Şükrü Genç Haber Türk’e içini döktü

Şükrü Genç Haber Türk’e içini döktü
Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Haber Türk Gazetesi’ne verdiği röportajda İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile diğer kurumların projelerini engellediğini söyledi.
Başkan Genç; “299 tane projem var ama CHP’li Belediye diye yaptırmıyorlar” dedi.
 
Haber Türk Gazetesi’nden Esra Boğazlıyan’ın sorularını yanıtlayan Şükrü Genç, kentsel dönüşüm, Zekeriyaköy’deki TOKİ projesi, Park Orman ve daha birçok konuya da açıklık getirdi. Büyükşehir’in projelerine onay vermediğinden dert yanan Genç, “ Bana çok iyi davranıyorlar ama sonuç çıkmıyor. Kentsel dönüşüm tıkandı. Sarıyer’in bütün planlaması Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda. Biz dönüşüm planlarını hazırlayım, çözüm önerelim diyoruz. Önlerine götürdüğümüz planlar duruyor, imzalanmıyor” dedi.
 
İşte Habertürk'ten Esra Boğazlıyan'ın Şükrü Genç ile yaptığı röportajın tamamı…
İstanbul’un en güzel yerlerinden biri Sarıyer... Boğaz’ın incisi... Yeşil dokunun en yoğun bulunduğu, dolayısıyla da yeşil alan tartışmasının en çok yaşandığı bölge... Özellikle son dönemlerde, çeşitli imar projeleriyle gündemden hiç düşmüyor Sarıyer... Peki Park Orman’da, Zekeriyaköy’de neler oluyor? Sarıyer’i neler bekliyor? Ben sordum, Başkan Şükrü Genç yanıtladı... Sadece bu tartışmalı mevzuları değil, Sarıyerlilerden gelen şikâyetleri de sordum başkana. ‘Ne olacak bu trafiğin, altyapısı olmayan köylerin ve tabii ki gecekondu semtlerinin hali?’ dedim. Meğer onun da şikâyetleri çokmuş. Buyurun...
 
İkinci döneminiz. Fakat siz büyük projelerle değil, genellikle tartışmalı imar durumlarıyla gündeme geliyorsunuz. Neden? Bu dönemde Sarıyer’i değiştirecek bir projeniz var mı? 
Çok önemli bir binamız yapıldı, hizmete açtık. Bu, Sarıyer’in ilki. Bir kültür merkezi ve evlendirme merkezi. Çok nitelikli bir bina çıktı. İkinci büyük binamız da İstinye’de devam ediyor. Uluslararası nitelikte, yerel yönetim binası. Bugüne kadar yerel yönetimler hiç kendi binalarını yapmadı ama biz yaptık. Bunun yanında yaşamın iyileştirilmesi için yatırımlar var, sosyal projelere yönelik altyapı çalışmaları var.
 
Evet bunlar önemli ama büyük ölçekli bir projeniz yok mu? 
Örneğin Sarıyer’in merkezindeki trafik keşmekeşi için... Öncelikle yetkileri bilmek zorundayız. Kıyı şeridi bize ait değil, ana arterler bize ait değil. Trafik bize ait değil.
 
‘Yetkim olmadığı için büyük projeler yapamıyorum’ diyorsunuz. Peki siz bir projelendirme yapıp İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ya da diğer kurumlara sunuyor musunuz? 
Merkezdeki trafiğin düzenlenmesi için Trafik Şube Müdürlüğü’yle birlikte çalışmalarımız oluyor. Trafik için öncelikle genel sebepler tespit edilmeli. Bir kere her gün trafiğe yüzlerce araç katılıyor. Bu araçlar aynı yollarda kullanılıyor. Otopark yetersizliği var. Bu bölgede otopark yapmak kolay değil. Bir sürü yasadan dolayı.
 
