DİKKAT!
Dünyanın nice yöneticisi vurdum duymazlığımıza gıpta ile bakardı;bir bilselerdi bu konuda yakaladığımız benzersiz düzeyimizi… Kaderciliğimiz itina ile yarınlara hazırladığımız en değerli hazinemizdir onun için…Örneğin, püf diyen doğa olayına dayanamayacak kadar sağlamlıkta yapılar kurup içine yerleşiriz.Ve pek tabidir dua ederiz!Doğa olayları püf demesin diye.Ve kaçak güreşiriz,çünkü gücümüzü asla kestiremeyiz.Güçsüzlüğümüzü görüp gidermek angarya gelir,güçlü olduğumuzu sandığımız konularda saldırmanın güçsüzlüğümüzü gidereceğine inanırız.İnancımız bilgimizin fersah fersah önünde gider.Çürük binalar dedimse, bunu tek başına konut algılamayın;yönettiğimiz mekanizmaları da aynen konunun içinde sayın.
Bizler,daha ziyade taraf olmayı seçeriz.Karşı tarafı yerden yere vurmayı da, geleceği kotarmak tam da bu devinimden geçer belleriz.Aynaya bakıp,saçlarımızın döküldüğünü görmeyiz de,biraz saçları seyrelmiş olana;bayağı da bir kelleşmişsin deriz.
Tuhafızdır. Eleştiriden memnun olacağımızı,eleştirinin olumsuz yönlerimizden arınmak için gerekli olduğunu söyleriz.Fakat,iş gerçekleştiğinde,eleştiriyi gerçekleştiren için de; “öküzün altında buzağı arıyor” deriz.
Fazla uzatmayalım.Binlerce kitap dağıtıldı.Cilt kapağının ön yüzünde Sarıyer Belediye Başkanı Şükrü Genç’in resminin bulunduğu binlerce kitap. Kimi 2005 yılında basılmış, kimi 2006,kimi 2008 tarihinde.Örneğin,biri Tolstoy’un Savaş ve Barış adlı eserinin uyarlaması! Berbat bir şey,yazara hakaret,diğeri Balzac’ın Vadimdeki Zambak adlı eserinin uyarlanması! Berbat bir şey,yine yazara hakaret.Ezop Masalları da var.Yine uyarlama.Berbatın da ötesinde hatalarla dolu bir kitap.Zamanı kullanım hataları,yanlış kelime yazılışları,yazım işaretlerinin ihlaliyle dolu bir kitap.
Elbette Şükrü Genç, az okuyan toplumumuza kitap okunsun diye katkıda bulunmak istemiştir.Olumlu bir şey yaptığını düşünmüştür.İyi niyetini göstermek istemiştir. Ama bence tüm bu güzel duygularından yararlanılmıştır.Suiistimal edilmiştir.Kaş yapayım derken göz çıkarılmıştır.Kaş yapmayı isteyeni anlamak kolay da, göz çıkaranlara göz yummamak yöneticiliğin gereklerinden olsa gerek.
Bu kitaplar çeşitli yerlerde dağıtıldı.Bu kitapları incelemeden alımını benimseyenleri de, dağıtanları da kınıyorum.Çağdaşlık, öyle üzerinde çağdaş yazan tişörtle dolaşmak değildir.Ben çağdaşım demekle de çağdaş olunmuyor.Tıpkı demokrat olmadan sosyal demokrat olunamayacağı gibi.Bir şey daha var! Haniya liyakat denen şeyin hayata geçirilmesi?Dün ne iş olsa yaparım diyenlerle bugün orkestra oluşturulmaz. Ben yaptım oldu diyenlerin orkestrasından da çıksa çıksa gürültü çıkar.
Bu arada, Sarıyer Belediyesinin yürütmesinde görev alan CHP üyelerinin birinci görevi belediyenin yürütmesinde iyi şeyler yapmak,Sarıyer’in yararına olan belediye icraatlarına öncülük etmektir. Önce bu işleri becersinler.Kafalarını bu işlere yorsunlar.Öyle İlçe yönetimini ele geçirme çalışmalarına mesai verecekleri yerde,önce geldikleri görevlerde kendilerini bir kanıtlasınlar.Zaten bunu becerirlerse merak etmesinler örgütleri onları gerekiyorsa başka yerlerde de değerlendirir.
Bu yazımda liyakat diyorum.Bu yazımda herkes yerinde olsun diyorum.Bu yazımda katma değer üretmenin,katma kazık üretmek anlamına gelemeyeceğini iddia ediyorum. Bu yazımda “Dikkat” başlığı kullanarak eleştiri yaptım,öyle yumuşak bir yazı oldu olmasına ama, yine de ben Sarıyer’e ve Sarıyerlilerin yararına olacağına inanıyorum.
Değerlerimizi bitirmeden üretmeliyiz.