Açın onların önünü! Gençler geliyor!
Yeni bir bakanlık açılacakmış… Adı Gençlik Bakanlığı desem ne olurdu, tabii ki olmaz. Siyasi partiler yasası ve seçim kanunları değişmiş desem ne olurdu, tabii ki olmaz. Dokunulmazlıklar kalkmış desem ne olurdu tabii ki olmaz. Partiler adaylarını ön seçimle, delegasyonla yapacakmış desem ne olurdu, tabii ki olmaz.
Olmazsa olacağı budur. Türk siyasi tarihi kısır döngü gibi döner durur. Biri gider biri gelmez hep aynıları gelir, alternatifsiz bir siyasi yapı 50 yılı aşkındır bizi izliyor. Gençlik Bakanlığı’nı kim ister? Avrupa’nın en genç topluluğunda gençlerin sorunlarına eğilecek bir bakanlık… Lakin bizim genç kardeşlerimiz siyasi parti gözetmeden siyasete girmelidir ki alternatifsiz siyasileri zorlamak lazım. Alttan yukarıya doğru iyi yöneticiler yetişmeli. Bunun yolu da siyasetin içinde olmaktır. Sakın eleştirmeyin siyaset bozuk, çıkar-yalan-dolan diye… Sen, kahve köşelerinde durursan senin işini de birileri yapar. Bu ülkenin iyi siyasetçileri ve bürokratları vardır. Eğer daha fazla olursa Türkiye daha da gelişir. Siyasi parti ve yerel yönetimlere bakalım… En genç siyasetçi, istisnalar hariç 50 yaşın üzerinde. Bayanları hiç sormayın! Onlar da gençlerle aynı durumda. Bayana seçme ve seçilme hakkı verildikten bugüne kadar bir arpa yol almamışız.
Siyasi partiler kanunu tam anlamıyla modern olmadığı için ülkeyi yıllarca hep aynı insanlar yönetmiş durmuş ve delegasyon yapmadan, halkın rızası alınmadan iki dudak arasında insanlar gelmiş gitmiş. Ya peki, seçim yasalarına göre siyasi partiler birinci sıraya köyün delisini de koysa o bölgeden seçilmiş. Tabii ki değerli siyasetçilerin hakkını yememek lazım. Onlar da istisna işini yapan insanlar ama onlar da gelecekse bu usulle seçilmelidir. Siyasi liderler ve hatta il başkanları, ilçe başkanları, belediye başkanları, genel başkanlar hepsi… Örneğin; iki dönemden fazla görev yapmaması daha güzel olmaz mı? Bu ülkenin her yerindeki kararları, hep aynı insanların alması yada siyasi partilerde bu ülkenin ne kadar az siyasetçi çıkardığının resmi değil midir?
Kızıyorum genç arkadaşlarımıza! Siyaset bir ülkenin yönetilmesinde araçtır, cumhuriyetçi-laik Atatürk’ü seven, dinine, örfüne bağlı Türk genci bu kadar basiretsiz olamaz. Partiniz ne olursa olsun siyasete girin. Ya da siyaseti mi sevmiyorsunuz? Sivil toplum kuruluşlarında halkın ya da savunmak istediğiniz hoşunuza giden değerler için mücadele edin. Genç arkadaşlar bu ülke çok zor ve zahmetli yollardan gencecik bedenlerin şahadetiyle var olmuştur. Onlar daha güzel bir ülke, şehir, ilçe, kasaba, köy, ev için çıktıkları o yolda kurtuluş savaşını adını bilmediği binlerce Türk evladı için cephede vermiştir. Peki, biz gençler kanımızın değil ama terimizin akacağı daha güzel bir Türkiye için nasıl mücadele vermeyiz, nasıl böyle bekleriz?
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK BU ÜLKEYİ GENÇLERE EMANET ETMİŞTİR. Sanırım Atatürk’ün bu sözü bizlerin amacını anlatmaya hayli fazlasıyla yeter. “Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizindir. Cumhuriyet'i biz kurduk, O'nu yükseltecek ve sürdürecek sizlersiniz.”