Haberiniz var mı?

Haberiniz var mı?

   İBRAHİM BALCI / SARIYER MANŞET GAZETESİ  

Sarıyer 15 Mayıs 1930 da ilçe merkezi oldu. Yeni kuruluş olması nedeniyle mekan bakımından hayli zorluklar çekildi. Örneğin; Askerlik Şubesi Yeniköy’de, Jandarma Yenimahalle’de, Kaymakamlık Büyükdere’de gibi… 1960’lı 1970’li yıllara gelene kadar resmi dairelerde işi olanlar aradığı daireyi bulabilmek için az uğraşmadı.

Kaymakamlık 1967 de Sarıyer’e geldi, 1984 Sarıyer belediye oldu, resmi dairelerin sayısı biraz daha arttı. Yine sağa sola gidip gelmeler; birimlerden biri Büyükdere’de, biri Çayırbaşı’da, biri İstinye’de, diğeri Sarıyer’de, Kireçburnu’nda…

Sarıyer’in talihsizliği yetkililerin yetkilerini Sarıyer adına iyi kullanamamaları nedeniyle dağınıklığı da beraberinde getirmiş olması!

Olması gereken; Kaymakamlık, Belediye, Askerlik şubesi, Jandarma, Vergi Dairesi, Diyanet, Milli Eğitim gibi resmi daireleri bir araya getirmek olmalıydı.

OLMADI, OLMASI İÇİN HİÇ BİR YETKİLİ VE SORUMLU CABA  GÖSTERMEDİ!

Büyükdere otuz yıl öncesine kadar Boğaziçi’nin en önemli ticaret ve turizm merkeziydi… Resmi dairelerin büyük çoğunluğu da buradaydı. Büyükdere çarşısında kamulaştırma yapılarak semtin geliştirilmesi yoluna gidilmesi gerekirken, tamamen aksi oldu ve kazıklı yol tercih edilerek Büyükdere’ye tarihinin en büyük darbesi vuruldu. Çayırbaşı’dan İspanya Sefaretine kadar olan Boğaziçi’nin en hareketli çarşısı, aniden merkez mezarlığına dönüştü, onlarca dükkan kepenk indirdi. Adeta Büyükdere’de otuz yılı aşkın hayat bitti! Son iki-üç yıldan beri ancak canlılık gelmeye başladı ama o eski Büyükdere’yi bulmak ve orada yaşamak hayal oldu. İyi ki Hikmet Öziş var da eski Büyükdere’yi bize “Son İskele Büyükdere” kitabı ile yaşatıyor!

Sarıyer ise, kaymakamlık merkeze geldikten sonra büyük canlılık kazandı ve ilçe merkezi olduğunu kanıtlar hale geldi. Kaymakamlığın gelişi ile nüfus artışı, yerleşim birimi artışı, işyeri artışı oldu. Daha çok turist çekmeye, daha da gelişmeye başladı ama sanki Sarıyer’i frenlemeye yemin etmiş gizli bir el “Hayır olmaz, yapamazsınız” diyordu.

Bu halde Sarıyer ağır hasta olarak tedavi görüyordu, bundan sonra ölüme terk edilecek! Belediye teşkilatı kurulduğundan beri merkez Sarıyer ile Büyükdere’ye elle tutulur, gözle görülür hiçbir şey yapılmadı. Sadece eğri büğrü yolları rötuşla yetinildi!

Kaymakamlığın Sarıyer’den kaldırılarak Ferahevlere taşınması hangi sivri akıllının işidir anlamak mümkün değil! Eski yarım kalmış, bir türlü bitirilemeyen bir bina ele alınmış, belki de okul yapacağız isteği ile onarımı başlatılmış, her hangi bir itiraz ve tepki olmayınca da Kaymakamlık olarak tanzim edildiği belirtilmiş ve Sarıyer’deki kaymakamlığın Ferahevlere taşınacağı konuşmalarda, ara sıra söylenerek, tepki vermesi beklenenler alıştırılmış, sonra da taşınması kararı verilmiştir. Bugün yarın uygulama yani taşınma başlar!

Ey arkadaş, ey yetkililer! Bilhassa iktidarın adamı olarak iki dönem belediye başkanlığı yapan Sayın Yusuf Tülün, Sarıyer’e ne kastin vardı? Neden Kaymakamlığın kaldırılması, taşınması için bu kadar gayretli oldun? Hatta binanın yapım ve onarımındaki masrafların başkanlığınız döneminde Sarıyer belediye tarafında yapıldığı söylenmektedir (Biz söylentilere kulak vermiyoruz ama binanın özel idareye kim tarafından nasıl pazarlandığını, karşılığında ödenek alınarak binanın bitirildiğini biliyoruz) Doğruysa, bu işi sizin kotardığınız söylenip duracak ve her zaman hatırlanacaksınız!

Resmi dairelerin bir arada olması elbetteki en iyi şekildir. Ama verilen yanıt yer var mı? oluyor genellikle. Çayırbaşı ne güne duruyor! Bahçeköy caddesi üzerinde sağlı sollu arsalar, araziler kimin? Bu devletin değil mi? Şahsın olsa bile satın alınamaz mıydı? Kamulaştırılamaz mıydı?

Sarıyer kumsal meydanındaki otopark şahsın malı! Meydandan Sarıyer Vehbi Koç Vakfı lisesinin arka tarafındaki tepeye kadar uzanan bu arsa satın alınamaz ya da kamulaştırılamaz mıydı? Bu alan üzerinde neler yapılmaz ki? Bir İlçenin değil, bir kentin tüm resmi daire ihtiyacı karşılanabilirdi.

Çayırbaşı’ndaki Tekel Kibrit Fabrikası’nın terk edilmiş sadece depo olarak kullanılan 300 dönümlük arazisi yıllardan beri istendiği halde hastane yapılamadığına göre bu alan, hem de kamunun malı olan bu alanda, bütün birimlerin toplandığı bir hükümet binası yapılamaz mıydı?

YAPILIRDI! Hem de fevkalade güzel olurdu ama sıcak koltukları işgal edenlerin ne hikmetse işine gelmedi!

Sarıyerliler, belki duydunuz belki duymadınız, belki de bu yazıyı okuyunca öğreneceksiniz, Kaymakamlık Sarıyer’den Ferahevler’e taşınıyor, haberiniz olsun!

Yine haberiniz olsun; Kaymakamlık Sarıyer merkezde kalsaydı AKP İlçe Teşkilatı Ferahevlere taşınır mıydı? Taşınmasının nedeni kaymakamlığın Ferahevler’e gidecek olmasıdır. Bu nedenle merkezi otoritenin yanında olmak için teşkilatı Ferahevler’e taşımıştır.

Sebep olanların, aracı olanların, yardımı olanların, Sarıyer’e ihanet etmek için yarışanların canları sağ olsun (!!!).

Bu yazı toplam 1654 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi