Şimdi birlik ve özveri zamanı

Sarıyer’de Göztepe galibiyeti ardından uzun yıllar sonra yeniden bir esinti başlamıştır. Sarıyer Spor Kulübü’nü oluşturan tüm öğeler üzerine düşeni yaparak bu esintiyi “Şampiyonluk Rüzgarı”na dönüştürmelidir.

Eğer yönetim, taraftar ve takım üzerine düşen görevi yerine getirirse Sarıyer’e rakip olabilecek bir ekip ligimizde şu an yok! Yönetimde iletişim yetersizliğinden kaynaklanıyor olabileceğini düşündüğümüz bazı ufak pürüzler olduğunu duyuyoruz. Yöneticilerimiz bir an evvel bir araya gelerek yaşanan aksaklıkları bertaraf etmelidir, zira yönetimlerde oluşan ufakta olsa çatırtılar her zaman takımın havasını olumsuz etkilemiştir. Yöneticilerimiz yakalanan bu fırsatı çok iyi değerlendirmeli. Şampiyon olunan sezonda Sarıyer yönetiminde bulunmanın gururu her Sarıyerliye nasip olmaz! Öyleyse herkes daha fazla sorumluluk almalı ve üzerine düşen görevden kaçmamalıdır. Eğer yük sadece birkaç kişinin omuzlarına bırakılırsa uzun maratonda bu isimlerin yükü tek başlarına taşıyabilmeleri düşünülemez. Ancak yük yardımlaşa taşınırsa altından kalkmak mümkündür. Her biri gerçek birer “Sarıyer Sevdalısı” olduğunu düşündüğümüz yöneticilerimiz şu aşamadan sonra hiç bir şey için değilse bile, Sarıyer Kulübü için elini çekinmeden taşın altına uzatmalıdır.

Futbolda bir deyim vardır, “Kolej Takımı” olmak. Hep düşünmüşümdür nasıl olur kolej takımı diye. Göztepe maçı öncesi ve sonrasında yakından gözlemleme şansı bulduğum Sarıyer takımı gerçek bir kolej takımı havasında, gençler, tecrübeliler, eskiler, yeniler bütün futbolcular kaynaşmışlar, arkadaşlık üst seviyede. Genelde o hafta ilk 18’e girememiş futbolcular takıma karşı tavırlı olabilirler ancak Göztepe maçı sonrasında kadroda olmayanların arkadaşlarını arayarak maçı sorduklarına tanık oldum. Ne kadar sevindirici! Bunun dışında hem oyuncular hem de teknik ekip başarıya inanmışlar, sahaya çıkarken kendilerine güvenleri tam ve galip gelecek güçte takımın kendileri olduklarını biliyorlar. Omuzlarında taşıdıkları sorumluluğun da, sahip olduğumuz avantajın da bilincindeler.

Tüm bu tabloda taraftara da büyük görevler düşmektedir. Göztepe’de takımını destekleyen 150 civarındaki Sarıyerliyi yürekten kutlarım. Umuyorum ki gelecek maçlarda bu sayı giderek artacaktır. Tabi yalnızca sayısal destek yeterli değil, sayımız kaç olursa olsun, bu ligi bu teknik kadro ve bu oyuncularla bitireceğimizi kabul etmeli ve onlara inanmalıyız, hem iç saha hem dış saha da yapacağımız en ufak bir hareketin veya tezahüratın Sarıyer takımına geri dönüşü nasıl olacak bunu hesaplayarak davranmalıyız. Sarıyer taraftarları on yıllar boyunca yerleşmiş bir tribün kültürüne sahip bir kitledir, onlara yakışan "Şampiyonluk Yolu'nda" Sarıyer'i, Sarıyer'e yakışır biçimde destekleyerek şampiyonlukta pay sahibi olmaktır.

Sarıyer için bir şeyler yapacaksak gün bugündür!