Bu ülke bizim!

Bu ülke bizim!

            Tarihi tek yanlı kabul etmek yanlış; tarih tartışması yapılırken tarihçilerin dikkate alınmaktan çok, günün aktüel olayından yararlanmak isteyenlere değer verilerek, onların fikir ve görüşlerini doğru kabul etmek daha büyük YANLIŞ!

             "Ermenilerden özür dileme" kampanyasına ön ayak olanlar ile imza atanların kaçı tarihçidir?  Belki biri veya bir kaçı! Bunların çoğu Türk siyasal hayatında kendilerine yeteri kadar yer bulamamış, kabul görmemiş veya şöhreti yakalayamamış olanlardır. İçlerinde şöhreti yakalayanlar, unvan alanlar ise ortaya ne koymuşlardır tartışılır. Akademisyen olanlar ise, YÖK ten önceki dönemlerde olsalardı bu bilgileri ile bilim sınavını bile veremezlerdi!

             Hele basında kendilerine yer bulmuş olan bir kısım yazarın "Ermenilerden Özür dileme" kampanyası için bütün güçlerini ortaya koymaları; dönekliklerinin nereye kadar geldiğini göstermek açısından önemlidir. 

             İmza kampanyasını başlatanların hiçbir olayın tek taraflı olmadığını bilmeleri gerekir! Tehcir neden, niçin ve nasıl başladı. Osmanlı Devletinin Evlad-ı Sadıkası neden evladın kötüsü oldu? İşte imza sahiplerinin bu konuyu iyi araştırmaları gerekirdi!

             İleriye hiç dönmediler. Araştırmadılar, araştıranları da dinlemediler. Sırf  ona buna, aslında Türk Milletine, Türk devletine karşı olanlara yaranma çabasına girdiler. Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'nu, Murat Bardakçı'yı ne dinlediler ve ne de okudular!

             Rusların, Ermenileri yıllar yılı kışkırttıkları bilinmiyor mu? Almanların Kafkas halklarını kışkırttıkları nasıl göz ardı ediliyor? Yakılan yıkılan, topluca öldürülen Türklerin canları can değil miydi? Öldürülen binlerce Türk insan değil miydi?  İmza sahipleri bu tarafı neden düşünmek istemezler! Zamanın hükümeti tehcir yasasını çıkarmasaydı, doğu illerimizde Türk kalır mıydı?

             Daha dün onlarca Diş İşleri mensubu vatandaşımız şehit edildi. Büyükelçiden şoföre kadar onlarca insan Ermeni örgütü Asalanın kurşunları ile şehit oldu!  Hiç düşündükleri yok! İlla birileri cezalandırılacaksa; Ulusal mücadele başlarken Türkiye'den kaçan sekiz devlet adamından yedisinin Ermeniler tarafından öldürülerek cezalandırıldığı bilinmiyor mu?, Ermenileri savunan bizim özür dileyici aydınlarımızın bundan haberi mu?

             Tehcir kararını verenler suçlu da; I. Dünya savaşını; II. Dünya Savaşını çıkaranlar suçsuz mu? Irak'a saldıranlar; Kore savaşları, Körfez savaşı, Afrika'daki binlerce siyahinin ölümüne neden olan iç savaşları çıkaranlar suçsuz mu?  Bizim  özür kampanyası açan aydınlarımıza göre her halde, suçsuzdurlar çünkü bu olayları çıkaranlar güçlü devletlerdir ve onlar adına hizmet edenler, kalem oynatanlar zamanla ödüllendiriliyorlar, ortada Orhan Pamuk gerçeği var!

             Hey yerli diaspora mensubu özürcüler, imzacılar; sizin işiniz yok mu? Bu iş sizin işiniz değil; Tarihçilerin işidir. Bırakın tarihçilere işi! Sayın Hacaloğlu'nun önerisi vardı: "Arşivler açılsın,gerçek ortaya çıksın" diye. Ama Ermenistan yetkilileri bu öneriyi kabullenmediler, siz de kabulü için, özür kampanyası için gösterdiğiniz hassasiyeti göstermediniz, bir türlü arşivlerin açılmasını kabullenemediniz!

             Ne demiş Francis Bacon "Gerçek aydın olmanın ilk şartı, Türk düşmanlığıdır".

Siz aydın olmanın gururunu yaşayın çünkü Türk düşmanı olmak kolay değildir. Bunu başarmanın zevkine varın ama unutmayın ki; bu ülke BİZİM!

Bu yazı toplam 1907 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi