'Yeni Anayasa ve Kadın' panelinde konuştular

TÜKD Genel Başkanı Gaye Erbatur’un moderatörlüğündeki panele, Av. Canan Arın, Önay Alpago ve Av. Nazan Moroğlu panelist olarak katıldı. Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç, Eski Devlet Bakanı Alpago'nun da, diğer panelistlerin de önemli hukukçular olduklarını belirterek, katılımcılara teşekkür etti.

Moderatör, Prof. Dr. Nevin Gaye Erbatur, Türkiye’de kadın olmanın da ağaç olmanın da zor olduğunu, her ikisinin de kesildiğini kaydetti. Erbatur, yeni anayasa ile tüm toplumun ama özellikle kadının tek güvencesi olan parlamenter sistemin de, hukukun da ellerinden alınacağını söyledi. TÜKD (Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği) Genel Başkanı Erbatur, Adalet Bakanı’nın konuşmasında, “15 yılda 183 cezaevi açtık, 170’in üzerinde daha açacağız” dediğini kaydederek, “Ama tek bir tane fabrika açmadılar” dedi.

Av. Canan Arın: “Geleceğimize Bir Kişi Karar Verecek”

Türkiye’nin önde gelen kadın hakları savunucularından Canan Arın, önce kamu ve özel kanun ayrımı ile “hukuk nedir?” sorusuna yanıt aradı. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı, Ka-Der, İstanbul Barosu Kadın hakları uygulama merkezi kurucularından Canan Arın, “Evet oyu çıkarsa, Türkiye’de hukuk da, geleceğimiz de bir kişinin emrine girecek. Hayatlarımıza, ‘O bir kişi’ karar verecek.” dedi.

Av. Nazan Moroğlu: “Bölünmeye Yol Açacak!” 

Av. Nazan Moroğlu, 16 Nisan’ın siyasi bir seçim olmadığını, ama Türkiye’nin temelini yerinden oynatacak bir seçim, olduğunu belirterek şöyle konuştu: “Yeni anayasa ile bir de tuzak madde vardır. Bir kişinin imzasıyla eyaletlere ve bölünmeye giden bir yol açılacaktır. Bu anayasaya ‘Hayır’ diyoruz.” 

Zehra ÖNAY ALPAGO: “Kadiri Mutlak getiriliyor!”

Eski Devlet Bakanı Zehra Önay Alpago,  egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğuna ve bu hakkın devredilemeyeceğine vurgu yaparak, “Oysa tek bir kişiye devrediliyor. Anayasa, O’nayasa” dedi. Türkiye Barolar Birliği delegesi Alpago, 16 Nisan’da “Evet” çıkması durumunda, zırhlarla kuşatılmış o bir kişiye hiç kimsenin dokunamayacağını, buna karşılık onun herkese dokunacağını anlattı. Alpago, 16 Nisan Referandumunda, “Evet” çıkması halinde Türkiye’yi bekleyen değişimi şöyle anlattı:

“18 yaşında, üniversiteyi bitirmemiş, askerlik yapmamış, eli iş bile tutmamış, Anadolu’da kız bile verilmeyecek çocuğa milletvekilli olma hakkı getiriliyor. Sadece Milletvekili sayısını 600’e çıkartarak 250 milyonluk bütçeye ek yük getiriliyor.

Ferman Hükmünde Kararname

Kanun Hükmünde ya da Ferman Hükmünde Kararname ile istediğini yaparken bürokrasiyle uğraşıyor. 16 Nisan sonrasında bununla da uğraşmayacak. İstediğini tek başına yapacak. Sözlü soru sorulamayacak. Çünkü yemin etmediği için milletvekili genel kurula bile giremeyecek. Yazılı soruya ise yanıt verip vermeme keyfiyeti söz konusu. İktidar partisi, temel hak ve özgürlüklerle ilgili CHP’nin yanıltıcı bilgi verdiği yalanını söylüyor. Ama şunu söylemiyor. Cumhurbaşkanı, tek başına, yağmur yağdı, kar yağdı, diye OHAL ilan edebiliyor. Süresi de belli olmadığından beş sene sürecek bu OHAL ile hesapsız ve keyfi yönetim hakkı elde ediyor.” dedi.

Önay Alpago, Cumhurbaşkanının yaptığı bütçenin onaylanmak zorunda olacağını belirterek, “Onaylanmaz ise yeniden göndermeden bir bütçe yapıp, yürürlüğe sokacak. İstediğini atayıp, istediğine ihale verecek. Baş komutan da olacak, ikili antlaşmaları da tek başına yürütecek, hesap da vermeyecek. ‘Ben BOP eş başkanıyım’ diyen bir cumhurbaşkanının, o ikili antlaşmalarda neyi imzaladığını da bilemeyeceğiz. Çünkü, büyükelçiyi de o atayacak. Yani sen sultan olmak istiyorsun da cumhurbaşkanlığını üstüne battaniye olarak alıyorsun.” dedi.

Alpago, cumhurbaşkanının partinin de genel başkanı olacağına işaret ederek, “Partinin il başkanı, ‘Cumhurbaşkanını da ben temsil ediyorum!’ derse vali ne cevap verecek?” diye sordu. Bu süreçte AK Partili olmanın da işe girmeye yetmeyeceğine dikkat çeken Alpago, çok yağcı, orta ve az yağcı diye de kendi içlerinde sınıflara ayrılacaklar. İhaleyi alan da, işe girenin de sadece ‘o’ bir sınıfa ait olacağını belirterek, “İşte o zaman Türkiye bölünecek” dedi. Alpago, cumhurbaşkanı, sayısı belli olmayan yardımcıları ya da bakanların, cinayet bile işlese hiçbir suçlamanın yapılamayacağının altını çizerek, “Oy kullanamama tehlikesi ile oyunuzun kıymetini bilin” dedi.