de daha fazlasını hazırlatmış, bizim evin kapısında bile 3 adet buldum.
Neyse işin bu kısmını üzerimize vazife etmiyoruz. Sayfaları çevirmeye başladım, kapaktan anladığım belediyenin 5 yıl boyunca yaptığı icraatlar ve çalışmalar anlatılıyordu, ama iç sayfaları sanki belediye yönetimine aday olan birinin projelerini anlatması gibiydi. Yapılacağı söylenen hastane, hükümet binası gibi yapılardan bahseden sayfalar vardı. Ve yapılacak bu binaların maketlerinin resimleri. Laf aramızda mimarlık fakültesi 3. sınıfta okuyan yeğenim “ben bu maketlerden her ay 2–3 tane yapıyorum, bende mi bir kitap bastırsam acaba” diye yorumladı bu işi. Ben kendi adıma acaba Sarıyer Spor Kulübü ile ilgili neler yazılmış diye merakla sayfaları çevirirken, sayfalar tükendi. Anlı şanlı “5 yıl” kitapçığında Sarıyer Spor Kulübü’nün ismi dahi geçmemiş. Spor’a verilen destekler olarak amatör kulüplere yapılan yardımlar ve 4 adet sahadan bahsediliyor. Belediye tarafından İski’den kiralanıp, emanetçi pozisyonuna düşürüldüğümüz tesislerin önündeki idman sahamızdan bahsetmeyeceğim ama Orhan Keçeli Tesisleri’nden bahsetmezsem vicdanım karşısında çok zor duruma düşerim. Orhan Keçeli’nin anasının ak sütü gibi helal milyarlarca lirasını harcayarak yaptırdığı bu tesislerin adı, tamir bakım gibi bazı işler (belki benim bilmediğim birkaç parça ufak tefek çalışma daha olabilir) yapıldıktan sonra Sarıyer Belediyesi Spor Tesisleri olarak değiştirildi. Adalet bunun neresinde gelin siz bulun. Bu durum karşısında suskun kalan Gençlik Spor İl Müdürü Sayın Tamer Taşpınar’ın değerlendirmesini de siz Sarıyerlilere bırakıyorum.
Madem bu kitapçıkta anlatılan, eşi benzeri görülmemiş kilit taşı döşeme ve benzeri hizmetleri yanın da Sarıyer Kulübü ile ilgili hiçbir konuya yer verilmemiş. Kulübümüzle olan 5 yıllık münasebeti de biz özetleyelim dedik.
1. Yıl: Bir önceki dönemde Sedat Özsoy’un şampiyon yaparak 1. Lig’e o zaman ki ismi ile 2. Lig B Kategorisine çıkardığı bir takım vardı, Yusuf Tülün kulübün küme düşmesini sadece seyretti, hayati önem taşıyan ufak maddi yardımları yapmadı, ortaya koştuğu şart herkesin malumu “Odabaşı varsa ben yokum”. Sarıyer takımı küme düştü!
2. Yıl: Yusuf Tülün’ün istediği oldu Eyüp Odabaşı’nın kulüple hiçbir organik bağı kalmadı. Haşmet Mürşit başkanlığa getirildi. Yalan yok tüm belediye imkânları kulübün emrine amade edildi, transferse transfer, destekse destek. Futbol bu, başarı gelmedi.
3. Yıl: Haşmet Mürşit’in başkanlığında, Sarıyer Belediyesi’nin desteği devam etti. Bir önceki sene istenen başarı gelemediğinden bu sefer daha da büyük yatırım yapıldı. İnanılmaz paralar harcansa da sonuç yine hüsran oldu. Başarı gelmeyince yapılan eleştirilere ne Kulüp yönetimi dayandı ne de Belediye Başkanı. Herkes terk etti enkâzı.
4. Yıl: Kulüp yönetici bulamaz hale geldi, Yusuf Tülün kulübe tamamen sırtını döndüğü gibi bu işe niyetlenenlere de aba altından sopasını gösterdi. Fazla ayrıntılara girmiyorum zira sayfalarca yazmak gerekir. Çayırbaşı stadında maç oynamamız bile engellenmişti. O sezon Tahir Sarıoğlu başkanlık görevini alınca Yusuf Tülün göstermelik de olsa yeniden kulüple ilgilenmeye başladı. Bu sezonda da Sarıyer Kulübü yerinde saydı.
5. Yıl: Yusuf Tülün Sarıyer Kulübü’ne yeniden küstü. Başkanıyla da taraftarıyla da küs. Yönetim değişti, yeni yönetime daha sıcak gibi göründü ama son balo bileti konusunda her zaman bildiğimiz tavrını sergiledi.
Bir özet geçmek gerekirse, Sarıyer Spor Kulübü, Yusuf Tülün ikinci kez Sarıyer Belediye Başkanı olduğunda 1. Lig’e yeni yükselmiş heyecan dolu bir kulüptü, O’nun belediye başkanlığı zarfında ise önce küme düştü, sonra yönetim bile çıkaramaz hale geldi. Bunda da, kimse inkâr edemez Yusuf Tülün’ün payı büyüktür.
Son olarak bir konu daha, bir iki gün önce Yusuf Tülün’ün Sarıyer Kulübü’ne kazandırdım dediği (ki burası zaten senelerdir kulübün kullanımın da) ama aslında Belediye tarafından İSKİ’den kiralanmış olan antrenman sahamızda İstanbul Büyükşehir Belediye Spor Kulübü’nün alt yapı sporcularının çalıştığını gördüm. Sordum soruşturdum, öğrendiğime göre ilçemizdeki diğer amatör takımlarda bu saha da çalışma fırsatı buluyorlarmış. Merak ettiğim bu çalışmalar esnasında ki elektrik, su, ısıtma vesaire harcamalar kimin tarafından karşılanmakta?