Ergin, Karagümrüklü olduğunu, bu semtte hayırseverlik adeta bir gelenek haline geldiğini söyledi.
Bu geleneği devam ettirdiklerini ifade eden Ergin, ”Özellikle her yıl önceden belirlenen günlerde ihtiyaç sahipleri ailelerin çocuklarının eğitim ve sünnet organizasyonlarında yanlarında bulunuyoruz. Biz atalarımızdan, dedelerimizden devraldığımız bu geleneği devam ettiriyoruz çok şükür." diye konuştu.
Ergin, çocukluklarının Karagümrük semtinde geçtiğini, orada ihtiyaç sahibi akrabaları ve eski komşularının olduğunu kaydetti.
Ekonomik anlamda biraz daha öne çıkan bir aile olduklarını dile getiren Ergin, şunları kaydetti:
“Paylaşmayı, sevgiyi bizler küçük yaşlarda öğrendik. Mahallede birbirimize emanet de olsa ayakkabımızı, montumuzu, paltomozu vererek bu işlere başladık. Yıllar geçti, yetiştik, ticaret yapmaya başladık. Uzun yıllar da muhtelif partilerde siyaset yaptım. Semtimizde ve diğer yerlerde eğitimle ilgili çalışmalarım oldu. Özellikle kalabalık, tek babanın çalıştığı ailelerde bu büyük bir eğitim masrafı oluşturuyor. Baba da bunu alamayınca çocuğuna karşı mahçup oluyordu. Biz de bunları görüyorduk. Ben yaklaşık 15 senedir en az 400 eğitime muhtaç çocuğun eğitim masrafları için yardımlarda bulunuyorum. Bunun yanında iş çevresinden bazı arkadaşlarımın desteğiyle de eğitim sürecindeki gençlere ve çocuklara büyük maddi katkılar sağladılar. Yıllarca böyle bir misyon üstlendik. Yardıma muhtaç ailelerin sünnet programlarında da yer almak istedim. Çünkü benim rahmetli babam Nurettin Ergin, Erzurum'dan 14 yaşında İstanbul'a geliyor. Kimsesi yok o zamanlar. Garip yani tabiri caizse. Karagümrük'te o zamanlar Siirtli limoncu Tevfik amca babacığımı 15 yaşında sünnet ettiriyor. Babam bana hep bu anısını anlatırdı. O da bana oradan hatıra kaldı. Güzel bir anıdır.”
Ergin, bu nedenle Karagümrük'te sünnet organizasyonlarına başladığını, daha sonra İstanbul'un diğer ilçe ve semtlerindeki ihtiyaç sahibi ailelere daha çok dokunduğunu belirtti.
Dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 döneminde de belirli tedbirlere ara vermeden programları sürdürdüklerine dikkati çeken Ergin, “Yani sosyal mesafe ve maske kurallarına da uyarak açık alanda yemekli, bazı sanatçıların da katıldığı, mehteran takımları, DJ'ler ve palyaçolar eşliğinde gene eski atmosferde de olmasa bu sosyal yardımı sürdürüyoruz. 1 Eylül’de devletimizin aldığı tedbir kararları neticesinde de sağlıklı bir şekilde 200 çocuğumuzu sünnet ettirdik. Anne babaların erkekliğe ilk adım atmadaki sevinçlerini izlemek bizleri de çok mutlu etti. Sünnet olan kardeşlerimize video ve fotoğraf albümlerini de hediye ettik. Çocuklarımız da çok mutlu oldular. Anlaşmalı olduğumuz özel bir hastaneden de gerekli desteği ve yardımı alarak 15 kardeşimiz engelli olmak üzere 200 kardeşimizi daha sünnet ettirdik. Eğer pandemi dönemi olmasaydı hedefimiz en az 500 çocuktu.” İfadelerini kullandı.
Hayırsever birçok iş insanından destek aldığını, organizasyona öncülük ettiğini aktaran Ergin, “Birisi sünnet elbisesi, değeri ayakkabı, bir başkası oyuncak ya da top alıyor. Yani bir canı gönülden hayırsever arkadaş gurubuyla bunu yapıyoruz aslında. Bizi seven kardeşlerimizin de katkı verdiği bu sosyal sorumluluk projelerinde biz de vesile oluyoruz. Bu anlamda güzel ve paylaşımcı işlere imza atmaya çalışıyoruz. Eğitim ve bu organizasyonlar benim için önemli. Biz bu toplumun ortak değer ve her örf adet ve geleneklerinin yaşaması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz inşallah. Onun için sosyal güzel her projede bizler bulunmaya özen gösteriyoruz.” şeklinde konuştu.
Bizler kenar semt ve mahallelerde büyüdük. 3 tane de evladım var. Gençlere eğtim ve spor yapmalarını öneriyorum. Sağlıklı bir nesil sadece eğitim ve zararlı alışkanlıklardan kurtulmak ve sporla olur. Özellikle sünnet çağından itibaren genç kardeşlerimizi bir de uyuşturucu müptelasından uzak durmaları tavsiyelerinde bulunuyorum. Çünkü yıllarca bu zararlı maddelere karşı da bir savaş verdik semt olarak. Umarım genç neslimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de belirttiği üzere ülkemizin ve geleceğimizin en önemli en büyük teminatı olacak. Bu anlamda iş dünyası da dahil en büyük sermayenin insan ve eğitim olduğunu söylemek istiyorum." ifadelerini kullandı.