Sarıyer Spor Kulübü Başkanı Mustafa Hepanıl göreve geldikten sonra ilk kez Sarıyer Manşet gazetesine konuştu. Muhabirimiz Erol Acun’un sorularını yanıtlayan Hepanıl, 2 yıldır süren stat çalışmaları, kulübün içerisinde bulunduğu durum, taraftarın tepkileri, Yusuf Tülün’ün kulübe olan kırgınlığı ve ara dönemde yapılacak transferlere kadar bir çok konuda önemli cevaplar verdi.
Ligdeki durumu, gidişatı ve ekonomisi kötü olarak yönetimini üstlendiğiniz Sarıyer Spor Kulübü’nün bulunduğu bu durumla ilgili düşünceleriniz nedir? Bu olumsuz tablodan kulübü nasıl kurtaracaksınız? Bu konuyla ilgili projeleriniz nelerdir?
Öncelikle tespitleri doğru yapmak lazım, bugüne kadar bir sürü şey yapılmış ama ortada somut bir şey yok. Ne bir kurumsal yapı ne de sabit gelir getiren kaynaklar. Önceki yönetimleri kötülemek için bunları söylüyor değilim, ama gerçek şu ki başkanlar ve yöneticiler konuya uzun vadeli bakmamışlar. Belki de kendi geleceklerini bu kulüpte görecek kadar aidiyet hissine sahip olmamışlar, öncelikleri başka şeyler olmuş. Doğal olarak kendimi ve yönetim kurulu üyelerimizi farklı bir yere koyuyorum. Konjonktürel sebepler ve ekonomik gerçekler de durumun buraya gelmesinde rol oynamış; Kulübün bir semt takımı olmasından ziyade içine kapanık bir yapıda olması da olumsuzluk zincirini kıramamış, insanlar geçmiş başarıların hayalinde yaşamaktan kendilerini alıkoyamamışlar ve daha da çok yerelleşmişler. Hâlbuki kulübümüzün bir marka değeri var ve tekrar bu değer geri kazanılabilinir. Yeter ki kafamızı ve vizyonumuzu Maslak’tan daha uzaklara çevirebilelim. Tespitler o kadar çok ki sayfalar alır ama şu bilinsin ki; tespit yapıp çare bulamayacak insanlar değiliz ve konular üzerinde son sürat çalışmaya devam ediyoruz. Kurumsallaşma çabalarımız yavaş yavaş somutlaşmaya başladı. Kulübümüz bir web sitesine kavuşmak üzere, neredeyse bütün kurumlarla (yerel veya İl bazında) iletişim kurmaya başladık. Çeşitli projelerin içersinde aktif rol oynama düşüncelerimizin ilk aşamalarını tamamladık. Bazı kurumlarla kırgınlıkları gidermeye ve bunları pozitif bir iletişime çevirmeye başladık. Maalesef bu çabalar saha sonuçlarıyla desteklenemediği için çok bir anlam kazanamıyor. Camiamızla daha yakın iletişim kurmak ve gerçek dışı söylentilerin önüne geçebilmek de yönetim kurulumuzun öncelikleri arasındadır.
Sarıyerlilerin adeta mabedi olan Yusuf Ziya Öniş stadındaki çalışmalar ne zaman sona erecek? Taraftar, stadına ne zaman tam anlamıyla kavuşacak? Yürütülen çalışmalar ne durumda?
Kendisi gerçek bir Sarıyer sevdalısı olan Beden Terbiyesi İl Genel Müdürü Sayın Tamer Taşpınar’ı ziyaretimiz ve kendisinin yönetim kurulu toplantımıza yaptığı iade-i ziyaret çerçevesinde şunu söyleyebilirim ki; stadımızın soyunma odaları ve tribün koltukları ihalesi şuan itibariyle tamamlanmış, yapım aşamasına gelmiştir. Beklentimiz ve aldığımız son bilgiler dâhilinde Ocak ayının ortasından itibaren maçlarımızı yeniden oynamaya başlayabileceğimizi düşünüyorum. Stat açılışına Futbol Federasyonu'nun değerli yöneticilerini ve Türkiye futbol ailesinin önde gelenlerini de davet edeceğiz. Birçoğundan da bu konuda söz almış durumdayız.Ara transfer döneminde takımdan gitmesi düşünülen isimler ve transfer çalışmaları ile ilgili projeleriniz nelerdir?