Ama mesela Sarıyer merkezinde minibüslerin yarattığı bir curcuna var. Onlara bir park yeri de mi yapamazsınız? 
Minibüslerle ilgili düzenleme yapıyoruz, durakları başka bir yere taşıyoruz. Yetki alanlarını iyi düzenlemek lazım. Balıkçıların bir tane çarşısı yok ve Sarıyer önemli bir balık kaynağı. Siz diyorsunuz ya ‘Önerin Büyükşehir’e verin’. Balıkçı çarşısı için biz Büyükşehir’e projelerini bile verdik. 2009’da projesi çizilmiş olarak verildi bir balıkçı çarşısı yapılmak üzere. Maalesef yaptırılmadı. Günlük yaşamın kolaylaştırılmasına yönelik belediye çalışmalarını yürütüyoruz. Herkesin yetki alanlarını bilmesi gekiyor.
 
Yetki alanlarını biliyoruz tabii. Kıyılar sizin değil, ana arterler sizin değil. Sizin yetkinizde olmasa dahi sizin ilçenizin sınırları içinde kalan sorunlar için önerileriniz var mı diye soruyorum ...
Var tabii...
 
Neler önerdiniz de olmadı? 
Büyükdere’nin girişinden, sonuna kadar kazıklı yolu içeren çok önemli bir prestij projemiz var. Ama o proje tozlandı. İzin vermiyorlar yapılmasına.
 
Niye yaptırılmıyor?
Çünkü burası CHP’nin. Aslında bunları konuşmak istemiyorum. Çünkü ivmem düşüyor. Ama durum bu. Balıkçı Pazarı yapmak istedik. 2006’da balıkçılar çarşısı yeniden yapılmak üzere yıkıldı. Ama yenisi yapılmadı. Özellikle yaptırmadılar. Yapılması halinde Sarıyer Belediyesi öne geçer diye. BEDAŞ, Ayazağa’nın merkezinde düzenlemeler yapıldı. Trafo, yol ortasında kaldı, 5 metre ileri alınması gerekiyor. Ama 9 aydır almıyorlar. Devletin hiçbir kurumu çalışmıyor Sarıyer’de. Özellikle çalıştırılmıyor. Seçimler öncesi İSKİ, Zekeriyaköy’de güya çalışma başlattı, kolektör bağlandı ama ucu yok. Şaka gibi. Bana versinler Sarıyer’i, hiç karışmasınlar, burayı güllük gülistanlık yaparım. Ama ben balıkçı teknesinin ağlarını dışarı çıkarmasına bile müdahale edemiyorum.
 
Sarıyerlilerden en çok gelen şikâyetler, “Trafik niye çözülmüyor, altyapımız niye yok?” Sarıyer’in trafiği seneye daha da kötü olacak. 3. köprü açıldığında Maslak trafiği Zekeriyaköy’den başlayacak. Neden? 
3. köprü yapıldı ama bağlantı yolları düşünülmedi. Mesela bizim bir tünel projemiz var. Bahçeköy’den geçen hafif raylı tünel projesi. Bahçeköy’den Kilyos’a ulaşan, ormanın içinden gelen yol önerimiz var. Sarıyer Kalkınma Eylem Planımız var. 299 projemiz var ve hepsi de yapılabilir. Ama yaptırılmıyor. Şu an Sarıyer’in dokunulmayan, planlanmamış bir taşı yok aslında. Fakat inşaai faaliyetlerde bir sürü ortak gerekiyor. Büyükşehir, bakanlık, bunların mutlaka bir el atması lazım. Ama sosyal projelerde kendi kendimize yapıyoruz. Biz şu anda sosyal projelere ağırlık veriyoruz çünkü ortağımız yok. Günü çözmeye, günü kurtarmaya çalışıyoruz. Sarıyer planları 2003’te yapılırken 130 bin kişiye göre yapılmış. Oysa Sarıyer’in nüfusu 450 bin.
 
