Hayır ve evet!

   İBRAHİM BALCI / SARIYER MANŞET GAZETESİ  

Sarıyer Lig ikincisi Turgutlu ile YZÖ Stadında oynadığı maçı 2-2 berabere bitirmekle çok büyük kayba uğradı. Maçın skoru bu mu olmalıydı? 70. dakikaya kadar HAYIR! Bu dakikadan sonra ise EVET!

Bu şu demektir: Sarıyer takımı mevsim başında, bütçesinin üzerinde verdiği paralarla yaptığı transferleri mevsim başı gereğince hazırlayamadığı için, ilk bir KAÇ maçtan sonra düşüşe geçti. Devamlı yazıp çizdik 35-40 kişi ile kamp yapılmaz, antrenman ve hazırlık maçları oynanmaz. Profesyonel bir takımın lig maçı kadrosu 23 veya 25 futbolcuyu geçmez. Geçerse iyi hazırlanamaz, nitekim hazırlanamadı ve geçte olsa teknik heyet değişikliği meydana geldi.

Göreve, başlayan Mehmet Demirtaş’ın işi zordu. Moral kondisyon ve kondisyon olarak darmadağın olan bir takımı alıp toparlayacak ve iyi futbol oynatarak ligdeki iddiasını devam ettirecekti!

Sarıyer, Mehmet Hoca geldiğinden beri gerçekten derli toplu ve belli bir disiplin içinde çalışıyor… Oynadığı maçlarda ortaya koyduğu futbola da kötü denemez. En azından Sarıyer takımı sahaya futbol oynamak için çıktığını gösteriyor. Bütün gücünü sahaya yansıtıyor ve iyi skor temin edebilmek için mücadele veriyor. Oynanan maçlarda takımda gözle görünür değişiklik olduğunu görüyoruz. Hırs var, mücadele var, kazanmak azmi, kaybetmeme inadı var! Olmayan ne? Yeteri kadar kondisyon! Olmasına da imkan yok! Zira; Mehmet Demirtaş, kondisyonu hiç olmayan bir takımı teslim aldı. O dakikadan sonra takıma kondisyon verme uğraşı içine girse  takım demoralize olur ve yıkılır giderdi. Bu eksikliği yavaş yavaş gidermesi gerekiyordu; bu yolu tercih etti. Sarıyer takımı bu maçta da görüldü ki 70 dakika rakibine karşı üstün oynadı ve sonra da kondisyonunu 90 dakikaya yayamadığı için, oyun üstünlüğünü rakibine kaptırdı ve yediği gollerle maçı 2-2 beraberlikle bitirdi.  

Sarıyer’in bu maçı kazanması bekleniyordu ama nasıl bir takımla sahaya çıkacağı da merak ediliyordu. Çünkü eski alışkanlık her maça dört beş değişiklikle çıkıldığı içindi bu merak! Ama belki de hiç kimse takımda: Göksel, Emrah Bulut, Serkan Özdemir, Sezai, Emre Hasan’ın sakat; Özgür’ün cezalı olduğu için; Selim’in kız kardeşinin ölümü nedeni ile oynayamayacağını, sonradan oyuna giren sakat Gökhan ‘ın fedakarlık yaparak yedek soyunacağını elbetteki hiç kimse bilmiyordu. Hal böyle iken Sarıyer takımı çok eksik bir kadro ile çıktığı maçta 70 dakika mükemmel mücadele verdi. İki önemli gol buldu, galip duruma yükseldi. Bu arada üç mutlak gol fırsatından da yararlanamadı. Sonra, kondisyonsuzluk kendisini gösterdi ve çözülme başladı. Sarıyer aleyhine faul verdi hakem, sahaya ikinci top atıldı, dördüncü hakem sahaya atılan topu almak için on onbeş metre içeri girdi, bu arada hakem faul atışını yaptırdı ve bu atışla başlayan akın sonunda Sarıyer golü yedi.  Bir hakemin, hele dördüncü hakemin böyle bir hata yapması düşünülemez! Maçın hakemi oyunu başlatsa bile ikaz etmesi gerekirdi. Bütün bu terslikler Sarıyer’i mi bulacak? Buluyor işte!

İki farklı öndeyken iki gol yiyerek maçı beraberlikle bitiren Sarıyer ne oynadığını bildiği için ilerisi için ümitliyim. Bu kadar eksik kadro ile böyle bir futbol oynadıktan sonra tam kadro çok daha başarılı olacaktır.

Sarıyer takımını bu kadar eleman eksiği ile seyrettikten sonra, oyuncu değişikliklerinde şu oldu bu oldu demenin yararı olacağını zannetmiyorum. Ama yine de Tayfun gibi, milli formayı giymiş bir adamın, üstelik iki üç aydan beri hazırlanmasına rağmen bu kadar etkisiz olması, mücadele gücünden yoksun bulunması, sahada dolaşır olması inanılır gibi değil! Sinan’ın da ne olursa olsun oyunda tutulması gerekir diye düşünüyorum. Ethem yine günündeydi ama acaba rakibin ilk golüne ileri çıkarak müdahale edemez miydi? Bir düşüncem de bu! Ender müthiş bir pozisyondan yararlanamamasına rağmen, çok iyi mücadele etti. Aydın, böyle oynamaya devam ederse çok daha iyi olur. Cumhur tamamen tecrübesi ile oynadı. Emrah Şahin her geçen gün üzerine koyuyor, daha iyi olması lazım. Ahmet, Eren, Sacit, Göksu’nun çok daha iyi olmaları gerekir. Melih’in neden olduğu penaltı 90+3 de Sarıyer’in beraberliği ama kendisinin de kötü kaderi oldu.