İBRAHİM BALCI / SARIYER MANŞET GAZETESİ
Sarıyer, kolay görünen İstanbulspor maçını güçlükle kazandı. Bu maçı gördükten sonra grupta kötü takım sayısının çok az olduğunu kabul etmek gerekir. Ligin dibindeki takıma bile kötü diyemeyiz, her geçen gün düzeliyorlar!
Göztepe’yi çok iyi bir oyundan sonra deviren Sarıyer’in bu maçı rahat kazanacağı bekleniyordu ama aksi oldu ve zorlukla kazandı. Sarıyer için bir iyi maçtan sonra bir kötü maç oynamak adeta kural oldu. Yıllardan beri böyle devam edip gidiyor.
Sarıyer geçen haftaki kadrosundan üç eksikle sahaya çıktı. Emre Hasan, Bülent ile Ahmet’e yer verilmedi. İki genç adamın yerine Serkan, Sinan ve Göksu oynatıldı. İki genç yerine iki deneyimli.
Sarıyer takımında kadro çok geniş, oynayanlar arasında büyük kalite farkı yok. Biri gençliğini, diğeri deneyimini ortaya koyuyor. İkisinin birleşmesi ile de başarılı bir takım sahaya yayılıyor. Ama bu hafta oyunu hayli yadırgadık. Zira; Sarıyer takımı ilk yarım saat çok güzel oynadı ve iki gol buldu. Sonra da durdu. Durmasının nedeni takımın beyni durumundaki Gökhan Çakır’ın, nedendir bilinmez çok sinirli bir havaya girmesi ve bu durumunu maçın sonuna kadar devam ettirmesidir. Gökhan Çakır her zaman serinkanlı olmak zorundadır. Çünkü çok genç ve büyük istikbali var. Yeteneğini her maçta göstermek zorundadır. Kendine hakim olur ve dayanıklılık da kazanırsa hem takımına ve hem de kendisine büyük yarar sağlar.
Rakip takım maçın sonlarına doğru on kişi kalmasına rağmen direnmeyi ve Sarıyer’i zorlamayı bildi. Sarıyer yine de çok fırsat bulan fakat değerlendiremeyen takımdı. Çok gol kaçırdı, müthiş pozisyonlar harcandı. Ethem’e fazla iş düşmedi. Çünkü defans başarılıydı. Bu hatta Serkan biraz daha toparlanırsa çok şey değişir. Göksel sağ kulvarı mükemmel kullandı. Cumhur, bir iki hatasına rağmen iyi idi. Özcan bu maçta daha iyi idi. Orta saha henüz oturmuş değil. İki dış adam ağır. Ender, kendisini fazla sıkmıyor ama ayağına gelen topu iyi kullanıyor, Sezai ise çok top tutuyor, pozisyon eziyor ve ağır kalıyor. Bu maçta attığı gole şapka çıkarmak gerekir, bununda hakkını vermek gerek. Orta sahada ağırlığı Göksu çekti. Gerçekten mükemmel mücadele verdi. Takımın usta ismi Çoşkun yine tecrübesini konuşturdu, sağa sola, rakibini peşinden sürükleyerek Sinan’a gol yollarını açtı. Sinan pozisyonlardan sadece birini değerlendirebildi. Sinan Sarıyer takımı için gerekli adam. Müthiş mücadele gücü var, oyuna küsmemesi, yardımlaşması ile takımına çok yararlı olmayı bildi. Sonradan oyuna girenlerden Emrah ile Aydın takıma uyum sağladılar. Ahmet ise maçın bitmesine katkı vermek için oyuna alındı.
İstanbulspor A.Ş. çok can yakar. Bilhassa orta sahada oynayan Çoşkun Korkmaz (26 Forma No.lu), sahada atım atmadık yer bırakmadı ve takımının golünü de kaydetti. Erhan Namlı, Ferdi Tatlı, Metin Hartamacı da oyuna ağırlığını koyan adamlar olarak dikkat çektiler.
Maçın hakem triosu zaman zaman sertleşen maçı kazasız bitirmeyi başardılar. Skoru etkileyecek kadar hatalı düdük çalmadılar.
Eyüp, K. Şekerspor, Göztepe ve İstanbulspor maçlarını seyrettim. Bu takımların hiç biri Sarıyer’in kalitesinde değil. Geniş kadrosu ile Sarıyer ligi götürür ve Play Off'a çıkar düşüncesindeyim. Puan kaybetmez mi? Elbetteki kaybedebilir! Ama bu ligde Sarıyer’i rahat yenebilecek takımın olduğuna da inanmıyorum. Belki, çok genç ve çok koşan bir takım Sarıyer’i zorlar. I. Türkiye Ligi, Asya Ligi deneyimi olan futbolcuları ile Sarıyer, maçlarını kolay kolay kaybetmez ve Play Off yarışını da kopmadan devam ettirir.
Bu maçın iyi tarafı taraftarın mükemmel olmasıdır. Maç bitene kadar bütün güçleri ile takımı desteklediler, alkışladılar, tezahürat yaptılar ve en iyisi de küfür etmediler. Bravo be!
Şimdi arka arkaya iki maç var. Bu hafta içinde Tepecik A.Ş. (07.10.2009) ve Fethiyespor (11.10.2009) maçları var. Bu maçları kazasız atlatabilirse Sarıyer ilk yarıyı lider bitirir ve ikinci yarıda da bu avantajını koruyarak mutlu sona ulaşabilir.
Yönetim kurulu olağanüstü genel kurul kararı aldı, Bu demektir ki önümüzdeki günlerde yeni yöneticiler işbaşına gelecek. Her kim gelecekse gelsin, genel kurul tarihine kadar yapılacak maçlarda takımın motivasyonunun bozulmaması ve hatta daha iyi duruma getirilebilmesi için mevcut yönetim kurulunun işe dört elle sarılması gerekir. Bunu da yapacakları, her türlü özveriyi gösterecekleri muhakkaktır. Başarı futbolcularla birlikte eski yönetim kurulu ile yeni yönetim kurulunda görev alacaklarındır.