Sarıyer Belediyesi tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen Sarıyer Edebiyat Günleri’ne Yaşar Kemal onur ödülü damgasını vurdu. Rahatsızlığı nedeniyle adına düzenlenen ödül törenine katılamayan Yaşar Kemal’e verilecek olan Beyaz Martı Onur Ödülü, Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç tarafından Kemal’in çocukluk arkadaşı Osman Arolat’a verildi.
Yaşar Kemal’e dair anılarını Sarıyerlilerle paylaşan Osman Arolat, "Benim Yaşar Kemal Ağabeyim iri cüsseli kocaman coşkulu, tertemiz çocuk yürekli bir yazardır. Kendisiyle 1962 yılında Türkiye İşçi Partisi Şişli ilçesinin Raşit Gökçeli ile birlikte iki genç yöneticisiyken tanıştım. Dostluğumuz Ağabey kardeş ilişkimiz 1967 yılında Ant’ta çalışmaya başladığımda pekişip, gelişti. O günden bu yana 47 yıldır aralıksız sürdü sürüyor, sürecek” dedi.
AYŞE SEMİHA BABAN; “SİZE EŞİM YAŞAR KEMAL'İN SELAMLARINI GETİRDİM”
Ödül töreninde konuşma yapan Yaşar Kemal’in eşi Baban, Kemal’in selamını ileterek başladığı sözlerini, “Bu buluşmayı Yaşar Kemal’in çok istediğini biliyorum. Başkanımıza söz veriyorum ki, bu buluşma gerçekleşecek ve birlikte resim çekileceğiz. Size Yaşar Kemal’in selamlarını getirdim. Şükrü Başkanın çalışmalarını büyük bir sevinçle izlediği için kendisine de selamlarımı getirdim. Bugünü paylaşmak için gelen herkese teşekkür ediyorum. Benim için de burada mutluluğu paylaşıyoruz” diye noktaladı.
YAŞAR KEMAL’İN BİR DEMOKRASİ MÜCADELECİSİ, BİR DEVRİMCİ OLDUĞUNU DA UNUTMAMAK LAZIM
Yaşar Kemal’i ilk olarak ortaokul yıllarında tanıdığını ifade eden Sarıyer Belediye Başkanı Genç, yıllar sonra Onur ödülü vermekten gurur duyduğunu belirtti. Başkan Genç, yaptığı konuşmada şunları söyledi; “Yaşar Kemal kitaplarını Veli Yılmaz vasıtasıyla ortaokul yıllarında okumaya başladım. Bu süreç Orhan Kemaller, Fakir Baykurtlar, Mahmut Makallar ile devam etti. Bugün herkes Yaşar Kemal’i İnce Memed kitabıyla tanır. Yaşar Kemal’in bir demokrasi mücadelecisi, bir devrimci olduğunu da unutmamak lazım. Özellikle bugün içinde bulunduğumuz Türkiye’de demokrasi mücadelesi verdiğini söyleyenlerin, demokrasiyi ne kadar anladıklarını çok net bir şekilde görmekteyiz. Bu işler sadece konuşmakla olmadığını bilmek zorundayız. Sorumluluklarımızı sonuna kadar götürmek zorundayız. Bu bizim için bir gururdur. Bir ortaokul öğrencisiyken Yaşar Kemal ile başladığımız süreci, bugün Yaşar Kemal’e bir ödül verebiliyor olmanın daha büyük bir gurur var mıdır? Yaşar Kemal’in hiç unutulmayacağını, unutulmadığı içinde Türkiye’nin hala direndiğinin mesajını birilerine göndermemiz lazım.”