İBRAHİM BALCI / SARIYER MANŞET GAZETESİ
Hemen her yazımda Sarıyer iyi takım olduğunu vurguluyor ve bu takımla maç kaybetmez diyordum. Yine aynı kanaatteyim. Sarıyer takımı kolay mağlup olmaz! Çünkü Sarıyer’in kadrosundaki futbolcular hiçbir takımda yok! Mevsim başında yoktan yere bırakılanlar, ayrılanlar ve devre arasında alınan futbolcular incelendiğinde pek çoğunun kendilerini kanıtlayan futbolcu olduklarını; bir kısmının süper lig deneyimi olduğunu, pek çoğunun Bank Asya liginde ter döktüğünü görürüz. Durum böyle iken ve lige iyi başlangıç yapılmasına rağmen, takım ligden erken koptu. Neden?
Nedeni teknik direktör seçiminin yerinde olmamasıydı. Ayrıca kadronun çok geniş olması ve biraz da dengelerin korunması düşüncesi… Böyle olunca ligden kopuş yaşandı.
Mehmet Demirtaş’ın takımın başına getirilmesi isabetli bir karardı. Nitekim Mehmet Demirtaş’ın devre arasında takımı fevkalade hazırladığı görüldü. Hem kondisyon ve hem de futbol olarak… Ayrılmasının nedenleri üzerine durmanın anlamı yok. Haklı veya haksız olan oldu ve Akif Başaran ile yola devam ediliyor. Akif Hoca belki de ilk defa bu kadar rahat çalışıyor. Takımı çok hakim, iyi kurguluyor. Maç kazanıldıkça yönetim, futbolcular ve taraftar kenetleniyor, iyiye gidişin devamı geliyor. İstenen de bu değil mi?
Sarıyer geçen hafta Eyüp maçını çok güzel bir oyundan sonra kazanmıştı. Aynı futbolu oynayabilecek mi kaygısı vardı. Ama sahaya çıkan geçen haftaki on bir, YZÖ. in ağır zemininde beklenildiğinden de güzel futbol oynayarak alkış aldı.
Sarıyer takımı maçın başından sonuna kadar sahanın hakimiydi. Önemli olan takımın kendisine olan ÖZGÜVEN’i kazanmış olmasıydı. Maç boyu oyunu istediği gibi çevirdiler. Çok top yaptılar, sahanın her yerinde gezindiler, rakibi abandone edip birbirinden güzel gollerle farklı skor elde ettiler. Bu maçta Sarıyer defansı pek zorlanmadı. Ethem’e fazla iş düşmedi. Sarıyer defansı kolay gol yemez. Genç Eray ve deneyimli Serkan her geçen gün daha iyi oynuyor. Sarıyer defansında büyük sorun defansın orta ikilisiydi. Mahmut ile İbrahim haftalardır başarılı oynuyorlar ve bu büyük sorunu aşılmış görünüyor. Şimdi en güvenilir yer orta ikili! Hava toplarını bırakmıyorlar, ikili mücadeleleri kazanıyorlar ve mükemmel kademe anlayışı ile çok yararlı oluyorlar. Bu maçta da takımın orta sahası çok başarılıydı. Göksel istikrarlı futbolunu devam ettiriyor, attığı golün hazırlanışı ve yapılışı çok görkemliydi. Cumhur başarılı futbolunu ağır sahaya rağmen devam ettiriyor, mükemmel bir ağabey! Genç Umut, Sarıyer’in umudu taraftarın sevgilisi olmayı bildi. O kadar iyi mücadele ediyor ki takdir etmemek elde değil. Sol kenarda oynayan Aydın eğer bulduğu pozisyonları gol yapabilseydi değil maçın futbolcusu, ayın futbolcusu olurdu. Ağır sahada ince işler yapmaya kalkınca pozisyonları değerlendiremedi. Göksu baştan sona kadar bütün gücünü sahaya yansıtarak yararlı olmaya çalışıyor, gol arıyor ve atıyor. Elbetteki maçın adamı, sahanın kahramanı, istediği zaman futbolun en güzelini oynayan Gökhan Çakır’dı. Oyundan alınana kadar sahanın en iyisiydi. Hatasız, kusursuz oynadı. Arkadaşlarını o kadar güzel organize etti ki bize, seyredenlere sadece alkışlamak ve BRAVO demek; Gökhan’a da bu futbolunu devam ettirmek düşer. Sonradan oyuna girenlerin de hakkını vermek gerekir. Emrah fevkalade iyi durumda olduğunu bu maçta da gösterdi. Sezai uzun zamandan beri forma giymemişti, son birkaç dakika içinde oyuna alındı ve hiç yadırgamadan oynadı ve fevkalade güzel bir gol attı.
Takımın gol adamı Sinan sakatlanan Eray’ın yerine oyuna girdi. Üzerinde yedek kalmanın kırgınlığı, moral bozukluğu varmış gibi bir hali vardı. Kaçırdığı bir pozisyondan sonra, kendisine laf eden arkadaşına el kol hareketi ile serzenişte bulunması hoş görüntü vermedi. Sinan’ın kısa sürede toparlanması Sarıyer’in daha iyi sonuçlar alması demektir.
Atılan dört gol ve alınan üç puan… Ligin bitimine 10 maç daha var. 30 Puan eder. Bu derenin altından daha çok sular akar. Yeter ki paçaları sıvamayı bilelim. Konya maçında üç puanı kurtulur da puan Sarıyer’in hanesine yazılırsa, liderle aradaki fark 6 ya düşer ki o zaman… İşte o zamanı biz de ümitle bekliyor ve ekliyorum: Kornerleri kullanan belli, frikikleri kullanan belli de penaltıları kullanacak futbolcu belli değil mi? Neden üç kişinin top başına koşması?
YZÖ Stadında II. Lig maçı oynanıyor ama skor bordu yok! Hala Nuh nebiden kalma elle yönetilen berbat bir skor bord. Bu stadın görevlileri ve Sarıyer İl Müdürü bu önemli eksiği göremiyorlar mı? Kale arkasındaki tribünün çatısının olukları koptu, düştü düşecek görevliler uyuyor mu, ya bir kaza olursa?
İl Müdürü Sayın Tamer Taşpınar’ın dikkatini çekmek isterim: Eğer YZÖ stadı elle tutulur bir şekilde yapılabilseydi, Sarıyer bugün II. Lig klasman grubunda değil, Play Off grubunda oynuyor olacaktı! Ne dersiniz? Gelecek sezon için neler düşünüyorsunuz? Çok merak ediyorum…