İBB kale ile ilgili, “Tamamen ziyarete kapatın” raporu verdi. Ancak İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ‘kapatılırsa Bakanlığın eleştirilebileceği’ endişesiyle sadece tehlikeli kısımların kapatılmasını önerdi
Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul’un fethinden önce boğazın kuzeyinden gelebilecek saldırıları engellemek için Anadolu Hisarı’nın karşısına inşa ettirilen ve günümüzde her gün binlerce turistin gezdiği Rumeli Hisarı’nın, oluşan hasarlar nedeniyle kapatılmak istendiği ortaya çıktı. Hisar’daki tehlike bir yıl önce müze uzmanları tarafından fark edildi. Uzmanlar, belirli bölgelerdeki kaymalar ve sur duvarlarındaki hasarı ilgililere iletti.
'BASİT BAKIM VE ONARIM'
Geçtiğimiz yıl ocak ayında ise İstanbul 3 Numaralı Kültür Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü’nce hazırlanan raporla hasarların giderilmesi için gereken röleve, restitisyon ve restorasyon projelerinin hızlı bir şekilde hazırlanması istendi. Can ve mal güvenliği açısından Hisar’ın mülkiyet sahibi olan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gerekli tedbirleri alması gerektiğine karar verildi. 2013 Mayıs ayında Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü ‘basit bakım ve onarım gerekiyorsa geçici çalışma yapılabilir’ diyerek tedbirleri onarım yapılacak yerlerle sınırladı.
İBB: TEHLİKE ARZ EDİYOR
Ancak 2013 haziranında İBB Yapı İşleri Müdürlüğü Hisar’daki yerinden çıkmış ve çıkmakta olan taşların tehlike arz ettiği yönünde rapor hazırladı. Ayrıca Tarihi Çevre Koruma Müdürlüğü’nün proje hazırlıklarının devam ettiği, maliyet hesaplarının yapıldığı ancak kurul onayı olmadan inşaat faaliyetine girilemeyeceğinin altı çizildi. Raporun sonunda ise çalışmalar bitene kadar hasarlı alanların ziyarete kapatılması istendi.
‘ACİL KAPANSIN'
Rumeli Hisarı’ndaki hasarlarla ilgili kapsamlı bir çalışma olmayınca bir yıl sonra müze çalışanları durumu yeniden dile getirdiler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü (KUDEM) yetkileri geçtiğimiz haziran ayında, Hisar üzerinde detaylı bir inceleme yaptı. Uzmanların raporu ise durumu tüm açıklığıyla gözler önüne serdi. Rapora göre, Rumeli Hisarı’nın acilen can güvenliği için ziyarete kapatılması gerekiyordu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarihi yerlerde düzenlenen konserlerde ses düzeyinin tarihi dokuya zarar verdiği gerekçesiyle yeni bir düzenlemeyle 90 desibelle sınırlamıştı. Bu kapsamda Rumeli Hisarı’ndaki konserler de tartışılmıştı. Hisar konserlerine de 90 desibel sınırlandırılması getirildi. Ancak Hisar’da amfi tiyatro bölümündeki hasarlı yapı ve Kültür Bakanlığı’nın yüksek kiraları tarihi mekanı konser yeri olmaktan çıkarttı. Son bir kaç yıldır Hisar’da konser verilmiyor.
İL KÜLTÜR TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ:
‘Bakanlık eleştirilir kapatılmasın’
İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü, Hisar’ın ziyarete kapatılmasına karşı çıktı. Müdürlük 7 Ağustos 2014 te yayınladığı görüş yazısında şöyle denildi: “Müzenin tamamen ziyarete kapatılmasıyla, surların onarımı projesinin ve uygulamasının uzun süreceği göz önünde bulundurularak haksız eleştirilere bakanlığımız maruz kalabilecektir. Görüş yazısının ardından İl Kültür Müdürlüğü 30 Ağustostan itibaren 17 kule ile seyirdim yollarını ziyarete kapattı. Müzenin alt kottan üst kota kadar bahçe içinde ziyaret edilebileceği kararı alındı.
Kararı Bakanlık verecek
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü yetkilileri, İBB?kararının kendilerini bağlamadığını, raporların Ankara’ya gönderildiği ve kapatma kararının Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın yetkisinde olduğunu söyledi. Konunun hala bakanlığın gündeminde olduğu öğrenildi.
Taşlar oynamış, derzler boşalmış!
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İmar ve Şehircilik Daire Başkanlığı Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü (KUDEM)’in raporuna göre Hisar’daki durum vahim: “Giriş kotu gezilmeye müsaittir ancak; ana giriş kapısı kenarlarındaki büyük taşların yerinden oynadığı ve döküldüğü; kuleler arası gezinti bölümlerinde, kulelere ve seğirdim yollarına (Kale bedenlerindeki korunmalı yol) çıkan beden duvarları üzerindeki merdivenlerin yer yer çok daraldığı, kenarlardaki herhangi bir güvenlik önleminin bulunmadığı, merdiven basamaklarının aşındığı ve taşlarında parçalanmalar ve kayıplar meydana geldiği, genel mahiyette burçlara çıkmak yasak olduğu halde engelleyici herhangi bir bariyer bulunmadığı, burçların üzerinde bulunan pişmiş toprak malzemeli harpuşta taşlarının yerinden oynadığı, duvar yüzeylerinde derz boşalmaları olduğu ve duvarları zayıflattığı, ayrıca yüzeyde çıkan ağaç ve bitkilerin taşları patlatarak yerinden oynattığı can ve mal güvenliğini tehlikeye attığı görülmektedir. “
Mehmet Ali Demir / VATAN
Mehmet Ali Demir / VATAN