Seçime sayılı günler kaldı.
Sarıyer’de Belediye Başkan adayları sokak sokak, ev ev gezip ekipleriyle birlikte çalışma yürütüyorlar. Daha önce yaptıklarını ve projelerini anlatıp vatandaştan oy istiyorlar.
Sonucu 31 Mart’ta yaklaşık 250 bin seçmen belirleyecek ancak; anketlere ve sahaya bakıldığında sürpriz bir sonuç görünmüyor.
Mevcut Belediye Başkanı ve CHP’nin adayı Şükrü Genç 10 yılda yaptığı somut hizmetlerle yarışın avantajlısı konumunda.
Yapacaklarından çok yaptıklarıyla öne çıkıyor.
Özellikle mülkiyet konusunda Sarıyerlinin Sarıyer’de yaşaması için gecekondu mahallelerinin bir güvencesi konumunda...
Bu güvenceyi şafak vakti yüzlerce polis eşliğinde Derbent’e dayanan kepçelerin önüne kendisini atarken verdi.
Derbent’te, “Beni ezmeden tek bir gecekonduyu yıkamazsınız” dediği gün; ismini, aynı kaderi paylaşan yaklaşık 200 bin kişinin yüreğine kazıdı.
Bırakın atılan imzaları, basılan broşürleri, seçim üstü verilen tapu sözlerini…
Şükrü Genç işte o gün samimiyetini ortaya koydu.
İşte o gün sadece CHP’nin ya da Millet İttifakı’nın adayı değil tüm Sarıyer’in ortak adayı oldu.
Salih Bayraktar’ın projeleri…
Gelelim AK Parti’nin ve Cumhur İttifakı’nın adayı Salih Bayraktar’a…
Bayraktar geçtiğimiz günlerde bir proje sunumu yaptı.
Bir ilçe belediye başkanının görevleri dışında, ‘gerçekçi olmayan' birçok proje açıkladı.
Sarıyer Belediyesi’nin bütçesini aşan, sadece kâğıt üzerinde kalabilme ihtimali çok yüksek olan birçok proje…
2014’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Kadir Topbaş ve Sarıyer adayı Sedat Özsoy’un seçim vaatleri incelendiğinde birçoğunun oralardan kopyalandığını görebiliyoruz.
Binali Yıldırım’ın “1 Nisan’da tapu” sözüne gelecek olursak…
Bir de İBB Başkan Adayı Binali Yıldırım’ın Sarıyer’de verdiği tapu sözü var.
Sarıyer halkı; TBMM Başkanlığı, Başbakan Yardımcılığı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcılığı yapan Mehmet Ali Şahin’in 2004’te verdiği sözü unutmadı.
Yine 2009’da birçok bakanın katıldığı TİM’deki tapu töreni ve 2014’te düzenlenen Derbent’teki tapu törenleri var.
Tüm bunlar Sarıyer halkının hafızasından silinmedi.
İşte bu yüzden Binali Yıldırım’ın tapu sözü de Sarıyer’de olumlu bir karşılık bulmadı.
Bir tarafta gecekondular yıkılmasın diye Derbent’te kepçenin önüne atlayan bir belediye başkanı varken, diğer tarafta sadece seçim dönemlerinde gelip, 'tapu sözü' verip giden bir siyasi iradeyi karşılaştırıldığınızda kafanızda soru işaretleri oluşmuyor mu?
Halkın kafasında işte bu soru işaretleri var.
“İmar Barışı’nı çıkarttılar ya kardeşim bunu nereye koyacağız” diyenler olacaktır mutlaka.
Evet, İmar Barışı var şimdi oraya gelelim…
Daha önceki yazılarımda da İmar Barışı’nın avantaj ve dezavantajlarına değinmiştim.
İmar Barışı’yla alınan yapı kayıt belgelerinin bir tapu olmadığını ve gecekondu mahallelerinin kentsel dönüşüm alanı ilan edildiğinde bu belgenin bir hükmünün kalmayacağını da artık herkes biliyor.
İnsanların kafası birçok soru işaretiyle dolu.
İmar Barışı Kanunu’nda “tapu” sözü geçmezken…
Arazilerin, üzerinde yaşayanlara nasıl ve hangi bedellerle satılacağıyla ilgili ayrıntılar net değilken…
Vakıf arazileri, şahıs arazileri, donatı alanlarında yaşayanlara yapı kayıt belgeleri verilip, paraları alındıktan sonra, onlara gelen ‘Siz kapsam dışısınız, paranızı geri alın” yazıları ortadayken…
İnsanların binalarını depreme karşı nasıl bir güçlendirme yapacağı belli değilken, geçtiğimiz ay 21 kişinin hayatını kaybettiği Kartal’da yıkılan binanın da yapı kayıt belgesi aldığı ortadayken…
Kentsel dönüşüm alanı ilan edildiğinde, yapı kayıt belgelerinin hükmünü yitireceği kanunen sabitken ve riskli alan ilan edilen Derbent ve FSM halkının ne yapması gerektiği dahi belli değilken…
Sadece Binali Yıldırım’ın anlık bir ‘sözü’ kimi tatmin edebilir ki!