31 Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlerde adaylığı kesinleşen Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, “Bitmeyen bir sürecin bir sonraki perdesini aralıyoruz. Sarıyer’de çıtayı yükselteceğiz. Yolumuza emin adımlarla devam edeceğiz” dedi.
Sloganlar ve halaylar eşliğinde ilçe binasına gelen Başkan Genç, İlçe Başkanı Sevim Yalınkılıç ve CHP ile ittifak kuran İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Ayşe Çağlayan ve İlçe Başkanı Taner Tayfur ile birlikte basın açıklaması yaptı.
BİTMEYEN BİR SÜRECİN BİR SONRAKİ PERDESİNİ ARALIYORUZ
İlçe binasının önünde toplanan ve sık sık ‘Halkçı Başkan’ sloganları atan coşkulu kalabalığa seslenen Sarıyer Belediye Başkanı ve Başkan Adayı Şükrü Genç, Bitmeyen bir sürecin bir sonraki perdesini araladıklarını belirterek, “Ben belki olmayacağım ama içinizden biri, belki bir çocuk ileride bu bayrağı dalgalandıracak. Tek bir doğru var. O da hiç kimseye sen kimsin, sen nerden geldin, hangi partiye oy verdin demeden sağlanacak bir birliktelik. Tüm halk katmanlarının el ele verdiği o birlikteliği sağladığımız gün görevimizi tam olarak yapmış olacağız. Bu alanlardan, sokaklardan, mahallelerden; halkın, çocukların, yaşlıların, analarımızın, babalarımızın, bu toplumun cefasını çeken herkesin geleceği için yeniden adayım” dedi.
YAŞADIKLARIMIZ BİZLER İÇİN KILAVUZ OLMALI
Başkan Genç konuşmasına şu sözlerle devam etti, “Önemli olan alanda yaşadıklarını kılavuz haline getirmek. Eğer siyaset yapmak istiyorsanız sürekli sokakta olacaksınız. Fatma Ninenin dizinin dibine oturacaksınız. Balıkçılarla birlikte ağları çekeceksiniz. Gümüşdere’de halkla birlikte tarlada olacaksınız. Bunu yaparsanız yolunuzu çok çabuk bulursunuz. Toplumumuzun değerleri var, bu toplumun kanıyla yazdıkları var, bu vatanın işgal sonrası geri alınış hikâyesi var. Oturup masa başında ben ne konuşayım demekle olmaz. İşte Çanakkale, işte Sakarya, işte Mustafa Kemal.
SORUMLULUĞUMUZ YÜKSEK
Farklı düşünceler, inanışlar olabilir ama ortak bir değer var. Vatan varsa gerisi teferruattır. Yürekten inanacaksınız. Biz inandık. Cumhuriyet Halk Partili olmayı parti şablonculuğu olarak almadık. 2009’da Sarıyer’in bir evladı olarak, ‘Bizim işimiz önce yerelde’ dedik. Burada yaptığımız her şeyin dünyanın farklı noktalarında konuşulacağını biliyorduk. Sorumluluğumuz çok yüksek. Her türlü yol haritamızı kullanmalıydık. Herkes bir diğerinin paydaşı olmalıydı. Bu işin tek başına olmayacağını biliyorduk. Sokaktaki çocuklar, analar, gençlerimiz bize çok büyük enerji verdiler. Dara düştüğümüz anda bizi çıkardılar.
YOLUMUZ ÇOK UZUN
Yolumuz çok uzun. Yapmamız gereken çok şey var. 10 yıllık süreç içinde eksiğimiz yok mu? Olmaması mümkün değil. Önemli olan bunlarla yüzleşmek. Bunu da en iyi yolda yürüyenlerle yaparsın. Yolda yürüdüğümüz en büyük yoldaşlarımız kadınlar ve kucaklarındaki çocuklar. Yolumuzu birlikte yürüyeceğiz. Her dönemin başında inanarak söylediğim bir şey var. Sarıyer İstanbul’ un en huzurlu bölgesi seçildi. Türkiye istatistiklerinde başlarda yer alıyor. Bunda hepimizin payı olduğuna inanıyorum. Beraberliğimizi hiç bozmayacağız.
İKTİDARLIK GÜCÜNÜ BAŞKASININ ÜZERİNDE KULLANMADIK
Biz hiç bir zaman iktidar olma gücünü bir başkasının üzerinde kullanmadık. Çünkü Cumhuriyet Halk Partili olmak bunu gerektirir. Sabrımızı kaybetmemek zorundayız. Gönlümüzdeki sevgiyi hiç kaybetmeyelim. Açmadık kapı bırakmayacağız ama sırf gitmek için gitmeyeceğiz. Mahallelere giderken yürümek için yol lazımdı, bulmakta zorlanıyorduk. Belediyemizin emekçi kardeşleri artık her türlü yolu açtılar. Taşları sırtlarında taşıdılar. Daha kolay yürüme şansı ararken şimdi daha hızlı yürümenin şartlarını oluşturmamız lazım. Bizim yapmamız gereken yola çıkmak. Tüm demokrasi güçlerine içtenlikle teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Parti Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e teşekkür ediyorum.”
