Yenilginin hayırlısı

   İBRAHİM BALCI / SARIYER MANŞET GAZETESİ  

Grubunda liderlik mücadelesi veren Sarıyer, kendi saha ve seyircisi önünde ilk yenilgisini aldı!

Yenilginin iyisi olmaz da hayırlısı olur mu? Elbette ki olmaz ama ben Alanya’dan alınan bu yenilgiyi hayırlı bir yenilgi olarak kabul ediyorum. Nedeni de malum, biraz düşünen herkes neden olduğunu bulur! Biraz açmak isterim:

Sarıyer  yeni futbol sezonuna büyük transfer atağı ile girdi ve otuza yakın futbolcu transfer ederek rekor kırdı. İlk yapılacak olan eldeki kadroyu takviye etmek iken bu yola şu veya bu nedenle gidilemedi. Kadro boşaldı, sadece üç beş kişi kaldı!

Transfer edilen futbolcuların yaşları hayli yüksekti. Gençleştirme yapılamadığı gibi aksi oldu. Futbolda son günlerini yaşayan eski şöhretlere kucak açıldı. Fakat elbette ki esas sorun yaşlı elemanların transferi değildi. Esas sorun; Sezon başı çalışmalarına çok keyfi hareket edilmesidir. Örneğin; Profesyonel bir takım sezon başı çalışmalarına en çok 25 futbolcu, bilemedin 26  futbolcu ile gider, ilk kampta bu kadro 24 düşürülür. Sarıyer’de aksi oldu ve sezon başı çalışmaları 37, 38 futbolcu ile yapıldı. Zamanla bu sayı 30’a kadar indi. İşte büyük hata buradadır. Bu kadar geniş bir kadro ile profesyonel takım lig maçlarına hazırlanamazdı, hazırlanamadı. Aldığı sonuçlar ortada!

Hazırlık maçlarında sahaya sürülecek kesin bir on bir saptanamadığı için, hemen her maçta değişik bir tertip sahaya sürüldü. Yaşlı elemanlardan yararlanabilmek için gereken hazırlıklar yapılamadı, çok az çalışma ile sahaya sürüldüler. Ayrıca hemen her maçta değişik sistemle oynanması başarısız futbolun sürmesine neden oldu.

Takım elemanları yeterli değil mi? Futbolcuların kaliteleri inkâr edilemez; Cumhur, Ender, Coşkun, Sinan, Emre, Özcan, Selim, Bülent, Sezai, Göksel, Yasin, Serkan hepsi iyi adamlar! Ama hepsini sahaya sürersen sonuç almak mümkün değil! Önemli olan takımın kadrosunu oturtmak ve o kadronun aksayan yerlerini doldurmaktır. Şu anda Sarıyer takımında yeri belli olan yani “Benim” diye bağıran sadece Göksel var, Ethem var, Gökhan Çakır var! Buna rağmen sadece Sarıyer’in değil grubundaki en iyi orta alan elemanı Gökhan Çakır’ın tribüne çıkarılması akıl karı mı? Böyle bir hata nasıl yapılır? Sezai’nin de ilk on birde olmamasında bir terslik var! Bilhassa bu maçta oyuncu değişikliğinde de hata yapıldı. Aydın neden dışarı alındı, anlaşılamadı.

Sarıyer çok koşan rakiplere boyun eğiyor. Koşan takım hangi sahada olursa olsun Sarıyer’den ama bir ama üç puan alıyor. Bu da Sarıyer’in güçsüzlüğünün kanıtı. Mücadele etmeyen bir takım nasıl maç kazanır?

İyi niyetle iyi netice alınmaz! O nedenle hem iyi niyetli olunmalı ve hem de noksanlar görülerek, benlik duygusundan uzak hareket edilmelidir. En kısa sürede Sarıyer takımı bu görüntüden kurtulmak zorundadır. Bu güne kadar oynadığımız maçlarda hiçbir rakibe ezici bir baskı kurabilmiş değiliz. Bu acizlikten başka bir şey değildir. Rahat kazanılan bir maçımız bile yok!

Yönetim kurulu gerekenleri yapıyor ama olmuyor, ortada kopukluk var. Bunun giderilmesi için Teknik heyetin bir şeyler yapması gerekiyor. İşte bu gibi durumlarda genel kaptan devreye girer! O nedenle her zaman genel kaptanın Sarıyer’de futbol oynamış bir kişi olmasının yerinde olacağı inancını taşırım.!
Sarıyer Alanya maçını kaybetti. Kazanacak gücü gösteremediği için haklı olarak rakip kazandı. Alanya koştu, mücadele verdi, pozisyon buldu, çok genç bir ekip olmasına rağmen profesyonelce hareket ederek galibiyeti hak ettiler. Sarıyer takımı sahada yoktu. O nedenle şöyledir, böyledir diye hiçbir şey yazmıyorum. Sadece müthiş mücadelesi ve futbolu futbol gibi oynadığı için Göksel’i kutluyorum.

Bazı zamanlardan kötülüklerin peşinden iyilikler gelir. Çok kötü oynadık, rezil olduk, tanınamayacak kadar berbattık. Bütün bu kötülükleri, olumsuzlukları arkada bırakabilmek için direnç gösterilmeli, hatalardan dönülmeli, kaprislerden sıyrılmalı ve gerçeğe gelinmelidir. Bunları yaparsak, Alanya maçı yenilgisi, ibret alınması bakımından hayırlara vesile olur!

Her neyse hadi hayırlısı olsun ama yönetim kurulu da gereken ne ise yapmaya çalışsın, terslikler bir tarafa bırakılsın!

Çırçır Boğazı kararmadan gereken önlemlerin alınması dileğiyle.