Oluşturduğumuz transfer komitesi yaklaşık 15 gündür bazı isimler üzerinde Türkiye çapında çalışmalarını sürdürüyor. Bir futbolcu arama ve izleme komitemiz var. Bilgiler, ekonomik gerçekler dâhilinde değerlendirilecek. Kadromuzdaki tüm futbolcular yetenekli ancak içlerinde tam verim alamadıklarımız var. Altyapıdan gelen futbolcu kardeşlerimizin performansını yeni hocamız Sayın Kenan Gönen bir süre daha görmek istiyor. Bu bilgiler ışığında çalışmalarımız sürmektedir. Kimsenin kuşkusu olmasın ki bundan sonra bu formayı giyecek futbolcular hem kişilik hem de performans olarak beklentilerimizi fazlasıyla karşılayacaktır. Kulübü bulunduğu bu ekonomik çıkmazdan kurtaracak, buna kaynak sağlayabileceğiniz projeniz var mı?
Var!. Hem de çok. Önemli olan bu hedeflere ulaşabilmemiz. Bunun için idari ve mülki erkân ile bir fikir-gönül birliğine varmamız gerekmektedir. Semtimizde bir sürü vakıf binası var, bunlardan yararlanmak lazım. Üzerine ileride yap-işlet-devret yöntemiyle kamp ve sosyal tesis kurulabilecek bazı arsaların kulübümüze kazandırılması gibi projelerimiz var. Çevremizdeki amatör kulüplerde bile olup bizim bir türlü sahip olamadığımız kafeterya, restoran hatta otopark işletme olanaklarına hızla ulaşmamız gerekmektedir. Kısa vadeli olarak; Antalya’da devre arası kulübümüzün adına bir turnuva tertip etme çalışması içerisindeyiz. Altyapımızı tekrar yapılandırıp futbolcu üretimine hız vermek, tesislerimizde daha etkin bir futbol okulu yapısı kurmak ve bunu kulüp ürünlerinin satışıyla desteklemek gibi orta vadeli planlarımız var. Bunları yapacak iradeye ve akla sahibiz ama destek alma zorunluluğumuz kaçınılmaz.Sarıyer Belediyesi’nin kulübe olan desteği ile ilgili bir girişiminiz oldu mu? Hatta Yusuf Tülün’ün Genel Kurul öncesi size söz verdiği 300 adet Balo biletini almadığı konuşuluyor doğru mu?
Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Tülün’le üç-dört kere görüşme sansım oldu. Kendisinden öncelikle destek istemekten ziyade, kulübe olan soğuk-mesafeli duruşunun nedenlerini anlamaya çalıştım. Bir sebep-sonuç ilişkisi kurmaya ve akabinde ilişkileri düzeltme yoluna gitme düşüncesinde oldum. Kendisi, kulübümüze zamanında çok hizmette bulunmuş bir kişinin bana göre biraz aşırıya kaçan kırgınlığı içerisinde… Bu konuda maalesef başarılı olamadım ki; bilet alarak kulübe dolaylı da olsa bir katkıda bulunabilme konusunda kendisini ikna edemedim. Politikacı olmaktan öte Sarıyerli (bana ileride de Sarıyer’de yaşamayı düşündüğünü söylemişti) bir başkandan daha farklı ve tutarlı bir davranış beklerdim. En azından bir kısım bileti satmaya uğraşacağını söylemesini… Yine de; ileri sürdüğü ekonomik krizle ilgili sebepleri göz ardı etmek mümkün değil diye düşünmek istiyorum. Bizler her şeye karşın kendisine ve mevkisine olan saygımızı devam ettirmeliyiz.Göreve geldiğinizde muhakkak çeşitli şahıs ve çevrelerden size verilmiş olan sözler yerine getirildi mi?