Bu 450 bin nüfusun ciddi bir kısmı da gecekonduda değil mi? 
Armutlu, Derbent, Fatih Sultan Mahallesi, İstanbul’un en eski gecekondu semtleri. Buralar için projeleriniz ne? Gecekondu bölgeleri hiç planlamaya alınmamış. Nasıl olsa gidecekler diye. Ama oralarda yaşayan 200 bin insan var. Biz bu bölgeleri 2009’da planlamaya başladık. Bina bina her eve baktık. Burayı planlayalım, dönüşüm yapalım dedik. Önce mülkiyet sorununun çözülmesi gerekiyor. Ama daha plan yapılamadı çünkü izin verilmiyor. Biz önerilerimizi sunuyoruz. Bize hiçbir zaman ‘Önerinizi kabul etmiyoruz’ da demiyorlar. Bana çok da iyi davranıyorlar ama sonuç çıkmıyor. Kentsel dönüşüm tıkandı. Sarıyer’in bütün planlaması Çevre Bakanlığı’nda. Biz dönüşüm planlarını hazırlayalım, çözüm önerelim diyoruz. Önlerine götürdüğümüz planlar duruyor, imzalanmıyor.
 
Sarıyer’le ilgili gelen şikâyetlerden biri de Çayırbaşı Tüneli’nden Zekeriyaköy’e çıkan daracık yol. Bir buçuk şerit. Otobüs de, kepçe de kamyon da bu yolu kullanıyor. Yeni bir yol yapmayı düşünüyor musunuz oraya? 
Bir önerimiz oldu. 8 köye hitap eden bir tünel daha yapmak istedik. Ama olmadı. Yeni bir yol projesi yok. 3. köprü ne demek? Aynı zamanda çevresini yerleşime açmak demek. ‘Bağlantı yolu yapılmayacak, böylece de yerleşime açılmayacak’ diyorlar. Ama hemen Uskumruköy’den viyadük indirdiler aşağıya. ‘Bu trafiği bir tünelle şehir merkezine aktaralım ki çevre yerleşime açılmasın’ dedik. 3. köprü çevresinin yerleşime açılmamasının tek yolu, o trafiği yeraltına almak ama her şey yer üstünde. Yerleşime de açılacak. Köprü güzergâhı değişince daha fazla ağaç kesildi. O zaman da söyledik. ‘Kuşların göç güzergâhları var, orman var dedik’ ama dinlenmedik.
 
Köprü için ağaç kesildi diyorsunuz ama orman bölgesi olan Zekeriyaköy’deki inşaat projelerine siz niye ruhsat veriyorsunuz? 
Örneğin TOKİ’nin çok tartışılan bir projesi var. Zekeriyaköy imar planıyla 2003’ten beri planlanmış. Bunlar konut alanında kalan yerler. TOKİ’ye gelirsek, burası halktan kamulaştırılmış. Ruhsatı niye verdik? Ağaçların kontrolü de elimizden gitmesin diye... Biz ruhsat vermeseydik, sadece bir ay kaybedeceklerdi, Çevre Bakanlığı’yla yapacaklardı. ‘Ruhsat vermem’ derseniz o zaman alana sokmaz sizi, alanda ne yapılıyor bilmezsiniz. Alana bizim girmemizle ağaçlar korundu. Mesela 1453 projesinde ne oluyor bilmiyoruz. Çünkü, Çevre Şehircilik Bakanlığı vermişti oranın ruhsatını. 1453’e benzemesin diye mecburen ruhsat verdik. Zekeriyaköy’deki inşaat alanında ağaçların tamamını plakaladık. Büyük bir yeşil alana taşınıyor hepsi.
 

