Bügüne kadar Sarıyer ile ilgili en geniş Sarıyer arşivi, okuduğum kadarıyla İbrahim Balcı’ya aittir. Kendisini Sarıyer’e adayan bir insanın yılarca emeğini satırlara döküp bunu da kitabıyla özleştirmesi çok güzel. Peki gelin soralım kendimize; ‘İlçemizde bir Sarıyer müzesi var mı?’ veya fotoğraf müzesi… Biliyorum ki bugün tozlanmış sandıklarda sayısız fotoğraflar var.  Sarıyer’de yaşayan insanların geçmişi yarım asrı geçiyor. Bunlardan bir müze olmaz mı?  Sarıyer de bir müzik müzemiz ya da Sarıyer tarihini ve burada yaşayanları anlatan,  onlardan toplanmış eşyalardan oluşan bir müzemiz var mı?

Soralım Sarıyer’de, Sarıyer’in eski isimlerini  bakalım kaç kişi biliyor? Sarıyerli olmak sadece bedavadan havasını solumakla mı oluyor?

Sarıyer Spor Kulübü’nü ziyaret etiğimde yetmişli yıllarda çıkarılan bir dergiyi okudum, çok nostaljikti… Sonra o dergiyi çıkaran değerli büyüklerimden dinledim ki, o dergiyi çıkarmak için ne kadar zorlanmışlar. Beni bir anda sanki o yaşamadığım yılların içinde hayal kurarak o anları yaşıyor hissettim, ve o insanların sadece Sarıyerliler için bugün herhangi bir matbaanın kolayca yapacağı bu dergi için bile ne kadar mücadele ettiğini dinlerken hem hüzünlendim hem gurur duydum. Sarıyer Spor Kulübü’nü ve onun durumuna sadece Sarıyerlilere anlatmaya çalışan, bunu Sarıyer halkına aktarmaya çalışan bugün çok basit ama o günlerde çok zor olan bu iş için onlara minnet duydum. Bakın şuanda bu imkânlar dâhilinde bile bir Sarıyer dergisi yok düzenli bir şekilde çıkarılan,  gerisini siz düşünün.

Falanca ilin bilmem ilçesinden Mustafa Kemal Atatürk geçerken el sallamış yılarca anlatırlar.
Fakat burada yaşamış, gezmiş, Sarıyer’in havasını solumuş Ata’mıza vefa borcumuz, sadece çırçıra geldiğinde oda derneklerin kendi imkanlarıyla yaptığı bir şenlikle anılmaya çalışılıyor. Bu mu sayın Ata’mıza vefa borcumuz ya da onur duygumuz? Ben isterdim ki o çırçırda her sene binlerce insan olsun ve o günü güzelce yaşasın ya da daha değişik güzel etkinliklerle başka zamanda başka yerde de olabilir. Önemli olan Ata’mızı anmak ve onun değerlerini korumaktır. Geçmişimizden korkar olmuşuz, sosyal ve kültürel değerlerimizi hafife almışız sanıyorum. Nerde var bu kadar güzel bir ilçe tarihi, yalıları, konakları, kaleleri, çeşmeleri,  elimizi nereye atsak tarih fışkıracak bir semt. İlçe Mili Eğitim müdürümden ricam var. En azından yönetmeliğinize aykırı bir durum teşkil etmeyecek şekilde genç arkadaşlarımıza Sarıyer ve tarihçesini biraz anlatırsanız geçmişi dolu dolu olan bu güzel Sarıyeri tanıyan bir toplum oluruz ve geçmişi bu kadar güzel olan ilçemize sahip çıkmakta herkesi mutlu eder.

Sarıyer’de dünden bugüne Sarıyer’i anlatan ne var arkadaşlar. Uzun ömürler versin değerli büyüklerimizden dinliyoruz. Fakat bu dilden dilenin  haricinde müzelerle ve değişik aktivitelerle Sarıyer kültür ve sanat alanında anılmayı hak etmiyor mu sevgili Sarıyerli dostlar?