Bu konuda çok bir beklenti içinde değildim. Çünkü beklentiler hayal kırıklıklarını arttırır. Hayal kırıklıkları da çalışma performansınızı etkiler. Yine de bazı kurum ve şahısların umduğumdan öte pozitif yaklaşımlarıyla karşılaştım. Örneğin SİMAR. Konunun başlangıcı herkesçe biliniyor diye sonucu aktarayım; Kendileriyle genel kurul öncesi borçların yapılandırılmasıyla ilgili yaptığım ilk görüşmenin üzerinden yaklaşık 45 gün geçti, takımımız Körfez Belediye maçına ''Sarıyer Market'' göğüs reklamıyla çıkacak ve acılan davalar geri çekilecek. Başka iyi neticelenen konular da yok değil ama genelde destek şimdilik yetersiz kaldı.Sizce taraftar üzerine düşen görevi yapıyor mu?
Ben taraftarımızı tanıyamıyorum, geçtiğimiz yıl bir taraftar olarak takımımızın neredeyse tüm maçlarına gittim. İlk düşme korkusu yasadığımız sezondu diyebilirim, ona rağmen takımına sonuna kadar sahip çıkan taraftarımızın o eşsiz sevgisi neredeyse nefrete dönüşmüş. Ya bir kurtarıcı veya bir düşman yaratma yolunu seçmişler. Eğer konulara analitik ve pragmatik yaklaşmazsanız - ki bizim ülke insanlarının genelinde de böyledir - nedenlerin ve sonuçların üzerinde düşünme yerine tek bir obje üzerinde odaklanırsınız. Bilinmelidir ki kulübümüzü bu durumdan ne bir kişi kurtarabilir ne de içinde bulunduğumuz durum tek bir sürecin sonunda ortaya çıkmıştır. Kulübü sevenlerin, taraftarların ona hiçbir karşılık beklemeden hizmet eden yöneticileri - hatta kulübün camlarını çerçevelerini - hedef almalarının başka bir izahı olamaz. Onları da anlamaya çalışıyorum; alışmadıkları bir durumla karşı karşıyalar. Korkmaları ve tepki göstermeleri son derece doğal ama iş sevdiklerine zarar verme noktasına gelince sınırlar aşılmış oluyor.Son söz olarak; ben gerçek bir Sarıyer taraftarıyım. Lacivert-Beyaz'dan başka bir renk gönlüme taht kuramaz, başkanlıktan ayrıldığım gün yerim yine taraftarların arasıdır. Bunu da her platformda söylüyorum. Onlardan; bizlere, takımımıza, yeni hocamıza, bu sıkıntılı zamanda destekten başka bir şey istemiyorum. Bizlere, Sarıyerlilere de zaten bu yakışır. Sarıyer Manşet gazetesi aracılığıyla da tüm Sarıyerlilerin mübarek Kurban Bayramını tebrik ediyorum.
Öncelikle tespitleri doğru yapmak lazım, bugüne kadar bir sürü şey yapılmış ama ortada somut bir şey yok. Ne bir kurumsal yapı ne de sabit gelir getiren kaynaklar. Önceki yönetimleri kötülemek için bunları söylüyor değilim, ama gerçek şu ki başkanlar ve yöneticiler konuya uzun vadeli bakmamışlar. Belki de kendi geleceklerini bu kulüpte görecek kadar aidiyet hissine sahip olmamışlar, öncelikleri başka şeyler olmuş. Doğal olarak kendimi ve yönetim kurulu üyelerimizi farklı bir yere koyuyorum. Konjonktürel sebepler ve ekonomik gerçekler de durumun buraya gelmesinde rol oynamış; Kulübün bir semt takımı olmasından ziyade içine kapanık bir yapıda olması da olumsuzluk zincirini kıramamış, insanlar geçmiş başarıların hayalinde yaşamaktan kendilerini alıkoyamamışlar ve daha da çok yerelleşmişler. Hâlbuki kulübümüzün bir marka değeri var ve tekrar bu değer geri kazanılabilinir. Yeter ki kafamızı ve vizyonumuzu Maslak’tan daha uzaklara çevirebilelim. Tespitler o kadar çok ki sayfalar alır ama şu bilinsin ki; tespit yapıp çare bulamayacak insanlar değiliz ve konular üzerinde son sürat çalışmaya devam ediyoruz. Kurumsallaşma çabalarımız yavaş yavaş somutlaşmaya başladı. Kulübümüz bir web sitesine kavuşmak üzere, neredeyse bütün kurumlarla (yerel veya İl bazında) iletişim kurmaya başladık. Çeşitli projelerin içersinde aktif rol oynama düşüncelerimizin ilk aşamalarını tamamladık. Bazı kurumlarla kırgınlıkları gidermeye ve bunları pozitif bir iletişime çevirmeye başladık. Maalesef bu çabalar saha sonuçlarıyla desteklenemediği için çok bir anlam kazanamıyor. Camiamızla daha yakın iletişim kurmak ve gerçek dışı söylentilerin önüne geçebilmek de yönetim kurulumuzun öncelikleri arasındadır.
