Adam arıyorum!
Dün dedesinin (!!!) peşinden Sarıyer S. K. ne gelen sessiz, içine kapanık, biraz da yılgın, sanki hayata küsmüş çocuk, büyümüş ve bu günlere gelmiş! Gelmiş ama dün dedesinin eline tutarak geldiği kulübün değerlerine saygı gösterecek yerde saldırıya geçmiş! Dede hak emri ile ayrılmış bu dünyadan, “Dur” demesi imkânı yok. Allah rahmet eylesin, iyi kulüpçü ve kulübün ağır taşlarından biriydi. Dedesine özenmiş olacak! Ben de varım, ben de bir şeyler yapabilmeliyim düşüncesinden hareketle, düdük sahibi olmayı peylemiş,peylemekle kalmamış düdük sahibi de olmuş! Düdüğünü kullanacak yerde, derin sularda yüzmeye başlamış!
Dede kuzusunun daha dışkısı denize gitmeden kendine görevler vehmetmiş ve ahkam kesmeye başlamış! Üstelik akıl hocalığına da soyunuvermiş kalem erbabı olarak! Bakalım neler karalamış, neler yazmış!
Sarıyer iyi-kötü bir sezon geçiriyor, fırsat bu deyip saldırıyor futbolculara “utanmaz oyuncular topluluğu” diye... Yöneticileri de “bu oyuncuları transfer eden yönetimi de şiddetle kınıyor ve futbolcuları kovduktan sonra kendilerinin de istifa etmelerinin onurlu bir davranış olacağı kanısındayım” diyerek yeriyor. Ya sonra, çok geçmeden, en ağır şekilde yerdiği kulüp başkanı çağırdığında paşa paşa gidip el etek öpüp (Başkanın ifadesi), yüz seksen derece dönüş yapıyor ve Sayın M. Akdağ’ın Sarıyer’e altyapı organizasyonu, tesisler, vesaire gibi mucize görevler yaptığını kayda geçiyor. Tebrikler!
Yönetimin başarısızlığını da kulüp genel kurulunun her yıl yapılmasında buluyor ve “Başkanlığa seçilen kişi uzun vadeli hiçbir plan ve proje gerçekleştiremiyor daha doğrusu Sarıyer’deki (Derin Sarıyer) buna karşı çıkıyor. Bu kişiler istiyorlar ki Sarıyer küçük kalsın ama bizim elimizde olsun. Bu nasıl zihniyet?”
Bu kadarla bitse iyi, bir de şu lafı ediyor: “Kulüp şu anda yasa dışı idare ediliyor bunu bilen var mı?” Hay aklınla bin yaşa be çocuk! Kulüp yasa dışı yönetilecek de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, TFF, Dernekler Müdürlüğü teşebbüse geçmeyecek, “eksiklikleri giderin” demeyecek, isteklerinin yapılmaması halinde kulübü cezalandırma yoluna gitmeyecek! Bu kadar bilgi ve görgüden noksan olan bir kalem erbabından daha ne beklenir?
Hızını alamıyor dünkü çocuk “Sarıyer’i oyuncağa çeviren bazı kişiler Sarıyer’in sonunu hazırlıyor. Bu kafa yapısı acilen değiştirilmelidir” demek gafletinde bulunuyor! Maalesef bu kişilerin ismini zikretmiyor, demek ki o kadar yürekli değil!
Ha, bir de bazı kişileri çok büyük sıfatlar yüklüyor. Neymiş bu: “DERİN SARIYER” . Kimler oluşturuyor bu Derin Sarıyer’i. Ne kadar güçlüler ki her istedikleri oluyor! İstediklerini seçtiriyor, istedikleri anda seçiliyor, istemedikleri anda akan dereler duruyor ya da çok iddialı oldukları zaman dereyi yukarı doğru akıtıyor. Eğer bunlardan biri olarak nitelendiriliyorsam şeref duyarım.
Üzüldüğüm şu: Başkan M. Akdağ’ın avukatının Sükan Kaya’nın tüzük toplantısında söylediği bazı sözlerin, bu kalem erbabı (!) tarafından aynen kullanılması! Demek ki birileri başkan da olsa kendilerine güvenmedikleri için olacak, ya da birilerine yaranabilmek için olacak, toplantı masası üzerinde kalması gereken konuşmaları dışarıya aktarıyor ve mahremiyete ihanet ediyor! Sonraki buluşmamızda sorduğum da “Evet, bazı şeyler söyledim” demesi, bence ciddiyetsizlikten başka bir şey olamazdı. Yani tencere yuvarlandı kapağını buldu! Ya da böyle başa böyle tarak! Bunlar basit ama çok anlamlı sözler. Sayın başkanın dün mahkemeye vereceğini söylediği birine toplantı odasında kalması gereken konuşmaları aktarması çok düşündürücü! O nedenle tencere yuvarlandı kapağını buldu diyorum. Yaş yerinde, taş da yerine oturdu ama ben hala bazı şeyleri anlamakta güçlük çekiyorum, bu nedenle de ADAM ARAMAYA devam ediyorum.
Aile içinde zaman zaman dalgalanmalar olur! Kural, bunun seviyeli olmasını emreder. Olaylar ortaya konur, sorunlar masaya yatırılarak tartışılır ve bir sonuca varılır. Aile içindeki görüşmelerde DERİN SARIYER’ de görüşülerek varlığı/yokluğu hakkında bilgi alış verişi yapılır. Böyle yapılmadığına göre, aile içinde huzur ve inanç birliği yok demektir. O halde her zaman birlik ve ahenkten yana olan, sorunları birlikte tartışmayı benimseyen benim de bu aile içinde kalmamın artık bir anlamı yok demektir.