HANGİ TARAFTAR ?

Son yıllarda kulübümüz istediği başarıları bir türlü yakalayamıyor, sürekli hesaplar tutmuyor sıkıntılı dönemler hep ardı ardına birbirini takip ediyor. Bunlara sebep aranacak olursa, yönetimlerden başkanlardan tutup, antrenörlere, futbolculara hatta basın mensuplarına kadar bile kabahat bulabiliriz. Futbol kulüplerinde çok önemli bir unsurda taraftarlardır. Acaba Sarıyer Taraftarı kendi kendisine bir özeleştiri yaparsa, son yıllarda yaşanan düşüşlerden kendisine ne kadar pay çıkartabilir? İçinde bulunduğumuz futbol mevsiminde kulübümüz taraftar olaylarına bağlı olarak 10binlerce lira ceza ödemek zorunda kaldı. Bunlardan en sonuncusu İstanbulspor maçında yapılan çirkin ve kötü tezahürat nedeniyle aldığımız 10bin TL’lik ceza oldu. Taraftarımız bunu bir kez daha tekrarlarsa ceza bu kez 40bin TL olarak yansıyacak. Peki ama taraftar nasıl olmalıdır? Dr. Erden Or'un Taraftar Memnuniyeti isimli kitabında taraftar tipleri şu şekilde anlatılıyor:.1

Bir takımın taraftarları olmak, o takımı tutan diğer taraftarlar ile birebir benzerlikler taşımayı gerektirmemektedir. İnsanın doğası itibariyle böyle bir durum zaten söz konusu değildir. Bu gerçeklikten yola çıkarak taraftar grupları ve tipleri üzerine çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Bu araştırmaların sonucunda birbirine benzeyen çeşitli sınıflandırmalar ortaya konmuştur. Taraftar türleri üzerine yapılan en geçerli çalışmalardan biri Hunt, Bristol ve Bashow’a aittir. Bu çalışmada taraftar tipleri beş ana başlık altında ele alınmıştır.2

Geçici Taraftar: Belirli bir zaman dilimindeki, belirli bir aktivite sırasında taraftarlık özelliği gösteren ve daha sonra bunu devam ettirmeyen taraftar tipidir. Burada temel belirleyici kısıt zamandır. Bu tip taraftara, genel olarak futbola ilgisi olmayan, ancak Avrupa veya Dünya Kupası gibi büyük organizasyonlar süresince, kendi ulusal takımını destekleyip başarılı sonuçlarda ortaya çıkan coşkuya ortak olan, ancak turnuva sonrasında futbola ilgisizliğini sürdüren kişiler örnek olarak verilebilir.

Yerel Taraftar: Temel belirleyici kısıt coğrafyadır. Yerel taraftar, kendini bağlı hissettiği coğrafyanın bir takımı ile özdeşleştirir ve bu nedenle o takımı destekler. Bir başka ülkeye veya şehre giden kişinin kısa bir süre içerisinde gittiği yerdeki takımın taraftarı haline gelmesi bu kategoriye iyi bir örnektir. Yeni bir coğrafi değişiklik sonrasında bu tip taraftarların terk ettikleri yerin takımını desteklemekten vazgeçmesi yüksek bir olasılıktır.

Adanmış Taraftar: Zaman ve mekân kısıtlarını zihnen terk etmiş, bir takımı düzenli olarak takip eden, o takıma dair sahiplenme duyguları yaşayan, kendini o takıma, oyuncularına ve değerlerine bağlı hisseden taraftar biçimidir. Bu bağlılık sebebiyle kendini tanımlama ve toplum içerisinde konumlandırma noktasında birey taraftar kimliğini yoğun biçimde kullanmaktadır.

Fanatik Taraftar: Adanmış taraftar gibi kendini takım üzerinden tanımlama, sahiplenme duygularını yoğun olarak taşımakla birlikte daha da ileriye gidip, bu kimliği sürekli olarak toplumsal alanda yansıtan ve bu özellikleri ile aile, sevgili, arkadaş grubu tarafından kabul görmüş taraftar tipidir. Örnekle açıklamak gerekirse adanmış taraftar gibi sürekli maça gitmektedir ama maçlara giderken yüzünü boyamakta, özel ritüelleri bulunmakta ve bu ritüeller yakın çevresi tarafından normal olarak kabul görmektedir.

Disfonksiyonel Taraftar: Kimliğinin en önemli bileşeni olarak taraftarlığını görür. Fanatik taraftar ile farkı, fanatik taraftar, taraftarlığını kimliğinin ciddi bir parçası olarak görürken, disfonksiyonel taraftar, taraftarlığını kimliğinin en önemli parçası olarak görmektedir. Bu tip taraftarlar toplumsal olarak kabul görmeyen davranış biçimleri sergileyebilmektedir.

İşte araştırmalar sonunda 5 grupta ele alınan taraftar tipleri bunlar, bu noktada akla “ideal taraftar kimdir?” sorusu gelmektedir. Geçmişten günümüze kadar etkilerini sürdüren klasik taraftarlık anlayışında, yaz kış demeden takımının maçlarını kaçırmayan, maçlarda sesi kısılana kadar tezahürat yapan, tüm futbol sohbetlerinde mantık gözetmeksizin kendi takımını öven ve savunan, yeri geldiğinde takımı için küfür etmekten, kavga etmekten ve olay çıkarmaktan kaçınmayan bir taraftar profili karşımıza çıkmaktadır. Ve maalesef Sarıyer tribünlerinde de özellikle son yıllarda oluşan hakim görüş ideal taraftarın bu olduğu yolundadır.

Oysa ki günümüzün ideal taraftarı; sezon başında kombine bilet alarak kulübünün kasasına sıcak para girmesini sağlayan, kombine bileti ile takımının maçlarını takip eden, tezahürat yapan ancak iyi ile kötü tezahüratı ayırt ederek takımının ceza almasına sebep olmamaya özen gösterendir. Yalnızca kendini kontrol etmek ile kalmayıp çevresindeki taraftarların taşkınlık yapmasına izin vermeyen, kulübü ile ilgili tüm mal ve hizmetleri satın alan ve bunların lisanslı ürünler olmasına dikkat eden, kulübüne sponsorluk desteği veren kurumları bilerek ve tanıyarak satın alma kararlarında bu firmalara ayrıcalık tanıyan kişilerdir. İdeal taraftarlar olabilmemiz dileğiyle.

1-Dr. Erden Or, Taraftar Memnuniyeti, TFF futbol eğitim Yayınları, 2009, sayfa 21-24
2-B.J. Mullin, S. Hardy & W. A. Sutton, Sport Marketing, Champaign; Human Kinetics, 2000, sayfa. 66-67.