Tarihî Rumeli Feneri’yle Karadeniz’den gelen gemileri selamlayan ama gerektiğinde Rumeli Hisarı’yla onlara geçit vermeyen, dünyanın en güzel kentinin göz bebeği. Her İstanbullu ya da gezmeye gelmiş herkes bir kez iç geçirir muhakkak: “Ahh burada yaşasam.”
Neden acaba?
1. Temiz hava, yosun kokan bir deniz
Sarıyer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Hava İzleme İstasyonlarının verilerinde çoğu zaman İstanbul’un en temiz havasına sahip ilçe olarak göze çarpıyor. Karadeniz’in temiz rüzgârları ilçeye İstanbul içinden gelen kirliliği temizliyor. Hatırlatalım ki, Sarıyer’in güzel semti Tarabya’nın adı, Yunanca Terapia’dan gelmekte. Buranın havası o kadar temizmiş ki adeta terapi yapıyormuş. Tarabya bugün bile bu özelliğini korumakta.
2. Düşük deprem riski
Medyada deprem haberlerini gördükçe “Ah ne olacak bizim evin hâli?” dediğinizi duyar gibiyiz. Depremin vereceği hasar birçok faktöre bağlı olsa da, zeminin durumu bunların en önemlilerinden biri. Sarıyer, İstanbul’un Kuzey Anadolu fayından en uzak dolayısıyla deprem riski en düşük ilçesidir. Hem kiralanan evde güvenle yaşamak, hem de emlak yatırımı yapmak açısından en mantıklı ilçelerden biri.
3. Artık Sarıyer çok daha ulaşılabilir
Eskiden Sarıyer için zurnanın son deliği denilirdi. Gidip gelmek zordu. Biri Taksim’e ya da Eminönü’ne gideceği zaman “İstanbul’a gidiyorum.” derdi. Kısacası merkeze uzaktı. Metro Sarıyer ilçesinin büyük bölümüne çoktan geldi. Kısa zaman içinde de Sarıyer’in merkezine gelmesiyle tüm ilçe hızlı ve güvenilir bir ulaşım sistemine sahip olacak.
“Yok, benim arabam var, yollar nasıl?” diyorsanız, merkez trafiğini by-pass eden Sarıyer – Çayırbaşı tüneliyle Maslak’a bağlanabilir, 3. Köprü'nün Uskumruköy kavşağından Anadolu yakasına İstanbul trafiğine girmeden geçebilirsiniz.
4. İstanbul’da deniz görmek
Derler ya, İstanbul’da yaşıyorum diye. Peki deniz görüyor musunuz? Sarıyer’in 55 kilometrenin üzerinde sahili var. Bu sahilde yapabileceğiniz aktiviteler sınırsız. Bir bardak çayla huzur da bulabilirsiniz, kano kulübü sporcusu olarak çıktığınız bir antrenmanda nabzınızı 150’ye de çıkarabilirsiniz. Sonsuz seçeneğin içinde seçim yapmak ne güzel değil mi?:)
5. Mahalle kültürü
Şehirle bağlantısı artmış olsa da, yalnızlaşma onu tehdit etse de, Sarıyerli semtinin sıcaklığından taviz vermez, her daim selamını verir birbirine. Sabah; işten çıkarken dün balık aldığınız balıkçının dolu arabasını ittiğini, akşam eve dönerken sizi muayene eden doktorun yüzünde şifa olmanın mutluluğunu görürsünüz. Bilirsiniz, Sarıyer’de akşam sizi huzur beklemektedir.
6. İstanbul’da denize girmek mi dediniz?
Şehir içinin karmaşasında yorulduğunuz iş günlerinden sonra hafta sonu kısa bir sürede varacağınız 10’un üstünde plajıyla Sarıyer size deniz-güneş-kum-eğlence dörtlüsünü sunuyor. Evet, eğlence dedik! Sarıyer’in plajlarında gündüz Karadeniz’in serin ve temiz sularını hüküm sürerken gece yerini partilere bırakıyor.
7. Doğal yaşam
Sarıyer’in kuzeyinde hâlâ köy yaşantısı sürüyor. Köylüler gerek Sarıyer merkez mahallesinde gerek diğer mahallelerde kurulan pazarlarda ya da kamyonetlerinde taze ürünler satıyor dolayısıyla Sarıyerli taze ürüne çok daha ekonomik ve kolay ulaşıyor. Sabah limana varan balıkçılardan aldığınız taze balığa kötü bir salatanın eşlik etmesi Sarıyer’e yakışmaz. Taze balık ve taze yeşillik Sarıyer’dir.
Siz de yukarıdaki bahsettiğimiz güzelliklerin büyüsüne kapılıp Sarıyer’e taşındıysanız artık semtinizde neler olup bittiğini öğrenmek için Sarıyer Manşet’e göz atarsınız ;) Zaten Sarıyerli olanlar! Haydi, Sarıyer’in güzelliklerini sosyal medya hesaplarınızda paylaşmanızı bekliyoruz.