Hastanem nerede?
MUSTAFA BAKIR
İnsanın yaşama hakkı var ise elinde imkân olanın da yaşatma mecburiyeti vardır. Maalesef ki kısır Sarıyer’de yaşam mücadelesi her açıdan zor. Hastanelerimiz bu nüfusu kaldıramıyor. Çocuklarımızı götüremiyoruz saat beşten sonra, çünkü tam teşekküllü hastanemiz yok. Ne zaman olacak o da meçhul… İnsanların olmasa olmazı sağlık hizmeti neden Sarıyer’de bu kadar sıkıntılıdır anlamam? İki devlet hastanemiz var, onlarda elinden geleni yapıyor fakat bu kapasite meselesi. Şartlar ve lojistiğin el verdiği ölçüde ancak bu kadar oluyor. Sürekli yazıyoruz bu köşelerden Sarıyer’in sorun ve sıkıntılarını. Maalesef eski tas eski hamam…
Sarıyer hafife mi alınıyor anlamakta güçlük çekiyorum. Sarıyer’in sağlık sorununun giderilmesi de ortada. Tam kapasiteli bir hastane temeli atılıyor, atılacak derken hala bekliyoruz. Umarım yılların sıkıntısı olan bu sorun kısa zamanda bir sonuca bağlanır. Genelde insanlar sorunları yazdığımız zaman eleştiri boyutuna bakmakta, fakat işin özü meselesi var. Mesele eleştirmek değil olması için çabalara katkı ve hatırlatma yapmaktır. Bir yerde sıkıntı var ise o toplum ölçülü bir biçimde hakkını aramalı ve iteklemelidir ki meseleler de yapılabilsin. Maalesef bu kaçıncı yazışım, fakat sorun olduğu yerde durduğu için yazıyoruz. Umarım gelecekte sağlıklı bir toplum için çaba harcanır ve insanların yaşam hakları için doğru çözümler yapılır. Bizler hastalandığımızda, hatırlarsınız annemiz hemen sirkeli sular, çorbalar hazırlarlardı. Niye? Çünkü biz onun çocuklarıyız. Bizler de bu devletin çocukları değil miyiz? Hastalanınca bizlere bakması gereken. Sağlıcakla kalın maazallah!...