Üç yıla yakındır Sarıyer Belediyesi meclis toplantılarını takip etmekteyim. Meclisteki o akılsız tahtaya bakıyorum da hep ada, pafta başka bir şey yok genelde. Yani bu ne demek? Ada-pafta meclisi her ayın ilk haftası toplanıyor ve bazı kararlar alıyor. Alınan kararların çoğu komisyonlara ya da direk oylamayla geçip gidiyor. Antika mezatı gibi artıran var mı, satıyorum-sattım. Sarıyer’in meclis üyeleri alınan kararların içeriğini acaba na kadar biliyor. Şimdi gelelim bir yeri satmak ya da özeleştirme yapıldığı zaman mahallelerindeki insanlardan rey alan meclis üyeleri arkadaşlar. Burası şu durumda ya da şu değişikliklerde ya da satışlar veya ihalelerde fikriniz ne, ne yapalım diye soruyor mu acaba? Hiç sanmam. Üç yılda mahalli sorunlarını dile getiren meclis üyeleri bir elin parmağı kadar, durum böyle olunca da Sarıyer temsilciler meclisi bence yeteri kadar ilgi göstermiyor. Ada-pafta oylamaya sunuyorum… Kabul eden, etmeyen. Kabul edilmiştir. Tamam! Fakat neye tamam dediniz bir araştırıyor musunuz? Partizanlıkla Sarıyer yönetilmez. Orası partilerin değil Sarıyer halkının yeri oz aman derse iyi çalışmak lazım. Ben yaptım oldu demek padişahlara mahsustur. Sarıyer’in padişahlarına bir sözüm var. Osmanlıda bu iş babadan oğula geçiyordu. Fakat bugün bu yok. Seçimler yaklaştıkça padişahlar ne yapacak bakalım. Bu halk bir gün başına taç yapar, beğenmezse paspas bile yapmaz. Bence mecliste daha çok mahalli sıkıntıların çözümüne dayalı kararların alınması gerek. Tabi ki ada paftalardaki sorunlarda yapılacak fakat on madenin sekizi bu halde olursa bu da biraz tuhaf kaçmaz mı? Sarıyer’de bir gerçek var o da hizmet yapılması. Çünkü Sarıyer’in sorunları gerçekten çok fazla ve meclise taşımak lazım. Bunu da meclis üyeleri oy aldıkları mahallerine dönüp danışması lazım.