Beraberlik kayıp demektir

Beraberlik kayıp demektir

Sarıyer kendi sahasındaki ikinci maçından da beraberlikle ayrıldı. İkinci yarı maçlarında üç maç üç beraberlik! Sekiz maçlık yenilgisizlik serisini beraberlikle devam ettiriyor. Ama beraberlik sevindirici değil. Aslında kendi sahasında alınan her beraberlik  kayıp demektir. Zira, iki maçta kaybedilen 4 puan kazanılmış olsaydı puanı 29 olacak ve iki sıra daha üste çıkacak, ilk beş sıra için büyük şansı olacaktı! Olmadı, bu gidişle de olmayacak gibi!

Sarıyer Çankırı maçını yüzde yüz teknik direktörünün hatası ile kaybetti. Ligin en istikrarlı defanslarından birine sahip olan Sarıyer’in geri dörtlüsü oturmuş, aksamadan oynuyor. Ne gereği vardı, skoru korumak için orta sahada topa basan Dündar’ı çıkarıp stoper Mustafa Çakır’ı oyuna almanın! Hadi oyuna aldın neden Serhat’ı ota alana kaydırıyor da geri dörtlünün taşlarını oynatıyorsun. İşte olan oldu ve Mustafa oyuna girer girmez, ani gelişen bir rakip atağında Ethem ile anlaşamayınca beraberlik golü Sarıyer ağlarına takıldı. Bari Mustafa Çakır’ı oyuna alıyorsun, stoperlerin önüne al da hava toplarına hakim olmaya çalış!!! Yanlış hesap tutmadı ve Sarıyer  eline kadar gelen üç puanı İlker Yağcıoğlu’nun hatası ile kaybetti.

Anlamadığım bir şey, her maçta aynı adamların oyuna alınmasının anlamı nedir? Mert’i oyundan al yerine Yusuf’u koy, bu kadar ağır sahada ne yapacak? Tolga’yı al yerine Hasan’ı koy sana ne verecek? Hiç! İlker Hoca nedense hala Emrah ile Hasan’ın yan yana oynayamayacağını anlamış değil!

Takıma gelince, çok kötü demek olası değil. Zira çok iyi mücadele ettiler. Maça sonuna kadar asıldılar. Pozisyon buldular ama beceriksizlik nedeni ile gol bulamadılar. Futbolun içinde gol kısırlığı vardır, beceriksizliği vardır. Ama avuç içine kadar gelen fırsatın kaybedilmesi mucizedir, o oldu!

Saha ağırdı. Hala kenarlarda su birikintileri var, oyunu oyun olmaktan çıkarttı çok defa! Bunda zeminin yeteri kadar oturmuş olmamasının da etkisi var şüphesiz.

Sarıyer’in en iyisi Ethem’di derken, yediği saç baş yoldurur gol hem kendisini hem Mustafa Çakır’ı hem de takımını berbat etti. Mahmut ağır sahada oyuna iştirak edemedi, Şevket oyuna çok katıldı ise de yararlı olamadı. Serhat vasatın üzerine çıkamazken, Sabri savaşçılığını devam ettirdi. Orta alanda Tolga saç baş yoldurdu. Hiçbir şey yapmadı. Aytürk ısrarla pres yaparak yararlı olmaya çalıştı, Emrah bu maçta da çok iyi işler yaptı. Sağ kanatta Göksel, gençliğini yeni baştan yaşıyor, maşallahı var. Dündar ise bekleneni vermedi. Dündar gol adamı olarak daha iyi şeyler yapmalı, bu yetenek kendisinde var, fakat gol yollarında güveni yok, bunu kazanmalı. İleri uçta Mert kayboldu.

Bu maç beraberlikle bitirildi ne olursa olsun kaybedilmedi ve bir puan kazanıldı. Ama yine de tehlikeli bölgenin biraz üzerinde takım. Takımın tehlikeli bölgeden kurtulabilmesi için iki üç maç daha kazınması lazım. Sarıyer takımı bunu da yapabilecek güçtedir. Ama!!! Tabii ki aması hayli üzücü! Zira, aklıselim herkesin hemfikir olduğu şey takımın iki üç iyi futbolcu ile takviye edilmesiydi. Yönetim kurulu, çok uğraşmış, futbolcular bulunmuş ama transferleri yapamamışlar. Bu demektir ki, yaz transferinde olduğu gibi, ara transfer ayında da yeteri kadar çalışma yapılamamış ve ortam hazırlanamamış! Kulübün futbolculara borcu varken yeni futbolcuların alınamayacağını bilmemiş olacaklar ki yönetim kurulunun söyledikleri duvara tosladı ve bir tek transfer bile yapılamadı.

Bu ayıp Sarıyer’e yeter gibi geliyor bana! Bir de kafam şuna takılıyor: “Sarıyer’in alt yapısından futbolcu yetişmiyor” deniliyor. Ne kadar ayıp ve büyük inkarcılık bu! Benim görevde olduğum iki sezonda alt yapıdan 15-16 futbolcu lacivert-beyazlı formayı giydi. Hem de çok başarılı oldular, hattı milli formayı giyenler oldu. Ama her biri bilinçli bir şekilde takımdan uzaklaştırıldılar! Son sezon Abdülbaki bir şey yapacak duruma geldi ama o da meydanda yok. Altyapıdan Sezer kadroya alındı. Abdülbaki de Sezer’de bu sezon yetiştirilip sahaya sürülmüş değil! O halde ne yapmalı?

İnkârcı olmamalı! Kulüpten şöyle veya böyle uzaklaştırılan alt yapı antrenörlerine hiç futbolcu yetiştirmediler diyerek sitem edilmemeli, hatta çirkef atılmamalıdır. Onlar becerilerini ve yüreklerini gençlere aktaran yorulmayan savaşçılardır.

Haftaya zor bir maç var. Rakip alanda oynayacak! Sarıyer rahat, rakip telaşlı ve yenmek için sinir savaşı verecek! Akıllı ve kontrollü bir futbol ortaya konulması halinde bu maçtan puan alınması zor olmaz. Haydi hayırlısı diyoruz. 

Bu yazı toplam 2300 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi