Şükrü Genç mülkiyet problemi hakkında konuştu

 

 

Sarıyer’e kazandırdığı hizmetleri ve hayata geçireceği projeleri anlatan Başkan Genç, ilçede yaklaşık 200 bin kişiyi ilgilendiren tapu sorunu ile ilgili de önemli açıklamalar yaparak, “Kentsel dönüşüme yeni biz vizyon getirdik. Bu konu sadece Sarıyer Belediyesi’nin yapabileceği bir iş değil. Bugüne kadar, Türkiye’de doğru yapılan bir tane kentsel dönüşüm uygulaması yoktur. Bu çok sıkıntılı bir konudur. Kentsel dönüşümü bir kere toplumun genel yapısındaki geleneklerinden ayrı düşünerek, sadece olaya teknik açıdan bakıp sosyolojik tarafını bir kenara bırakarak başarılı olunmaz” dedi.

 

İstanbul’un merkezi dahil olmak üzere çok eskidiğini ve metropol olmak için dönüşüme ihtiyaç olduğunu vurgulayan Genç, “Tüm bunların yanında en önemlisi bir deprem gerçeği var. Kentler eğer iyi planlanamazsa insanların birbirine aşırı derece yabancılaşmasının temel sebeplerinden biri de bu olacaktır. Kentsel dönüşüm noktasında hep birlikte bu işi çözme gayretinde olmak zorundayız. 2009 yılının sonlarında Büyükşehir Genel Sekreteri Adem Baştürk hocamıza bir öneri paketiyle gittik; 'Çok ciddi sıkıntılar yaşanıyor gelin bu işi birlikte aşalım' dedik ama o günden bugüne bir gelişme olamadı. Yasalar da bu süreç içerisinde çok değişti, yeni yasalar çıktı” dedi.

 

Çağdaş kent ve çağdaş yaşamı savunduklarını belirten Genç, “Sarıyer’de gecekondu bölgelerinde yaşayan insan sayısı 200 bin civarındadır. Doğru bir çözüm sadece Sarıyer için değil, Türkiye’ye örnek bir çözüm olacaktır. Altyapı ve üstyapı hizmetlerini eksiksiz bir şekilde yerine getirmek zorundayız ve getiriyoruz. Yerinde dönüşüm süresince uyguladığımız bütüncül planlama yaklaşımı tüm Türkiye’ye örnek olacak niteliktedir. Dönüşümün yerinde ve yerel halk ile birlikte yapılacağı anlayışıyla, bölgemiz STK’ları ve üniversitelerle işbirliği yaparak çalışmaları önemli bir aşamaya taşıdık. Bizim dönüşüme bakışımız uzlaşma, paylaşma ve yerinde dönüşüm olmalı diye iddia ediyoruz. Yerinde dönüşüm projesi ile tapusuz olan alanlarda yaşayan konut sahiplerinin bulundukları yerde kalmalarını sağlayacağız.

 

Armutlu’ya, Hisar’a, Reşitpaşa’ya bi kahveye gidin konu eninde sonunda bu noktaya geliyor. Sarıyer’de şuanda 2003 onay tarihli imar planı yürürlükte ve bu imar planı bir göç planıdır. Bu planlarda nüfus 130 bin olarak kabul edilmiş, şuan 400 bin nüfusumuz var. Bu göç planını engelledik. Bu plan o zaman 270 bin kişinin Sarıyer’den gideceği anlamına gelir. 2003 planları çok büyük yanlışlıkları içeren bir plandır. 94-99 döneminde benim de meclis üyesi olduğum dönemde, meclis gündemine gelen bu planlar, plan tekniği açısından doğru olmadığı ve de sahada da uygulama alanı bulunamayacağı nedeniyle onaylanmamıştır ama 2003 yılında aynı plan onaylanmıştır, beraberinde de bir sürü sorun oluşmuştur.

 

Biz de bu imar planlarını Sarıyerlinin tamamını Sarıyer’de kalmasını sağlayacak şekilde, sosyal donatı alanları sorunları çözülmüş olarak yerinde dönüşüm amaçlı yeniden hazırlıyoruz. Çok yoğun bir şekilde üzerinde çalışıyoruz. Sarıyer’in yeni imar planını yaklaşık 1 yıl sure içerisinde tamamlamayı planlıyoruz. Büyükşehir ve Çevre Bakanlığı da bu planlara onay verecek. Bunu sadece Sarıyer Belediyesi’nin başarması mümkün değil. Yeni imar planını devreye sokarak Sarıyer’de planlı yerinde dönüşümü başlatmış olacağız. 

 

Genç, konuşmasının devamında; "Sarıyer’in mülkiyet dağılımına baktığımızda alanın %64’ü hazine, vakıf, Büyükşehir’e ait ve nüfusun çoğunluğu bu arazilerde yaşıyor. Özellikle maliye hazinesi ve vakıflara ait arazilerin vatandaşa devri mümkün iken bu gerçekleştirilemedi. Takas işlemi gerçekleşen araziler ilçe belediyeleri vasıtası ile halka satışı gerçekleşecekti. Tam o sırada mevzuat değişikliği yapılarak bu konuda ilçe belediyeleri devre dışı bırakıldı. Yani yasa değiştirildi ve arazilerin ilçe belediyeleri yerine Büyükşehir’e devredilmeleri sağlandı" dedi.