İşte bu olmadı!
İBRAHİM BALCI / SARIYER MANŞET GAZETESİ
Bu ligde yenilmez diye düşündüğüm Sarıyer ilk yenilgisini aldı. Oynanan futbola göre tabii ki alacaktı!
Kötü mü oynadı?
Hayır!
İyi mi oynadı?
Hayır!
O halde neden bu yenilgi?
Maç başlamadan kaybedilmişti de ondan! Çünkü futbolcular maçı kafalarında kazanmışlardı. Yani onları yenecek takım yoktu! Koşmadan, mücadele etmeden de kazanabilirlerdi! Ben öyle bir hava sezdim! Belki yanıldım! Olabilir!
Anlaşılan, Sarıyerli teknik elemanlar Tepecik takımını hiç izlememişler. İzlemiş olsalardı sahada at koşturan Murat Berge, İlker Erbay,Yasin Şahan’a boş alan bıraktırmazlardı. Adamlar oyunda kaldığı sürece sahada at koşturdular! Tepecikliler futbol oynamaktan çok, kazanmak ve golü attıktan sonra da rakibe futbol oynatmamak için her yolu denediler!
Yapmak istediklerini yaptılar ve kazandılar!
Sarıyer takımı yaşlı elemanlardan kurulu. Bunu bilerek oyunu kurgulamak gerekir. “Takım tertibinde sık değişiklik iyi değil, yarar sağlamaz. Başarılı on bir sakatlık olmadan değiştirilmez. Bu kuralı unutmamak gerekir. Sen unutursan, meşin yuvarlak unutmaz ve ilahi adalet yerini bulur” (Tribün söylemi).
Sarıyer maça 4-4-2 düzeni ile başladı. Beklenen olmayınca ikinci yarıda 3-5-2 ye döndü. Aslında dönülmedi; Sezai sol beke alındı ama Sezai bek oynayacak durumda olmadığı için geri gelemeyince geri dörtlü üç kişi izlenimi verdi. Savunma üç kişi olunca bu hattan devamlı açık verildi. Rakip bu kulvardan üç gol fırsatı yakaladı ama kullanamadı.
Sarıyer defansında Göksel’in dışında ayakta kalan yoktu. Cumhur, Özcan ikilisi aksadı. Serkan henüz kedine gelmiş değil! Orta alan yer alanlar gerektiği kadar oyunu forse edemediler. Ender, müthiş ağır! Ağır olmasa çok etkili olabilirdi. Yerine giren Göksu da tutuktu. Bekleneni veremedi. Emre Hasan ön libero oynadı fakat oyuna hiç katılmadı. Yerine giren Yasin sahada fazla kalmadı. Gökhan Çakır maça ağırlığını koyamadı. Sakatlandıktan sonra yerine giren Emrah Şahin henüz eski Emrah Şahin değil.Topla buluştuğunda iyi şeyler yapmaya çalıştı. Biraz daha şans bulması gerekir ki takıma otursun. Sezai takımın iyilerindendi ama hepsi o kadar! Sonucu değiştirecek hareketi yapamadı. Girdiği pozisyonlarda ise son vuruş cesareti yoktu.. Uçta oynayan Çoşkun yine akıllı hareketlerle arkadaşlarına pozisyon yarattı ise de sonuç alınamadı. Kendisi de girdiği pozisyonları değerlendiremedi. Takımın gol adamı Sinan üç net gol pozisyonunda yararlanamayınca yenilgi kaçınılmaz oldu!
Rakibin kalabalık defansının doldur boşalt ile geçilemeyeceğinin bilinmesi ve ona göre oyun kurgusu kurulmalıydı. Maç boyunca bir defa olsun duvar pası yapılamaması Sarıyer gibi deneyimli bir takımına hiç yakışmadı.
Sahanın suni çim olduğunu, suni çim sahada top kontrolünün güç olduğunun bilinmesi ve ona göre hareket edilmesi gerekirdi. Nitekim bir türlü oyun üstünlüğü ve top hakimiyeti Sarıyer’in olmadı. Olduğu bölümlerden de sonuç alınamadı.
Sadece bir maç ve üç puan kaybedildi. Daha pek çok maç var. Bu maç kazanılsaydı Sarıyer ikinci durumda olacak ve ilk iki takım diğer takımlardan az da olsa kopmuş olacaktı. Olmadı! Demek ki yarış bütün hızı ile devam edecek!