"PARK ORMAN PROJESİNE RUHSAT VERMEDİM"

 
Peki ya Park Orman’a yapılması planlanan kompleks? Önce ruhsat vermediğiniz söylendi, ardından muallakta kalan açıklamalar yapıldı. Peki ruhsat verdiniz mi, vermediniz mi? 
Bu proje önüme geldi, planı Çevre Bakanlığı’na onaylatılmıştı. ‘Bakın bu konuda çok önemli bir hassasiyet var. Siz bu projenin masumiyetine inanıyorsanız gelin bu projeyi bize, sivil toplum kuruluşlarına anlatın’ dedim. ‘Biz anlattık’ dediler. Ama bana göre doğru değil proje. Benim içime sinmedi. Zekeriyaköy’de bir parsel var, köylünün parseliymiş ama Park Orman öyle değil, devletin ormanı. Devlet ormanına ruhsat vermek nasıl bir şey? Park Orman’a ruhsat vermedim. Gerekçelerim de belli. Ormanın içi. Son merci bizdik. Ben ruhsat vermedim ama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’ndan ruhsat alıp gelecekler. Sivil toplum kuruluşlarıyla görüştük tek tek. Orman mühendisleri dedi ki ‘Ölürüz de park ormanı yaptırmayız.’ ‘Ben bu şekilde ruhsat veremem’ dedim. Çünkü projede yapılaşma var. Ayrıca buraya böyle bir değer yapılacak ama Maslak’ın yolu bu yoğunluğu nasıl kaldıracak?
 

‘Ayazağa’nın kurtuluşu olduk’

 
Geçen yıl Maslak ve Ayazağa, Şişli’den alınıp Sarıyer’e bağlandı. Ardından krizler, gerginlikler oldu. Peki ne kazandırdı Ayazağa Sarıyer’e? 
Orada da büyük sıkıntı var. Maslak planları daha onaylanmadı. Bu nedenle altyapı, yollar, çevre düzenlemeleri yapılamıyor. Yoğun yapılaşma var ama yollar aynı, ulaşım aynı. Bir rapor halinde Büyükşehir’e gönderdik. İTÜ ulaştırma birimiyle değerlendirme yaptık. Nasıl iyileştirme yapabiliriz diye planlıyoruz. Ayazağa köyiçinde trafik sıkıntısı var. By-pass yapmaya çalışıyoruz ama işgaller var. Bu işgalleri kaldırabilmek için de planlar gerekiyor.
 
Yani başınıza dert aldınız... 
Kararın ardından Ayazağa’ya gittim arabayı da ben kullanıyordum. Trafik bir kilitlendi. Öylece saatlerce kaldık. ‘Ayazağa’yı iki mahalleyi de üstüne koyarak geri verelim’ dedim. Bu işin esprisi ama Ayazağa’nın Sarıyer’e geçmesi kurtuluşları oldu. Şimdi orada meydanlar açıyoruz, planlar yapıyoruz. Bunların hiçbiri yapılmamıştı. Elektriği, suyu, hiçbir şeyi olmayan yerler vardı.
 
Altyapısı olmayan yere ruhsat niye?
Altyapısı olmayan köyler bölgesi var. Zekeriyaköy, Uskumruköy, Demirciköy gibi... Ve orada şu anda yüzlerce inşaat devam ediyor. Altyapısı olmayan yere ruhsat verdiğiniz için eleştiriliyorsunuz. 
Bizim köylerimiz yüzde 90 planlı gelişen köy. Yani bir mimari projesi var. Ve bu mimari projeyi onaylatırken altyapı ücretlerini ödüyor halk. Köylerde bu ücret ödenmesine rağmen İSKİ buraya altyapı yapmıyor. İSKİ 2014’e kadar aldığı parayı o bölgeye kullanmadı.
 
Evet, altyapı İSKİ’ye ait. Ama bir de halihazırdaki bir gerçek var. Her yağmurda foseptikler taşıyor, dere taşıyor. Bunu düşünmek sizin sorumluluğunuz değil mi? 
İmar planında yapılaşma varsa ben ne yapabilirim? Mecburen ruhsat veriyorum. Yoksa bana dava açarlar. Ama Park Orman öyle değil. Orada mülkiyet yok.
 
Peki önümüzdeki dönemde altyapı gelecek mi buralara? 
İSKİ’nin 2015 planlarında altyapı projesi yok. Demirciköy’e bir arıtma tesisi kurulması planlanıyor.

 

Bu haber toplam 6856 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
4 Yorum