Sarıyerlilerin adeta mabedi olan Yusuf Ziya Öniş stadındaki çalışmalar ne zaman sona erecek? Taraftar, stadına ne zaman tam anlamıyla kavuşacak? Yürütülen çalışmalar ne durumda?
Kendisi gerçek bir Sarıyer sevdalısı olan Beden Terbiyesi İl Genel Müdürü Sayın Tamer Taşpınar’ı ziyaretimiz ve kendisinin yönetim kurulu toplantımıza yaptığı iade-i ziyaret çerçevesinde şunu söyleyebilirim ki; stadımızın soyunma odaları ve tribün koltukları ihalesi şuan itibariyle tamamlanmış, yapım aşamasına gelmiştir. Beklentimiz ve aldığımız son bilgiler dâhilinde Ocak ayının ortasından itibaren maçlarımızı yeniden oynamaya başlayabileceğimizi düşünüyorum. Stat açılışına Futbol Federasyonu'nun değerli yöneticilerini ve Türkiye futbol ailesinin önde gelenlerini de davet edeceğiz. Birçoğundan da bu konuda söz almış durumdayız.Ara transfer döneminde takımdan gitmesi düşünülen isimler ve transfer çalışmaları ile ilgili projeleriniz nelerdir?
Oluşturduğumuz transfer komitesi yaklaşık 15 gündür bazı isimler üzerinde Türkiye çapında çalışmalarını sürdürüyor. Bir futbolcu arama ve izleme komitemiz var. Bilgiler, ekonomik gerçekler dâhilinde değerlendirilecek. Kadromuzdaki tüm futbolcular yetenekli ancak içlerinde tam verim alamadıklarımız var. Altyapıdan gelen futbolcu kardeşlerimizin performansını yeni hocamız Sayın Kenan Gönen bir süre daha görmek istiyor. Bu bilgiler ışığında çalışmalarımız sürmektedir. Kimsenin kuşkusu olmasın ki bundan sonra bu formayı giyecek futbolcular hem kişilik hem de performans olarak beklentilerimizi fazlasıyla karşılayacaktır. Kulübü bulunduğu bu ekonomik çıkmazdan kurtaracak, buna kaynak sağlayabileceğiniz projeniz var mı?
Var!. Hem de çok. Önemli olan bu hedeflere ulaşabilmemiz. Bunun için idari ve mülki erkân ile bir fikir-gönül birliğine varmamız gerekmektedir. Semtimizde bir sürü vakıf binası var, bunlardan yararlanmak lazım. Üzerine ileride yap-işlet-devret yöntemiyle kamp ve sosyal tesis kurulabilecek bazı arsaların kulübümüze kazandırılması gibi projelerimiz var. Çevremizdeki amatör kulüplerde bile olup bizim bir türlü sahip olamadığımız kafeterya, restoran hatta otopark işletme olanaklarına hızla ulaşmamız gerekmektedir. Kısa vadeli olarak; Antalya’da devre arası kulübümüzün adına bir turnuva tertip etme çalışması içerisindeyiz. Altyapımızı tekrar yapılandırıp futbolcu üretimine hız vermek, tesislerimizde daha etkin bir futbol okulu yapısı kurmak ve bunu kulüp ürünlerinin satışıyla desteklemek gibi orta vadeli planlarımız var. Bunları yapacak iradeye ve akla sahibiz ama destek alma zorunluluğumuz kaçınılmaz.Sarıyer Belediyesi’nin kulübe olan desteği ile ilgili bir girişiminiz oldu mu? Hatta Yusuf Tülün’ün Genel Kurul öncesi size söz verdiği 300 adet Balo biletini almadığı konuşuluyor doğru mu?
Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Tülün’le üç-dört kere görüşme sansım oldu. Kendisinden öncelikle destek istemekten ziyade, kulübe olan soğuk-mesafeli duruşunun nedenlerini anlamaya çalıştım. Bir sebep-sonuç ilişkisi kurmaya ve akabinde ilişkileri düzeltme yoluna gitme düşüncesinde oldum. Kendisi, kulübümüze zamanında çok hizmette bulunmuş bir kişinin bana göre biraz aşırıya kaçan kırgınlığı içerisinde… Bu konuda maalesef başarılı olamadım ki; bilet alarak kulübe dolaylı da olsa bir katkıda bulunabilme konusunda kendisini ikna edemedim. Politikacı olmaktan öte Sarıyerli (bana ileride de Sarıyer’de yaşamayı düşündüğünü söylemişti) bir başkandan daha farklı ve tutarlı bir davranış beklerdim. En azından bir kısım bileti satmaya uğraşacağını söylemesini… Yine de; ileri sürdüğü ekonomik krizle ilgili sebepleri göz ardı etmek mümkün değil diye düşünmek istiyorum. Bizler her şeye karşın kendisine ve mevkisine olan saygımızı devam ettirmeliyiz.Göreve geldiğinizde muhakkak çeşitli şahıs ve çevrelerden size verilmiş olan sözler yerine getirildi mi?
Bu konuda çok bir beklenti içinde değildim. Çünkü beklentiler hayal kırıklıklarını arttırır. Hayal kırıklıkları da çalışma performansınızı etkiler. Yine de bazı kurum ve şahısların umduğumdan öte pozitif yaklaşımlarıyla karşılaştım. Örneğin SİMAR. Konunun başlangıcı herkesçe biliniyor diye sonucu aktarayım; Kendileriyle genel kurul öncesi borçların yapılandırılmasıyla ilgili yaptığım ilk görüşmenin üzerinden yaklaşık 45 gün geçti, takımımız Körfez Belediye maçına ''Sarıyer Market'' göğüs reklamıyla çıkacak ve acılan davalar geri çekilecek. Başka iyi neticelenen konular da yok değil ama genelde destek şimdilik yetersiz kaldı.Sizce taraftar üzerine düşen görevi yapıyor mu?
Ben taraftarımızı tanıyamıyorum, geçtiğimiz yıl bir taraftar olarak takımımızın neredeyse tüm maçlarına gittim. İlk düşme korkusu yasadığımız sezondu diyebilirim, ona rağmen takımına sonuna kadar sahip çıkan taraftarımızın o eşsiz sevgisi neredeyse nefrete dönüşmüş. Ya bir kurtarıcı veya bir düşman yaratma yolunu seçmişler. Eğer konulara analitik ve pragmatik yaklaşmazsanız - ki bizim ülke insanlarının genelinde de böyledir - nedenlerin ve sonuçların üzerinde düşünme yerine tek bir obje üzerinde odaklanırsınız. Bilinmelidir ki kulübümüzü bu durumdan ne bir kişi kurtarabilir ne de içinde bulunduğumuz durum tek bir sürecin sonunda ortaya çıkmıştır. Kulübü sevenlerin, taraftarların ona hiçbir karşılık beklemeden hizmet eden yöneticileri - hatta kulübün camlarını çerçevelerini - hedef almalarının başka bir izahı olamaz. Onları da anlamaya çalışıyorum; alışmadıkları bir durumla karşı karşıyalar. Korkmaları ve tepki göstermeleri son derece doğal ama iş sevdiklerine zarar verme noktasına gelince sınırlar aşılmış oluyor.Son söz olarak; ben gerçek bir Sarıyer taraftarıyım. Lacivert-Beyaz'dan başka bir renk gönlüme taht kuramaz, başkanlıktan ayrıldığım gün yerim yine taraftarların arasıdır. Bunu da her platformda söylüyorum. Onlardan; bizlere, takımımıza, yeni hocamıza, bu sıkıntılı zamanda destekten başka bir şey istemiyorum. Bizlere, Sarıyerlilere de zaten bu yakışır. Sarıyer Manşet gazetesi aracılığıyla da tüm Sarıyerlilerin mübarek Kurban Bayramını tebrik ediyorum.