Tanıdık diyalog
Yerel seçimlere az kaldı.Yerel adayları da parti genel merkezlerinin atadığı yerde işin doğası ne kadar yerel olur bilinmez ama,yine de adına yerel seçim deniyor.Gerçi ukalalık yapmanın anlamı yok; seçen de ne olduğunu biliyor,seçilen de ne olduğunu biliyor.Yine de bilmezden gelmek gibi bir alışkanlıktan olsa gerek dökülen yoğurt için gölü mayalıyorum demek ihmal edilmiyor. “YA TUTARSA”
Seçilecek olan işe alışkın, seçecek olan da alışkın olunca; malubiyette de galibiyette de sonuna kadar sloganıyla seçim töreni başlıyor. Acaba cin bir seçilenle cin bir seçmenin seçim öncesi ve sonrası diyalogları nasıl gelişirdi diye hiç merak edeniniz oldu mu?
SEÇİMDEN ÖNCE
-Sevgili hemşerim dinle beni:
-Sevgili başkanım can kulağıyla dinlemekteyim.
-Seç beni!Gel makamıma bir işin yoksa bile çayımı kahvemi iç,kapım sana sonuna kadar açıktır.
-Helal başkanım.Mahallenin çocuğu olduğun şu ettiğin laftan belli.
SEÇİMDEN SONRA
-Hemşerim sen buraya nasıl girdin?
-Çok zor oldu başkanım.Bir bilseniz kaç kapıdan geçtim de karşınıza geldim.
-Niye geldin?
-Bir derdim yok başkanım bir çayınızı içeyim dedim.
-Ne?Sen başkanın mesaisini çalmaya utanmıyor musun?Herkes senin gibi gelirse ben nasıl çalışırım?
-Çok haklısın sayın başkanım,herkes benim gibi cahillik ederse sen nasıl başkanlık edebilirsin?
SEÇİMDEN ÖNCE
- Sevgili hemşerim dinle beni:
- Sevgili başkanım can kulağıyla dinlemekteyim.
-Ben çevreci bir başkan olacağım. Seçilince yeşile yeşil katacağım. Hemşerilerime orman havası solutacağım, çam havası solutacağım.
-Solut başkanım bize orman havası solut. Bu dünyayı cennet yapan öte dünyada cennetlik olur.
SEÇİMDEN SONRA
-Ben çevreci değilim. Ne o yeşiller gibi abuk sabuk şeyler için gelir getirici binalardan vazgeçmek,parası olan yatırımcının önünü kesmek.Bize para lazım para,bunca çalışanın maaşı ödenecek değil mi?
-Çevreci olma başkanım, parası olan yatırımcının yanında ol. Sonra maaşları nasıl ödersin? Zaten belediye dediğinin birinci görevi maaş ödemektir.Gözü,pardon karnı aç olan nasıl hizmet eder?
SEÇİMDEN ÖNCE
- Sevgili hemşerim dinle beni:
- Sevgili başkanım can kulağıyla dinlemekteyim.
-Sarıyer’e kocaman bir balık çarşısı yapacağım
-Yap başkanım yap, Sarıyer balıkçı kenti kocaman bir balık çarşısı pek bir yakışır Sarıyer’e
SEÇİMDEN SONRA
-Sarıyer’e kocaman bir balıkçı çarşısı yapmayacağım. Balık isteyen gitsin marketten alsın. Bizim yapacak daha önemli işlerimiz var.
-Sarıyer’e kocaman bir balık çarşısı yapma başkanım,ne o öyle ortalık balık falan kokacak, hem bunca önemli işlere yatırım yapmak varken…
Bu diyalog böylece uzar gider. Hadi hadi başınıza gelmiştir,çekinmeyin devamını da siz yazın…